YÖK, Yekta Hoca ile birlikte kalite arayışına girdi ve ciddi anlamda da yol alıyor. Ama bazen öylesine hatalar yapıyor ki işte o hatalar yaptığı tüm güzel işleri ya bir anda alıp götürüyor ya da gölgeliyor...
En büyük hatası, birbirinden çok farklı üniversiteleri hâlâ aynı yasayla yönetmeye çalışması.
ODTÜ ve Boğaziçi için geçerli kuralları, ya yeni kurulan üniversitelere de dayatıyor ya da yeni kurulan üniversiteleri yaşatmak için alınan kararları kırk yıllık üniversitelerden de istiyor...
İddialı ve iddiasız üniversiteler dünyanın her yerinde var ama hiçbiri bir diğerine ayak bağı da olmuyor, kambur da oluşturmuyor.
Bizde ise tam tersi...
Eğitimin tüm kademelerinde sınıfta kalmayı neredeyse kaldırdık.
Üniversiteye girmek de mezun olmak da çok sıradan hale geldi.
Yüzde 15’lik başarı sergileyip, barajı aştığınızda, üniversiteli olmamanız için hiçbir neden yok.
İşte böyle bir ortamda, YÖK yeni bir yönetmelik çıkararak tezsiz yüksek lisans için üç dönem şartı getirdi.
Ciddi üniversitelerde bu imkânsız ama parayla adeta diploma satanlar için bu süre bile uzun...
İşte bu konuda gelinen noktanın özeti. Umarız YÖK bir an önce bu konuda üniversiteleri özgür bırakır!..
Hatalı karar!
Prof. Dr. Murat Köksalan, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü ve aynı zamanda da Uluslararası Çok Amaçlı Karar Verme Derneği Başkanı.
Sadece ODTÜ’de değil dünyanın önemli üniversitelerinde de görev yaptı ve işte bu konudaki tespit ve önerileri:
MADDE 12 (1) Tezsiz yüksek lisans programını tamamlama süresi, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın en az iki yarıyıl, en çok üç yarıyıldır. Bu sürenin sonunda başarısız olan veya programı tamamlayamayan öğrencinin yükseköğretim kurumuyla ilişiği kesilir.
İlk bakışta fark edilmeyebilir ama bu madde ciddi eğitim veren kurumların tezsiz yüksek lisans programlarını bitirecek bir madde.
Tezsiz yüksek lisans programlarında en az 10 ders alma ve bir bitirme projesi yapma zorunluluğu var.
Size bizim 16 yıldır başarıyla sürdürdüğümüz “Mühendislik Yönetimi” tezsiz yüksek lisans programımızdan örnek vereyim.
Bu program “ikinci eğitim” denilen, akşam eğitim yapılan çalışan insanlara yönelik bir program.
Her yıl yaklaşık 100 kişinin başvurduğu, 50 civarında yeni öğrenci aldığımız, lisans ortalamaları yüksek, ALES puanları en az 75, çoğunlukla 80’in üstünde olan öğrencilerden oluşan bir program.
Standart bir öğrenci, gündüz çalıştığı için, her yarıyıl iki ders alabiliyor ve 5-6 yarıyılda mezun oluyor.
Her yıl 40 civarında mezun veriyoruz. Düzenli bir şekilde toplam 150-200 arası öğrencimiz oluyor.
Ben Finlandiya’da (Aalto Üniversitesi’nde) ve ABD’de (Purdue Üniversitesi’nde) önde gelen üniversitelerde uzun yıllar benzer programlarda ders verdiğim için kıyaslama yapma imkânım da var.
Rahatlıkla söyleyebilirim ki hem öğrencilerimiz hem de programımız bahsettiğim yurtdışı programlarının daha üstünde bir seviyededir.
Yukarıdaki yeni yönetmelik maddesinden önce süre altı yarıyıldı.
Üstelik, atılma kalktığı için o üst sınır da uygulanamıyordu.
Şimdi birdenbire üç yarıyıl sınırı geldi.
Halbuki bizim görüş bildirdiğimiz taslakta altı yarıyıllık makul bir süre vardı.
Şu anda hangi gerekçeyle olduğunu anlayamadığımız şekilde, tüm tezsiz yüksek lisans programlarına böyle bir kısıtlama geldi.
Sorunu iletince bunu çözmemek için makul hiçbir neden olmasa gerek gibi geliyor insana ama aylardır bu konuda ilerleme kaydedemedik.
Bu sorun giderilmezse, uluslararası düzeyde eğitim vermekte olan tüm tezsiz yüksek lisans programları kapatılmak zorunda kalır.
Bu programları özellikle de çalışma hayatındaki insanların üç dönemde bitirmesi mümkün değil.
Türkiye’de eğitim kalitesinde çok büyük sorunlar varken, uluslararası düzeyde eğitim veren programlar da böylesi tepeden inme kararlarla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor maalesef.
Basın bu sorunu duyurursa belki çözümü kolaylaşır. Eğitim konusundaki bu konuyu en iyi sizin takdir edeceğiniz düşüncesiyle size yazıyorum.
Özetin özeti: Umarız, Ankara bu sese bir an önce kulak verir...