AdvertorialMimari ve mühendislikte Roma'nın örnek kenti
Sponsorlu

Mimari ve mühendislikte Roma'nın örnek kenti

12.12.2024 - 17:18 | Son Güncellenme:

Aydın'da bulunan Nysa Antik Kenti'nin Helenistik Dönem'den Bizans’a uzanan tarihi, kazı ve restorasyon çalışmalarıyla gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Bu yılki kazılarda ortaya çıkarılan mezarlar Nysa'ya dair heyecan verici gelişmelerin başında geliyor

Mimari ve mühendislikte Romanın örnek kenti

Aydın'da yazdan kalma bir gün... Milliyet Arkeoloji ekibiyle ilk kez 2020 sonbaharında gördüğüm Nysa Antik Kenti'ndeyim. Zamanın uçuculuğu insanı büyülüyor. Kazı evinde yine iştah açan bir sofra kurulmuş... Sofrayı renklendiren ise Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle yürütülen kazı çalışmalarıyla ilgili gelinen noktayı kendine has üslubuyla anlatan Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner.

Nysa, Helenistik Dönem'de kurulmuş bir antik kent ama şu anda gördüğümüz bütün kalıntılar Roma, Bizans dönemi ağırlıklı... Kentin önemi, bir dere yatağı üzerinde kurulu olmasından geliyor; zor bir topografyada kurulmuş olması sebebiyle Roma mimari ve mühendisliğinin örnek kenti. Üç köprüsü, tüneli, tiyatrosu, vadi üzerine kurulmuş stadion’u, cadde-sokak sistemi ve sütunlu caddesiyle çok özel bir nokta. Nysa, aynı zamanda döneminde bir eğitim ve kültür kenti olması, gymnasion'u, kütüphanesi ve Amasyalı ünlü coğrafyacı Strabon’un gençliğinde burada eğitim gördüğünü söylemesiyle de öne çıkıyor. Nysa'da bugüne kadar tiyatro, gymnasion, agora, Yaşlılar Meclisi, kütüphane, forum, çarşı bazilikası, cadde-sokak sisteminde arkeolojik kazılar yürütülmüş.

Mimari ve mühendislikte Romanın örnek kenti

Son dönem sakinleri

Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde bulunan Nysa Antik Kenti'nde kazı ve restorasyon çalışmaları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner başkanlığında yürütülüyor. Nysa Antik Kenti'ni Prof. Dr. Öztaner'le birlikte gezerek kazı sürecinde yapılanları dinliyoruz:

"Günümüzde Nysa'ya gelirken asfalt yoldan geliyoruz. İşte o asfalt yolun atası olan bu cadde, Nysa'nın kuzey-güney doğrultusundaki ana caddelerinden birisi. Bu cadde çok uzun bir süre kullanım görmüş ve hâlâ da aynı aks kullanılmaya devam ediyor. 7. yüzyıl depremleri sonrası kullanım dışı kaldığını biliyoruz. Nysa'nın son dönem sakinlerini biz burada tanıdık, gördük. Onlar kim mi? Bulduğumuz 47 mezarda 60 küsur birey tespit ettik. 11. yüzyılda genel olarak bu mezarlarda yatıyorlardı. Hristiyan inancına sahip oldukları için de bir bronz haç kolye bulduk bir bebekte. Bu yol 11. yüzyılda artık kullanılmıyor. Yolun üstüne mezar yapmışlar, yolun işlevi değişmiş. Çok fazla buluntusu olmuyor bu mezarların. Yani antik dünyadaki pagan inanışındaki gibi ölüler hediyeleriyle defnedilmiyor. Bebek ve çocuk mezarları daha çok bu alanda yer alıyor.

Ve burada bir oda mezar var. Bu mezarın etrafında bu kadar bebek ve çocuk mezarının olması -40'lı yaşlarda bir kadın- bir ebe miydi, azize gibi... Yani bu kadın ne yapıyordu? Kendisinin dişinde ipin bıraktığı delik, bir iz var. Onu bulduk. Dokumacılık yapmış büyük ihtimalle. Bu oda mezarının köşelerinde 2. yüzyıla ait mimari elementler kullanılmış."

Mimari ve mühendislikte Romanın örnek kenti

Akrabalık onuru

Öztaner, kentte bulunan bir yazıttan da bahsediyor: "Buraya muhtemelen gymnasion’dan getirilmiş. Üzerinde 'Parlak, onurlu Efes halkı, parlak, onurlu Nysa halkını akrabalıkla onurlandırıyor' yazıyor. Dolayısıyla Efesliler ile Nysalılar bu yazıtla akrabalığını taşa geçirmişler. Bu tabii Efes tarafından verilmiş bir paye. Güzel bir paye."

