SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

2 besinle hayatta kalıyor! Test sonucu çıktı, doktora ilk bunu sordu: 'Öpebilir miyim?'

Doğduğu günden bugüne 25 yıldır birçok gıdaya karşı alerjisi vardı. Ancak son yaşadığı olayla yalnızca besinlere değil, öpücüğe bile alerjisi olduğu tespit edildi! Aldığı teşhis sonrasında yalnızca 2 yiyecekle hayatını devam ettirmesi gereken genç kadının, artık hayatındaki herkes bazı kurallara uymak zorunda.

|

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Caroline Cray Quinn doğduğundan beri alerjik bir çocuktu. Henüz 2 yaşındayken ailesinin fark ettiği bir durumla hastaneye götürüldü ve birçok gıdaya alerjisi olduğu tespit edildi. Çocukluk yıllarında alerjisi olan gıdalara dikkat ederek beslenen genç kadın, 25 yaşına geldiğinde dünyada oldukça nadir görülen bir sendromdan muzdarip olduğunu öğrendi. Konulan teşhis sonrası en yakın arkadaşlarından aile üyelerine kadar herkes beslenme şeklini değiştirmek zorunda kaldı. Öyle ki yanına gelen kişilerin onunla buluşmadan 3 saat önce yemek yemeyi bırakmaları ve dişlerini fırçalamadan gelmemeleri gerekiyor. 

ALERJİLERİ 2 YAŞINDA BAŞLADI

Henüz iki yaşındaydı, bazı gıdaları tükettikten sonra vücudu alarm vermeye başladı. Ailesi küçük kızlarını doktora götürdüğünde fıstık, fındık, susam, hardal ve kivi gibi gıdalara alerjisi olduğu görüldü. Ailesi bu gıdaları hayatından tamamen çıkardı. Ancak Caroline Cray Quinn büyüdükçe yıllar içinde yalnızca bu besinlere değil, başka gıdalara da alerjisi olduğu görüldü. Her şey 2017 yılında, Quinn 18 yaşındayken başladı.

Uzun yıllar boyunca alerjisine uygun olarak beslenen ve ağır bir alerjik atak geçirmeyen genç kadının tüm hayatı, alerjik reaksiyon yaratabilecek durum ve gıdalardan uzak durmak üzerine kuruluydu. Çok dikkatli olmasına rağmen 18 yaşındayken ciddi bir alerjik reaksiyon geçirdi. Bir gece nefes almakta zorlanmaya başladı, tüm vücudu kızaran ve tansiyonu düşen genç kadında bilinç kaybı da oldu. Hastaneye kaldırılan Quinn, yapılan müdahale sonucunda rahatladı ancak buna ek olarak sonuçlanması 8 ay sürecek bir alerji testi yapıldı. 8 ayın sonunda ise kendisine MCAS yani Mast Hücre Aktivasyon Sendromu teşhisi konuldu.

MCAS, 150 bin kişide bir görülen kan hücrelerinin belirli yiyeceklere, kokulara ve diğer potansiyel çevresel tetikleyicilere karşı uygunsuz şekilde aşırı tepki vermesine neden olan bir hastalıktır.


BİRİNİ ÖPMESİ BİLE HAYATİ TEHLİKE YARATABİLİR

Quinn'in MCAS teşhisi alması sadece genç kadının değil, arkadaşlarının, ailesinin ve erkek arkadaşının kısaca hayatında olan herkesin onunla buluşmadan önce bu yiyecekleri tüketmemesi anlamına geliyordu. Quinn için alerjisi olan yiyecekleri yiyen birini öpmek bile tehlikeli bir reaksiyona yol açabilirdi. Ayrıca bir anda bilmediği başka gıdalara da alerjisi gelişebilirdi. Hiçbir ihtimal göz ardı edilemezdi.

MCAS teşhisi aldıktan sonra şartlarının ne kadar ağır olduğunu ve riskleri gördükten sonra Caroline Cray Quinn doktora, "Birini öpebilir miyim?" diye sordu. Bu hem çok tuhaf hem de çok yerinde bir soruydu. Doktoru ise ona "Öpebilirsin ancak seni öpecek kişinin belli kurallara uyması gerekiyor" şeklinde bir yanıt verdi.

Öncelikle MCAS semptomlarını önlemek için alerjisi olan yiyeceklerden, hayvan tüyü/kepeğinden, küf, toz, ve bazı kokulu tetikleyicilerden kaçınması gerekiyordu. Bu sebeple Quinn küf problemi yaşadığı evinden taşınmak durumunda kaldı. Buna ek olarak en yakın temasta bulunduğu erkek arkadaşının Quinn'in alerjisi olan hiçbir yiyeceği tüketmemesi, onunla buluşmadan en az 3 saat önce yemek yemeyi bırakması ve dişlerini fırçalaması gerekiyor. Quinn, doktordan aldığı bu talimatları erkek arkadaşı Ryan'a iletti ve o da bu kurallara seve seve uyabileceğini söyledi. Ancak yalnızca Ryan değil, Quinn'in hayatındaki herkesin bu kurala uyması gerekiyor çünkü alerjisinin temasla, hava yoluyla ne şekilde tetikleneceğini bilemiyor. Bazı kokulara da alerjisi olan Quinn için çevresindeki kişilerin kullandığı parfüm bile önemli.

