11.10.2024 - 06:49 | Son Güncellenme:
İsrail’in kabinesinin aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smothrich, Fransız-Alman yapımı bir belgeselde, “Ürdün nehrinin ötesini de kapsayan”, Irak, Ürdün, Lübnan ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra Şam’ı da içine alan bir “Yahudi devleti” istediğini söylerken, bu görüşleri büyük tepkiyle karşılandı.
Söz konusu görüşler, Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki sağcı İsrail hükümetinin en aşırılık yanlısı üyeleri olan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Maliye Bakanı Smotrich’e odaklanan “İsrail: İktidardaki Aşırılık Yanlıları” adlı belgeselde gündeme geldi.
Arte TV’de yayınlanan belgeselde “Bir Yahudi devleti istiyorum” diyen ve İsrail’in egemen olduğu sınırların mevcut haliyle kalmayacağını öne süren Smotrich, sunucunun “Bu ne demek?” sorusuna, “Yahudi devleti. Bu, oldukça karışık. Yahudi halkının değerlerine göre yönetilen bir devlet” yanıtını verdi.
Smotrich, “İsrail’in egemenliği denizden Ürdün’e kadar mı? Hepsi bu mu yoksa sonrasında Ürdün Nehri’nin diğer yakası mı fethedilecek?” sorusunu da, “Yavaş yavaş...” diye cevapladı. Smotrich, “Bilgelerimizin kitaplarına göre, Kudüs’ün geleceği Şam’a kadar uzanacaktır ve Kudüs tek başına Şam’a kadar uzanır” ifadesini kullanarak “Büyük İsrail” politikasını tasvir etti.
Belgesel anlatıcısı da, “Smotrich’in vaat edilmiş topraklar konusunda maksimalist bir vizyonu var. Ve bu vizyon tüm Filistin topraklarını kapsıyor, ancak Ürdün, Suriye, Lübnan, Irak ve Mısır’daki toprakları da kapsıyor. Hatta Suudi Arabistan’da bile. Kabul etmek gerekir ki radikal bir vizyon, ancak İsrail’deki kamuoyunda kabul gören bir vizyon” ifadelerini kullandı.Smotrich’in bu ifadeleri, sosyal medyada gündem oldu.
Sürekli aklında!
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Smotrich, 20 Mart’ta Fransa’nın başkenti Paris’e yaptığı ziyarette, Likud Partisi’nin eski lideri Jacques Kupfer’i anma töreninde yaptığı konuşmada, “Filistin diye bir halkın olmadığını ve bunu Beyaz Saray’ın da duyması gerektiğini” söylemişti.
Maliye Bakanı Smotrich, daha önce de Yahudi yerleşimcilerin 26 Şubat’ta toplu saldırılarına hedef olan Filistin beldesi “Huvvara’nın yeryüzünden silinmesi gerektiğini” kaydetmişti. Bu sözleri uluslararası arenada yoğun tepki toplayan Smotrich, ABD ve Fransa ziyaretlerinde diplomatik olarak tecrit edilmiş, herhangi bir resmi görüşme yapamamıştı. Paris’teki anma töreni de, gelen tepkiler üzerine ilk planlandığı yerde yapılmayıp, başka bir salona alınmıştı. Smotrich de bu durumu “İsrail nefreti her yerde” şeklinde yorumlamıştı. Smotrich, bu konuşması sırasında Ürdün ve Gazze Şeridi’ni de İsrail içinde göstüeren bir harita kullanmış, bu da Ürdün’ün büyük tepkisini çekmişti. Ürdün, Smotrich’i iki ülke arasında yapılan barış anlaşmasını ihlal etmekle suçlarken, Dışişleri Bakanlığı da, İsrail’in Amman büyükelçisini bakanlığa çağırmıştı.
İsrail’in “Büyük İsrail” politikası, Yahudilerin kutsal kitabındaki “Vadedilmiş Topraklar” inancına ve tam sınırları belli olmamakla birlikte bugün Filistin, Suriye ve Ürdün topraklarına doğru genişlemeyi öngören hedefe dayanıyor.
Herzog: Öyle bir planımız yok
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Türkiye gündemini meşgul eden ve TBMM’de de konuşulan “İsrail’in Türkiye’ye saldırabileceği” tartışmalarıyla ilgili konuştu ve ülkesinin Türkiye’ye yönelik bir planı olmadığını savundu. “Büyük Amerikan Yahudi Örgütleri” liderleri ve temsilcileriyle bir araya gelen Herzog, buradaki konuşmasında, “İsrail’in Türkiye’ye karşı bazı planları olduğuna yönelik yorumlar yapıldığını gördüm. İsrail’in hiçbir zaman Türkiye’ye karşı bir planı olmadığını açıkça belirtmek isterim. Aksine, biz Türkiye halkına büyük saygı duyuyoruz, onlar da İsrail halkına büyük saygı duyuyor. Halklar arasında uzun yıllara dayanan ilişkilerimiz var ve halklar dostluğa ve birlikte yaşamaya karşı olan tüm seslere üstün gelecektir” ifadelerini kullandı.