Kutsal yol

M.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısında Seleukos’un oğlu 1. Anthiokhos Soter tarafından Karya Bölgesi’nin kuzeyinde kurulmuş olan Nysa cadde-sokak sistemi ile dikkat çekiyor. Sütunlar restorasyonu tamamlandıkça caddedeki yerini alıyor. Antik kentteki cadde ve kent planlamasına yönelik araştırmalar Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesi kapsamında devam ediyor. Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner, caddenin, merkezi köprüden itibaren batıya doğru devam eden başlangıç noktasını kazdıklarını anlatıyor: "Burası ana cadde olarak çok hareketli ve canlı çünkü ibadet için Akharaka bölgesinde bulunan şifa kaynağı ve Pluto Kore Tapınağı'na gidenler buradan geçiyordu. Buradakiler veya çevre kentlerden gelenler, o dönemin hacıları, tapınağa bu caddeyi kullanarak ulaşıyorlardı. Bu caddede 12 sondaj açtık. İki metreye ulaşan dolgu tabaka içerisinde çok farklı dönemleri görebiliyoruz. Caddenin inşasından itibaren 2 bin yılı aşan bir tarihi düşünürseniz burada katman katman tabakaları görüyorsunuz. Biz aslında Nysa-Akharaka kutsal yolunu açığa çıkarıyoruz denilebilir."

Arşivlik çalışma: 'Çift Yakalı Kent NYSA'

Ankara Üniversitesi’nin 30 yılı aşkın süredir Nysa’da yürüttüğü arkeolojik araştırmaların sonuçlarını içeren ve editörlüğünü Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in üstlendiği “Çift Yakalı Kent NYSA” kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından 2022 yılında yayınlandı. Kitap, Nysa Antik Kenti üzerine bu güne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olarak arşiv niteliğinde.

Mimari ve mühendislikte Romanın örnek kenti

Bir Nysalının peşinde...

"Nysa, Mesogis Dağı'nın yanındadır. Büyük bir kısmıyla dağın meyillerine yayılmıştır ve çifte kenttir" diyor Coğrafyacı Strabon binlerce yıl önce yazdığı kitabında. Neden "çifte kent" denildiğini de Nysa'ya geldiğinizde anlıyorsunuz. Derin bir vadi ve onu çevreleyen tepelerin üzerinde yükselmiş şehir. Ve bu iki yerleşke üç köprü ile birbirine bağlanmış. İki yakası bir araya gelerek çifte kent olmuş.

Gezimize Nysa denilince akla gelen sembolik yapılardan birisi olan "Nysa Kütüphanesi" ile başlayalım. Burası kentin batı yakasında, M.S. 130 yılı civarında inşa edilmiş. Toplantı ve mahkeme salonu olarak da kullanılmış. Kütüphane iki katlı olup, döneminde 16 kitap rafı bulunmaktaymış.

Şimdi hayal edin Nysalı bir öğrencinin raflardaki kitaba uzanıp aldıktan sonra okumaya başladığını. Kitabın sayfalarını değiştirirken birden zamanın geçtiğinin farkında olmalı. Aceleyle elindeki kitabı rafa bırakıp çıkıyor dışarı. Yetişmesi gereken bir tiyatro gösterisi var. Günümüzde üzeri toprakla örtülmüş, fakat döneminin mermerlerle kaplı caddesinde yürüyor tiyatroya; Nysa Tiyatrosu'na doğru... Burası kentin en korunmuş yapılarından birisi. Geç Helenistik Dönem'de inşa edilmiş. Sahne binası önündeki cephe mimarisini taşıyan yüksek podyumlar muhteşem kabartmalar ile süslü. Dionysos gibi mitolojiden birçok önemli karakterin yer aldığı podyum frizleri kazılar sırasında titizlikle ortaya çıkarılmış. Orijinalleri Aydın Arkeoloji Müzesi'nde bulunan frizlerin, kopyaları da ziyaretçilerin yerinde de görebilmesi için tiyatrodaki yerlerine konulmuş.

Kahramanımız tiyatrodan sonra bir zamanlar kenti birleştiren fakat günümüzde yıkılmış olan köprüden geçip, sütunlu caddeye çıkıyor. Burası kentin en önemli ve en işlek caddesiymiş döneminde. Cadde Antik Dönem'de meclisten çıkan kararlar ile yaptırılan, hayırseverlerin heykelleri ile süslüymüş. Sağlı sollu sütunların arasında yükselen heykelleri hayal edin.

Bu kenti gezerken bir kahraman yaratın kendinize ve kentin yaşamının içindeymiş gibi izini sürün. Baktığınız yapılarda, yürüdüğünüz caddelerde yaşanmışlıkların ayak izlerine basmaya çalışın. Böylelikle terk edilmiş bir şehir olsa da kentin geçmişten gelen sesini duyabilirsiniz belki de...

İlandır