AdvertorialUzmanlar uyardı: Koronavirüs ve cinsel yaşam
Sponsorlu

Uzmanlar uyardı: Koronavirüs ve cinsel yaşam

27.06.2020 - 15:13 | Son Güncellenme:

Prof.Dr. Ateş Kadıoğlu, Dr. Taha Uçar COVID-19 nasıl bulaşır? Yeni nesil Koronavirüsün damlacık yolu ile bulaştığı bilinmektedir. Virüsten korunmak için öksüren, hapşıran ya da konuşan hastalıklı kişiden en az 2 metre uzakta olmak gerekmektedir. Bu mesafenin altındaki yakın temas hastalığın bulaştırıcılığı açısından büyük risk taşımaktadır. (Leonardo Setti et al., 2020)

Uzmanlar uyardı: Koronavirüs ve cinsel yaşam

Virüs hastalıklı kişinin temas ettiği yüzeylerden ve objelerden de bulaşabilmektedir. Virüsün yüzeylerde canlılığını uzun süre koruduğu bilinmektedir. Ortak kullanılan objelere temas sonrası elin yıkanmadan ağız, burun ya da göze teması bulaştırıcılık açısından risk taşımaktadır. (Byung-Han Ryu et al. 2020)

COVID-19 Cinsel ilişki ile bulaşır mı?

Cinsel ilişki esnasında yakınlaşma, kişiler arası mesafeyi 2 metrenin altına düşürdüğünden damlacık yolu ile ya da temas ile bulaşma ihtimali çok yüksektir. Özellikle öpüşme bulaştırıcılık açısından büyük risk taşımaktadır.

En güvenilir ilişki partneri, birlikte yaşanılan ve birlikte zaman geçirilen kişidir. Bu süreçte çoklu ve yeni cinsel partneri olan kişiler daha büyük risk altındadır.

Menide virüs saptanabilir mi?

Hastalıklı kişide virüsün meniye geçip geçmediği konusu tartışmalıdır.  Konu ile ilgili yapılan 12 Nisan 2020 tarihli yayında COVID-19 tanısı almış 34  hasta incelenmiş ve tanı aldıktan yaklaşık bir ay sonra yapılan meni örneklerinde  virüse rastlanmamıştır. (Feng Pan et. al., 2020). Literatürde 38 hastanın dahil edildiği 1 Haziran 2020 tarihli çalışmada ise COVID-19 hastası olan 15 kişinin dördünde menide yeni nesil koronavirüs saptanmıştır. Hastalığı kısa süre önce yenmiş 23 kişinin ise ikisinde menide virüse rastlanmıştır.(Donatella Paoli et al. 2020) Bu çalışmaya göre aktif hastalık esnasında ve iyileştikten sonraki 3 gün içerisinde menide virüse rastlanabilmektedir. Güncel literatür incelendiğinde hasta iyileştikten ortalama yedi gün sonra yapılan analizde ise menide virüse rastlanmamaktadır. (Ci Song et al. 2020) 

Güncel literatürde konu ile ilgili derlemeler de mevcuttur ancak yapılan dört klinik çalışmanın üçünde menide virüse rastlanmazken birinde virüs izole edilebilmiştir. Çalışmaların aynı hasta gruplarını hastalığın aynı evrelerinde karşılaştırmamış olmaları konu hakkında kesin hüküm vermeyi zorlaştırmaktadır. Menide virüs saptanan çalışmada, ağır hasta olanlar çalışmaya dahil edilmişken diğer çalışmalarda çoğunlukla hafif derece hastalar ve iyileşmiş hastalar çalışmalara dahil edilmiştir.

Aktif hastalık esnasında alınan meni örneklerinde virüse rastlanması menide kesinlikle virüs vardır anlamına gelmemektedir. Meni testleri steril şartlarda uygulanan testler olmadığından temas ile ya da işlem esnasında öksürük, hapşırık olması durumunda meni örneğine virüsün bulaşabileceği unutulmamalıdır.

Yapılan çalışmalarda vajina veya serviksten alınan örneklerde yeni nesil koronavirüs izole edilememiştir.(Lin Qiu et al. 2020, Cui et al 2020)

COVID-19  testosteron düzeyini düşürür mü?

