Alerjik rinit ve korunma önerileri
Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Ozan Gökdoğan, mevsimsel alerjik rinit ve korunma önerileri hakkında bilgi verdi.
Havaların ısınmasıyla birlikte sokakta, park ya da bahçelerde geçirilen sürenin uzaması birçok kişide alerjik belirtilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. İlkbahar aylarında bitki polenlerinin rüzgarla dağılması; aksırık, burunda kaşıntı, gözlerde kaşınma ve sulanma gibi alerjik bulguları tetikliyor. Yılın bu dönemini keyifle geçirmek için bahar alerjisine karşı birtakım önlemler almak gerekiyor.
Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Ozan Gökdoğan, mevsimsel alerjik rinit ve korunma önerileri hakkında bilgi verdi.
Ateş varsa enfeksiyondan şüphelenilmeli
Alerjik rinit, belirli bir alerjene karşı burun ve sinüslerde gelişen alerjik yanıttır. Bahar aylarında yaygınlaşan bitki poleni bu durumu tetikleyen en önemli alerjendir. Dünyada ortalama %10-%30 sıklığında alerjik rinit gözlenmektedir. Hastalığın başlıca bulguları; aksırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burunda kaşıntı, öksürük, boğaz ağrısı, gözde kaşınma veya sulanma, göz altında morluk, ürtiker, ciltte kuruma ve hassaslaşmadır.
Alerjen maddeye maruz kaldıktan sonra bu semptomların bir veya birkaçı ortaya çıkar. Baş ağrısı veya yorgunluk gibi bulgular ise daha uzun süreli maruziyetler sonrası gözlenmektedir. Alerjik durumlarda genelde ateş gözlenmez. Bu durum enfeksiyon hastalıklarıyla alerjik bir durumun ayırt edilmesine yardımcı olabilir.
Sigara, parfüm ve saç spreyleri şikayetlerinizi artırabilir
Alerjene maruziyet sonrası vücutta histamin salınımı olmaktadır. Histamin, aslında vücudu alerjene karşı savunma amaçlı salınmaktadır. Ancak bu kimyasal aynı zamanda alerjik rinit bulgusuna da neden olmaktadır. Bitki polenleri dışında sık gözlenen diğer alerjenler; çimen, toz, hayvan epitel artıkları ve mantarlardır. Alerjik rinit mevsimsel ve yıl boyu süren şeklinde iki ana grupta incelenmektedir. Yıl boyu süren alerjik rinit; özellikle ev tozları, hayvan epitel artıkları ve tüyleri ile mantarlara bağlı gözlenmektedir. Bu maddelere maruziyet daha uzun süreli olduğu için yarattığı etkiler de daha uzun sürmektedir.
Alerjik reaksiyonlar herkeste gözlenebilir. Ancak ailesinde alerji hikayesi olan kişilerde alerjik reaksiyon gelişme riski daha fazladır. Bunun haricinde alerjik reaksiyonları tetikleyen ya da kötüleşmesine sebep olan faktörler; sigara dumanı, kimyasallar, soğuk hava, nem, rüzgar, hava kirliliği, saç spreyleri, parfümler, kolonyalar ve dumandır. Alerjik rinit tanısı minör alerji varlığında basit muayenelerle konulabilmektedir. Ancak alerjik maddenin ortaya konulması için bazı testler gerekmektedir. Cilt testi bu testler içinde en sık kullanılandır.
Cilde damlatılan bazı maddelerin ciltte neden olduğu reaksiyonlara bakılarak bir değerlendirme yapılmaktadır. Bunun haricinde kan testi yoluyla da alerjik maddelere karşı vücudun alerjik durumu değerlendirilebilmektedir. Bu testle bazı maddelere karşı oluşmuş antikorlar değerlendirilmektedir.
Burun spreylerinin kullanım süresi içeriklerine göre belirlenmeli
Alerjik rinit tedavisinde genellikle; antihistaminikler, dekonjastanlar, burun spreyleri ve immunoterapi kullanılmaktadır. Antihistaminikler; histaminin yarattığı etkileri önlemek için kullanılmaktadır. En sık yan etkileri uyku olmakla birlikte yeni nesil antihistaminiklerde bu yan etkiler ciddi oranda azaltılmıştır. Bazen kalpte ritim problemlerine neden olabilir.
Dekonjastanlar; burun akıntısı ve tıkanıklığı şikayetleri için kullanılmaktadır. Ancak çarpıntı gibi yan etkilere neden olabileceği için hipertansiyon hastalarında dikkatli kullanılması gerekmektedir. Burun spreyleri; burun tıkanıklığı ve akıntısı şikayetlerinde kullanılmaktadır.
Genelde dekonjastan etkili veya kortizon içeren spreyler kullanılmaktadır. Dekonjastan içeren spreylerin 1 haftadan uzun süre kullanılması önerilmemektedir. Kortizon içeren burun spreyleri ise daha uzun süre kullanılabilmektedir. Etkileri daha geç başlamakla birlikte bazen burun mukozasında tahrişlere neden olabilir.
İmmunoterapi; aşılama tedavisi olarak bilinen bu yöntem; alerjik maddelerin ufak dozlardan başlayıp yavaş yavaş artırılarak vücuda verilmesi sonucunda vücutta bu maddelere karşı bağışıklık yaratmayı hedeflemektedir. Subkutan enjeksiyon veya dil altı olacak şekilde 2 farklı kullanım şekli bulunmaktadır.
Bahar alerjilerinden korunmak için;
• Polenlerin havada fazla olduğu dönemlerde dışarıya çıkılmamalıdır.
• Polen miktarının fazla olduğu günün ilk saatlerinde dışarıda egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır.
• Ev temizliği alerji önleyici filtreler içeren süpürgelerle yapılmalıdır.
• Dışardan eve gelir gelmez duş alınmalıdır.
• Bu dönemde evlerde ve arabalarda cam açmak yerine, bakımı yapılmış klimalar kullanılmalıdır.