Deepak Chopra der ki:
Tesadüfleri hayatın sunduğu seçenekler olarak görmeye başladığınızda karşılaştığınız her tesadüf sizin için anlam ifade etmeye başlar. Her tesadüf evrenin olmanızı planladığı kişiye dönüşmeniz için sunduğu bir olanaktır.
Karşınıza çıkan her kişi, her olay, yaptığınız her seçim sizi bambaşka yerlere taşır.
Bazen işler içinden çıkılmaz bir hal aldığında çok zorlamamak akışına bırakmak gerekir.
Çünkü yaşadığınız her şeyin bugün için ne anlama geldiğini ancak geriye dönüp noktaları birleştirdiğinizde -resmin bütününü ancak o zaman görür ve anlarsınız.
Ve o zaman bazen olmasını istediğiniz ama olmayan o şey için şükredersiniz.
Hiç istemediğiniz bir şeyi neden yaşadığınızı ama aynı zamanda sizin gelişiminize nasıl katkıda bulunduğunu görürsünüz.
Hayatın sadece bir noktasına takılı kalmak doğru değildir. Sizin göremediğiniz bir plan vardır. Kaybedilen her şey, biten her ilişki bir başkasının müjdecisidir.
Yaşamda hiç bir şey tesadüf eseri değildir. İç enerjimiz neyse dışarıda da onu yaşarız.
Hayatımıza giren karşılaştığımız bazı insanlarda aynalık görevi yapar bize...
Peki bunu nasıl ayırd edeceğiz değil mi?
Formül çok basit aslında.
Eğer karşımızdaki kişide gördüğümüz davranış bizi rahatsız ediyorsa o bizimle alakalıdır.
Eğer hiç bir şekilde sizi rahatsız etmiyorsa karşıdakinindir o sorun!
Rahatsız olduğumuza göre anladık- Sorun bizimle alakalı ve biz bunu nasıl dönüştüreceğiz?
Aynalık enerjisinin dönüşümü kabul enerjisiyle gerçekleşir. Bir kere siz aynalığınızı gördüğünüzde ve durumu onayladığınızda bu durumu sevgiye dönüştürmeye niyet ettiğinizi beyan etmeniz dönüşümü başlatacaktır. Bu kadar da kolay! Kabul ve Niyet!
Karşımıza çıkan hiç kimse tesadüf eseri değildir. Eğer sürekli tekrar eden bir durum varsa bir şey anlatmaya çalışıyor olabilir. Aksi takdirde evrensel kural gereği siz durumu görene kadar aynı olay size farklı kişilerle kendini tekrar edecektir.
Hz Lokmana sormuşlar bu edebi kimden öğrendin?
"Edepsizlerden" demiş. "Onlarda görüp beğenmediğim hareketlerden çekindim"
Bu bizim ruhsal tekamülümüze hizmet eden bir fırsat aslında...
Tabi o da fark edebilene!
Sevgiyle,
Nur Demir