Yediği içtiği her şeye dikkat eden ve seçenekleri oldukça kısıtlanan Quinn uzun bir süredir yalnızca yulaf ve onun için özel olarak hazırlanmış bir besin formülüyle besleniyor. Artık çok daha kontrollü bir hayat yaşayan ve sosyal çevresindeki herkesin onun sağlığını önemsediğini söyleyen kadın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla 1,7 milyon kişiye ulaştı. 

'BU TANIYI KOYMANIN 3 ŞARTI VAR'

25 yaşındaki genç kadının aldığı MCAS teşhisini daha derinlemesine kavramak için biz de sorularımızı Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Balevi'ne ilettik. İlk olarak MCAS yani Mast Hücre Aktivasyon Sendromu'nu yakından anlamakta fayda var. Balevi açıklamalarına şu cümlelerle başladı: "Mast hücre aktivasyon sendromu bir hastalık değil, bir semptom grubu olarak düşünülebilir. Sendrom olduğu için bir hastalık olarak kabul edilmiyor yani tek bir tanıyla ulaşılabilecek bir hastalık olarak kabul edilmiyor. Mast hücrelerinden salgılanan birtakım mediatörlerin (inflamatuar olayların başlaması ve kontrol edilmesinde rol alan, vücut hücrelerimiz tarafından salgılanan kimyasal maddeler), sitokinlerin (hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubu) aşırı ve uygunsuz üretimi neticesinde olduğu düşünülüyor. Burada tanı koyarken 3 tane şarta ihtiyaç var:

1- En az iki vücut bölgesinde mast hücrelerin çok çalışmasına bağlı sitokin salgılaması ve klinik bulgu,

2- Bu hücrelerden salgılanan maddelerin kanda ve idrarda atak sırasında veya sonrasında ilk 24 saatte ortaya çıkması bunun gösterilmesi,

3- Mediatörlerin etkilerini bloke etmek için birtakım ilaçların etkinliğinin gösterilmesi. Mast hücre aktivasyon sendromu tanısının konulabilmesi için bu üç tane kriterin karşılanmış olması lazım."

Peki MCAS doğuştan mı yoksa belirli çevresel koşullara bağlı olarak sonradan mı gelişiyor? Balevi bu sendroM için genetik bir altyapı düşünülmediğini, çevresel koşullara bağlı olarak ortaya çıkabileceğini iletti.

'ALT TİPLERDEN BİR TANESİ İÇİN ÇÖZÜM BELLİ'

MCAS'ı olan birinin genel olarak nelere alerjisi olduğunu söyleyebiliriz? Balevi, "Mast Hücre Aktivasyon Sendromu’nun alt tiplerini iyi bilmek gerekiyor. Burada 4 tane bilinen alt tip vardır. En sık görünen alt tipi alerjen maddelerin ve çeşitli spesifik tespit edilebilen maddelerle tetiklenebilen formudur. Diğer grupta ise birtakım genlerin sorumlu olduğu görülür. Üçüncü alt tipte ise herettel alfa triptaz enziminin kanda artması durumu vardır. Bir diğer tipi ise hiçbir gruba uymayan daha farklı bir tiptir. Dolayısıyla bu dört alt tipten sadece bir tanesinin alerjen altyapısı vardır" açıklamasında bulundu. MCAS'la ilgili yapılan testlerin çoğu altyapısı alerjentiyle ilgili olan testler olduğunu ileten Balevi, yapılan alerji testlerinde gıdaların, solunan alerjen maddelerin, ilaçların, arı ısırıklarının, zehirsiz böcek ısırıklarının incelendiğini iletti.

Son olarak MCAS teşhisi almış biri bu durumdan tamamen kurtulabilir mi yoksa bütün bir hayatını belirli kurallara göre mi yaşamak durumunda? Balevi bu sorumuzu şu şekilde yanıtladı: "Mast hücre aktivasyon sendromunda alt tiplerden bahsetmiştik. Alt tiplerde eğer alerjik bir durum varsa ve tetiklenebilme durumu varsa burada da tespit edilen alerjen maddeden uzak durabildiği sürece hastalık daha iyi bir seyir gösterebilir. Ancak kişi yukarıda bahsettiğimiz alerjen tiplerden 2,3 ve 4. grupta yer alıyorsa yapabileceği çok fazla bir şey yok. Bu grupta olan kişilerin tedavisi daha farklı yapılıyor."

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.