Bel ve kalça oranınız iç yağlanma göstergesi olabilir
İç yağlanma diğer bir adıyla visseral yağlanma karın içi ve iç organlardaki yağlanmaya denir. İç organların çevresindeki yağ dokuları organları korumak için görevli olsalar bile her şeyin fazlasının zararlı olması gibi fazla yağ depolanması da sağlık için zararlı bir durumdur. Diyetisyen Hülya Çağatay, iç yağlanma hakkında bilgi verdi.
Yanlış beslenme ve yaşam tarzı; vücudun yağları deri altına değil de doğrudan iç organlar etrafında depolamasına sebep olur. Organlar üzerinde depolanan bu yağlar ise organların işlevlerinde bozukluklar oluşturur ve sağlığı olumsuz etkiler. Bu bozukluklar:
Kalp ve damar rahatsızlıklarına
Hipertansiyona
Damar sertliğine
Tip-2 diyabete
Bozulan hormonlar sebebiyle sürekli açlık hissi yaşayıp kilo alımı yaşamaya ve hatta obeziteye kadar ilerlemesine
Kalp krizi riskine
Kansere
Bozulan hormonlarla depresyonun tetiklenmesine
Uyku bozukluklarına
Organ yetmezliğine yol açar.
Bel ve kalça oranınız size gösterge olabilir
Araştırmalar kanıtlamıştır ki bel çevresinde fazla yağ birikimiyle oluşan elma tipi yağlanma, basen bölgesinde fazla yağ birikimiyle oluşan armut tipi yağlanmadan daha tehlikelidir. Sağlık açısından risk altında olunup olunmadığı Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği bel- kalça oranlarıyla yorumlanabilir. Kadınlarla bel-kalça oranının 0.8’in, erkeklerde ise 1’in üzerinde olmaması istenir. İç organ yağlanmasında kilo önemli belirteçlerden biridir. Fakat iç organ yağlanmasının belirlenmesinde tek belirteç değildir. Beslenme ve yaşam tarzı yanlışlıklarıyla, kilo alınmamış olunsa bile iç organlar yağlanmış olabilir.
Yüksek glisemik indeksli besinlerden uzak durun
İç yağlanmanın önlenmesinde öncelikli olarak yüksek glisemik indeksli besinlerden uzak durulmalı. Bu besinler, kandaki şeker oranını hızlı bir biçimde arttırır ve vücudun daha fazla insülin salgılamasına yol açar. Bu durum iç organ yağlanmasını tetikler.
Alkol tüketimini en alt seviyelere indirin
Alkol tüketimini bırakmak veya en alt seviyelere indirmek yağ oranını azaltmaya yardımcı olacak bir diğer öneridir.
Abur cuburları bırakın
Abur cuburlar, paketli besinler ve içecekler vücut yağ oranımızı, devamında da iç yağlanmamızı arttırırlar. Onlar yerine işlem görmemiş çiğ kuruyemişler, meyveler tercih edilmelidir. Her şeyin fazlası zarar olduğundan porsiyonlara dikkat etmekte fayda vardır.
Tükettiğiniz yağ çeşidine dikkat edin
Fareler üzerinde yapılan bir çalışmada doymuş yağ ile beslenen farelerin ağırlıklarında, iç organ yağlanmalarında, trigliserit ve CRP düzeylerinde anlamlı bir artış gözlenmiştir. Tereyağı, margarin, iç yağ, kuyruk yağı gibi doymuş yağları ve trans yağları tüketmemeye özen gösterin veya tüketimini sınırlandırın.
Yemeklerinizi sağlıklı pişirme teknikleriyle hazırlayın
Yağda kızartma yerine fırınlama, haşlama, buğulama gibi pişirme tekniklerini kullanın. Etleri kendi yağında yapın, ilave yağ eklemeyin.
Fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin
Türkiye Halk Sağlığı ve Kronik Hastalıklar Enstitüsü’ ne göre fiziksel aktivitenin yararlı etkilerini görebilmeleri için yetişkinler, haftada en az 150-300 dakika orta-yoğun ya da 75-150 dakika yoğun aerobik aktivite yapmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite sizi iç yağlanma durumundan ve olası sağlık sorunlarından koruyacaktır.
Dengeli beslenin
İç yağlanma oluşmaması için beslenme tarzı çok önemlidir. Öğünlerinizde her besin grubundan gereksiniminiz kadar besine yer verin. Bu durum protein, mineral ve vitamin alımınızın yeterli olmasını da sağlayacak.