Performansı rakibe endeksli Fenerbahçe

15 Nisan 2024

İsmail Kartal Karagümrük maçına Olympiakos deplasmanından daha özenli bir on bir ile başlamıştı ama Fenerbahçe’nin ilk yarı performansı “ligde kalmayı garantilemiş Anadolu takımı” kıvamındaydı.
Yapamayan varsa, yaptırmayan da olmalı!
Karagümrük hocası Tolunay Kafkas çoktan deşifre edilmiş “Fenerbahçe’yi durdurma planını” en iyi bilen ve uygulayanlardan biriydi. Basit ama güçlü bir baraj kurmuştu Fenerbahçe futbol seline karşı. Geçişle, orta sahada dirençle, süratli kanatlarıyla oyunu öyle bir hale getirdi ki, top çoğunlukla Karagümrük ile bir türlü forma sahipleri belli olamayan Fenerbahçe savunması arasında oynandı.
Fred bile kayboldu ilk yarı. Bitirci Dzeko, pozisyon üretmeye çalışıyordu derinlerde ve fırsata uzaktı. Ferdi ile Osayi ise rakip forveti karşılamakla meşguldü.
İlk yarıda iki, ikinci yarıda bir net gol kurtaran Livakovic “güven bunalımını” biraz olsun aştı. Dzeko’nun üç rakip arasından attığı nefis pasa koşup Karagümrük kalecisi Sırıgu ile

Yazının Devamı

Kartal'ın 'uçurduğu' bir saat

12 Nisan 2024

Hangi teraziyle tartsanız Fenerbahçe’den hafif çekecek, hatta Fenerbahçe’nin geçen turda elediği Saint Gilloise’a futbol hiyerarşisinde “abi” diyecek Olympiakos karşısında, 3/2 oranında döküldü Fenerbahçe... Yani, bir saat boyunca.  
Oysa kalite farkı, Nişantaşı-Mahmutpaşa kadar ortadaydı.Nasıl dengelendi, hatta Olympiakos nasıl daha üstün hale geldi? Çünkü İsmail Kartal “uyumsuz” bir takım sürdü sahaya. Savunmadan oyun kuracak sağlam ayaklı biri olmadığı gibi, bağlantı kuracak orta sahası bile yoktu koca takımın. Zajc’ın oynamasını rakip teknik direktör rica etmiş olmasın sakın! 
Resmen Olympiakos’a “piar” yaptı Fenerbahçe. Boyu uzun, baskı yaparken müthiş gedikler verebilen bir tek pasları hızlı rakibini Dzeko’lu, Tadic’li, Szymanski’li, İrfan Can’lı takımın üstüne çıkardı. “İlk yarı Fred yoktu” deseniz, rakibin “Fred’i” Podens de yoktu sahada. Aslında doğru soru “ilk yarı Fred neden yoktu?” olmalı!..
Açık

Yazının Devamı

Urfa'daki 'milat'tan tarihe notlar

8 Nisan 2024

Tarihi bir Süper Kupa’ydı insanlık tarihini aydınlatan Urfa şehrindeki!.. Milattı. Sadece maç yoktu, her şey vardı. Sahaya çıktığında küfür yiyen U19 gençleri başta olmak üzere herkesin yıprandığı, sadece çimenlerin sağlam çıktığı finalde, Fenerbahçe sahaya karakter koydu… “Oyunun” hakkını verdi, “icabını” yaptı, Kupa’yı kaybetti. Galatasaray ise yöneticisinden topçusuna “üstün” performansıyla çoktan hak etmişti zaten o “kolay” kupayı.*
Lakin kupadan önemlisi, “eylemin” saati gelip çatmadan “getirisinin” ortaya çıkmasıydı!.. TFF seçim kararı aldı!.. 18 Temmuz geçtir. Başta Fenerbahçe, futboldan şikayeti olanlar yakaladıkları ipin ucunu bırakmamalı tarihi öne çekmelidir. Sayın Büyükekşi de bir an önce kurtulsun bu eziyetten, Fenerbahçe de Fenerbahçe’den nefret edenler de!
Peki Fenerbahçe’nin eylemi dört dörtlük müydü?.. Hayır! Utangaç protestoydu bir kere…

Yazının Devamı

Heba olan potansiyel

5 Nisan 2024

Taleplerinizi yaptırımlarınızla destekleyemezseniz, geleceğinizi karşınızdakinin ellerine teslim etmişiniz demektir. Sonunda avucunuzu yalamak kuvvetle muhtemeldir. Kimse çıkarını zedelemek, tıkır tıkır çalışan tezgahını tatil etmek pahasına boyun eğmez size.
Hele, epeydir orman kanunu uygulanan futbol aleminde…
Yaptırımlar da boş tehdit değil, güçlü ve korkutucu olacak. Son nefese kadar geri adım atılmayacak. O zaman blöf mü gerçek mi fark etmez. Anahtar kelime “caymamak”. Zaten yaptırımı yumuşatmak, “pazarlık” demek.
Pazarlık ayrı, mücadele ayrı. Biri uzlaşmacı öteki köktenci.
Yoksa, sahip olduğunuz gücü heba etmekle kalmaz bir çuval “haklılık gerekçenizi” berbat edersiniz.
Almadan verirsiniz!
Büyüklüğünü tarif etmeye rahmetli İslam Çupi’nin muazzam kalemi bile yetmeyen Fenerbahçe ve onun ete kana bürünmüş güncel hali Fenerbahçelinin kıyaslanamaz gücüne rağmen, sadece kulübe çelme takmakla kaldığınız gibi.

