Bahar yorgunluğu mu Hashimoto mu?
Kışın ağırlığını üzerimden atıyorum derken birden başlayan yorgunluğunuzun nedeninin bahar mı tiroid hastalıkları mı?
Havalar sürekli değişse de bahar yüzünü göstermeye başladı. Kışın ağırlığını üzerimden atıyorum derken birden başlayan yorgunluğunuzun nedeninin bahar mı tiroid hastalıkları mı olduğunu Hisar Intercontinental Hospital Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mertol Bulur’a sorduk…
Bahar yorgunluğunun mevsim geçişlerinde adını sık sık duyduğumuz bir sorun olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bulur; ‘Havadaki ısı, iyon değişiklikleriyle birlikte bu aylarda vücudumuzda salgılanan hormon düzeyleri de değiştiği için vücudumuz yeni bir adaptasyon süreci yaşar ve ortaya “bahar yorgunluğu” olarak adlandırdığımız bu durum çıkabilir. Bu aylarda daha zinde olmamızı sağlayan hormonların salgısında artış yaşansa da, kişide vitamin, mineral ve temel enerji kaynaklarının eksik oluşu, yorgunluk hissinin oluşmasına ve ruhsal olarak da depresif hissetmesine neden olabilir.
Dengeli beslenme, paket gıdaların alımının azalması ve mevsim meyve-sebzelerinin tüketilerek özellikle C ve B vitaminlerinin alımının artırılması, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak için protein, yağ, karbonhidrat içeren besinlerin yeterli ve uygun miktarlarda tüketilmesi, gün içerisinde en az 8-10 bardak su içilmesi bu dönemi sağlıkla atlatmak için büyük önem taşır’ diye konuştu.
Bahar yorgunluğunuz mu var yoksa hasta mısınız?
Bahar yorgunluğu ile karışabilecek ciddi sağlık problemlerinin de farkında olmamız gerekir. Belirtileri ile bahar yorgunluğuna benzeyen en önemli sağlık problemlerinden biri, tiroid bezinin yetersiz çalıştığı “hipotiroidi” olarak adlandırılan durumdur. Birçok sebebe bağlı olabilen hipotiroidinin en sık karşılaşılan tipi hashimoto tiroiditidir.
Halsizlik, yorgunluk, genel isteksizlik hali, depresyon, saç dökülmesi, soğuğa tahammülsüzlük, fazla üşüme, seste kalınlaşma, iştahsızlığa rağmen kilo alma, ellerde ve ayaklarda uyuşma gibi semptomları olan bu hastalık, vücudumuzun metabolizma hızını ayarlayan tiroid bezindeki hücrelerin harabiyetinden kaynaklanır.
Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen, 30-35 yaşlarında görülme sıklığı artan ve özellikle ailesinde tiroid rahatsızlıkları bulunan kişilerde görülme riskinin arttığı bu hastalığın erken saptanması ve tedavi edilmesi ciddi önem taşır. Kan tetkikleri, tiroid bezinin görüntüleme yöntemleriyle incelenmesi ve klinik bulgular ışığında tanısı koyulabilen bu rahatsızlık, bahsedilen semptomların varlığında akla getirilmeli ve uzman bir hekime başvurulmalıdır.