Koronavirüs ailesinin testisi tutarak özellikle orşit tablosu yaptığı bilinen bir gerçektir. Bu sebeple testis harabiyetine sebep olması ya da germ hücrelerini etkilemesi mümkün olabilir. Yeni nesil koronavirüsün de insan vücudunda en etkin olarak kullandığı reseptörler ACE-2 reseptörleridir. ACE-2 reseptörleri solunum yolunda bolca bulunmasına karşın testosteron üreten ve sperm üretimi yapan kanallara oldukça yakın olan Leydig hücrelerinde de bol miktarda bulunur. Bu sebeple virüsün bu reseptörlere tutunması testis harabiyeti yapabileceği gibi bölgesel viral enfeksiyonlara da sebep olabilir. Bu sebeple Amerikan Society of Reproductive Medicine derneği COVID-19 hastası olan ve  yardımcı üreme teknikleri kullanacak olan hastaların tedavilerinin ertelenmesini önermektedir. (Walter D. et al. 2020)

Literatürde 81 hasta ile yapılan çalışmada COVID-19 hastaları ile sağlıklı kişilerin testosteron, LH ve FSH düzeyleri incelenmiştir. LH ve FSH testosteron üretimini ve sperm üretimini kontrol eden ve santral sinir sisteminden salınan hormonlardır. Yapılan çalışmada COVID-19 hastası olanların Testosteron düzeylerinin ortalama 0.82 ng/ml daha düşük olduğu gösterilmiştir. Bunun yanı sıra testosteron düzeylerini arttırmak için salınan LH düzeylerinin de ortalama 2.65 mIU/ml yüksek olduğu belirtilmiştir. COVID-19 hastalarında testosteron düzeyleri düşerken salınımını arttırmak için LH düzeyleri artmaktadır. Bu durum kompanse testosteron yetersizliğine işaret etmektedir. .(Ling Ma et. al., 2020). Yine aynı çalışmada alınan testis biyopsilerinde virüs saptanmamıştır ancak altı hastanın aktif hastalık döneminde orşit tablosundan şikayet ettikleri rapor edilmiştir.

Testosteron düzeylerinin güçlü bir bağışıklık ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Literatürde yer alan 31 hastalık bir çalışmada COVID-19 enfeksiyonu için de düşük testosteron düzeyleri hastalığın ciddiyeti ile ilişkili bulunmuştur. Total testosteron düzeyi arttıkça CRP, prokalsitonin gibi enfeksiyon parametrelerinin düştüğü görülmektedir. Söz konusu çalışmada yoğun bakıma gidiş ve ölüm oranlarının Testosteron düzeyi 1.44 ng/mlden yüksek hastalarda bariz oranda azaldığı belirtilmektedir.(Giulia Rastrelli et al 2020)

Tip 2 diyabet, obezite, metabolik sendrom, kalp hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalığı(KOAH), böbrek yetersizliği, yaşlılık ve kanserler testosteron düşüklüğü için risk oluşturmaktadır. Düşük testosteron ve sertleşme bozukluğu arasında da kuvvetli bir ilişki mevcuttur ve sertleşme sorunu olan erkeklerin %30’unda testosteron düşüklüğü görülmektedir.

 Testosteron düşüklüğü durumunda medikal tedavisi mümkündür. Obezitenin giderilmesi, metabolik sendromun düzeltilmesi, diyabetin kontrol altına alınması sonrasında testosteron düzeyleri istenen seviyeye gelmeyen hastalarda tedavi uygulanabilir. Tedavi hastanın ihtiyacına uygun olarak seçilmelidir. Ağızdan alınan tablet formları, iğneler ya da jeller tedavide kullanılabilmektedir. Kullanım kolaylığı açısından özellikle jeller doktor ve hastalar tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Sürülen jel deri tarafından tamamen absorbe edildikten sonra 24 saat boyunca düzenli salınım yapmaktadır. Bu kullanım şekli ile testosteron düzeylerinin istenen seviyeye güvenli bir şekilde yükseltildiği kanıtlanmıştır. Bu jeller içerisinde yaklaşık %2 oranında testosteron bulunmaktadır ve tedavi esnasında testosteron düzeyleri takip edilerek optimal doz belirlenmelidir. (EAU guidelines, 2020)

Cinsel ilişki esnasında ve sonrasında alınması gereken önlemler nelerdir?

  • Menide virüs varlığının şüpheli olması sebebiyle cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı önerilmektedir.
  • İlişki öncesi ve sonrasında partnerlerin yıkanması gerekmektedir.
  • İlişki sırasında özellikle öpüşmenin büyük risk yarattığı unutulmamalıdır.
  • Partnerin ya da kişinin kendini iyi hissetmemesi durumunda, öksürük, ateş gibi belirtiler göstermesi durumunda ilişki ertelenmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

 

Yazarlar