Yazının Devamı

Titanic’ten ince nağmeler!

4 Nisan 2024

Artık sahadakileri teknik, taktik, performans terazisine koymanın, Titanic batarken keman çalmayı sürdüren Wallace Hartley’i “acaba doğru notaya mı basıyordu” diye sorgulamaktan bir farkı yoktur.
Yöneticiler filikada küreklere yapışmış “amiyane” kavganın hakkını veriyor. Futbolu buz dağına bindirmiş kaptandan “glu glu” sesi bile duyulmuyor. Kurullar, hakemler çoktan batmış.
“Can pazarı” yaşanıyor futbolda. Şaka değil… Futbolcular maça “top” değil “obüs” ile çıkacak neredeyse!
Futbol bunun neresinde? Samandıra’daki sabah toplantısında “cezalımsı” olan Oosterwolde ile kaleci İrfan Can akşam takımdaysa, varın siz hesaplayın futboldaki tepeden tırnağa karambolü.
Fenerbahçe’nin Kadıköy maçlarındaki son dönem paniklerini hesaplarsanız uzun haftaların en iyi başlangıcını yaptığı maçta -en azından ilk yarının skoru- oyunuyla hiç de orantılı olmadı.
Bir devrede on gol pozisyonuna girip iki şutu direkten dönen Fenerbahçe öne geçtikten sonra kaleci İrfan Can’ın

Yazının Devamı

PFDK'ya sevk 'tedbirsiz' değil

2 Nisan 2024

Türkiye Futbol Federasyonu, “saldırganlara direnip kendini koruyarak yüz kızartıcı suç işleyen” Fenerbahçeli futbolcular Bright Osayi-Samuel, Jayden Oosterwolde ve İrfan Can Eğribayat’ı “tedbirsiz” olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk etti. Haberi böyle kuru kuru verirseniz hem “dezenformasyona” girer, hem de hakkını yersiniz necip federasyonumuzun!
Kim demiş PFDK’ya sevklerin “tedbirsiz” olduğunu?
Bir yandan F.Bahçe’ye karşı düşman hukukunu sürdürürken, bir yandan “kağıttan futbol kulesi” yıkılmasın diye F.Bahçe Genel Kurulu’nun ve Yönetim Kurulu’nun elini görmek… Olası cezayı tek geri adım atmadan tansiyon düşene kadar ötelemek… En sonunda üç futbolcusuna ceza çıkarsa F.Bahçe’ye “bağımsız kurulun takdiridir” demenin “enigma şifresi” ile yazılmış hali değil midir bu…Daha ne “tedbir” alsın TFF?

Yazının Devamı

Futbolun 'mandacıları' F.Bahçe’nin 'grev kırıcıları'!

29 Mart 2024

Bireysel çıkarların açgözlülüğünü veya örgütlü kötülüğü bir kenara bırakın, her türlü hak ve adalet mücadelesinde bilerek veya bilmeyerek, korkarak veya mecbur kalarak “grev kırıcılığı” yapanlar olmuştur… Hak ve adalet mücadelesi sürdükçe olacaktır.
Çünkü, herkesin zihni-yüreği aynı kalibrede değildir.Ancak 2 Nisan’da oylanacak son Fenerbahçe direnişinde özel bir durum var. Destek veya köstek olanların mevzileri öylesine iç içe ki, motivasyonlarını kestirmek mümkün değil.
Fenerbahçe’nin mücadele ettiği ahtapotun “resmi” ve “fahri” kolları, patlamak üzere kazanın altına harıl harıl odun yığarken, bu mücadelenin hedefi “hak ve adalet ikliminden” dolaylı da olsa yararlanacak “üçüncü şahıslar”, İstiklal Savaşı’nın “mandacılarından” beter… Yüreklere korku salmaya çalışıyorlar.
Açalım…
Medeni bir ülkenin liginde saha basılmışsa,

Yazının Devamı

F.Bahçe’siz lige hazır mısınız?..

23 Mart 2024

İnanılmaz, çalışılmamış, hayal bile edilmemiş, olumsuz anlamda dokunmayacağı tek kişi bile olmayan çılgın bir durum kapıda, kimse kılını kıpırdatmıyor!..
Oysa… Fenerbahçe Genel Kurul üyeleri, şayet Ali Koç’un Aziz Yıldırım’a fark attığındaki gibi hızlı ve topluca karar değiştirmezse, gelecek sezon Fenerbahçe’siz bir Süper Lig’e herkesin hazır olması gerekiyor.
Federasyonuyla, yayıncı kuruluşuyla, hakemleriyle, rakipleriyle, medyasıyla ve dahi tribünleriyle herkesin…
Bu da benim, künyesi bende saklı telefon veya birebir görüşmelerle yapılmış amatör anketim!
Bir tane Genel Kurul veya Divan üyesi görmedim-duymadım ki, kar-zarar hesabına girişip takımın ligden çekilmesine “acaba” desin.
Tam tersine, futbolda “devrim ateşinin” yakılacağını iddia edenler mi istersiniz, meseleyi 3 Temmuz süreci ile özdeşleştirenler mi, “kuyumuzu kazanlar deplasmana belediye otobüsüyle gidecek” diye gün sayanlar mı? Hangi Fenerbahçeli ile konuşsanız “çoluk çocuk hazırlanıyoruz yönetimin kararını

Yazının Devamı