Üniversiteyi kazananlar bugün yarın belli olur.
Görünen o ki kazananları da açıkta kalanları da ciddi sorunlar bekliyor.
Kazananlar kazanma sevincini daha tam olarak yaşamadan yurt, harç, kitap, dil barajı, burs arayışına girecek, hiçbir yere yerleşmeyenlerin umudu ise ek yerleştirme ve yurt dışı olacak...
Birinci yerleştirmede hiçbir yere giremeyenlere ikinci yerleştirmede şans doğar mı?
Tercihler konusunda daha esnek davranmazlarsa işleri zor!
Çıtayı biraz düşürür ya da tercih yelpazesini genişletirlerse, şansları olabilir.
Yok eğer ille de şurası ve şu bölümler olacak kararlılığını sürdürürlerse, gelecek yılı beklemek zorunda kalabilirler!
İşte bu noktada, yurt dışı eğitim seçenekleri gündeme geliyor!
Şu günlerde bize en çok sorulan soruların başında bu var.
Ha bu arada, yurt dışını ve paralı üniversiteleri sadece ekonomik durumu iyi olanlar düşünüyor diye bakmayın!
Yurt dışı en çok da beyaz yakalı, maaşlı çalışanların gündeminde!..
Döviz kurundaki dalgalanma, öğrenim ücreti ve yaşam giderleri yüksek ülkeleri zorunlu olarak ikinci sıraya itti.
Revaçta olanlar eski Doğu Bloku ülkeleri, Türki Cumhuriyetler ve KKTC...
Maceraya dönüşmesin!
Anne babalar kendi yapamadıklarını çocukları yapsın istiyor.
Dil öğrensinler, yurt dışına açılsınlar, dünya vatandaşı olsunlar, uluslararası şirketlerde çalışsınlar hayali kuruyorlar.
Bu süreçte akla gelen seçeneklerden biri de yurt dışında eğitim.
Olaya bu çerçeveden baktığınızda, dünya mini minnacık bir köye dönüştü.
En uzak ülkeler bile komşu kapısı oldu.
Yaş sınırı ise yok gibi. Hemen her yaşta çocuk artık eğitim için dünyaya açılıyor.
100’e yakın ülkede öğrencilerimiz var.
100’e yakın ülkeden de bize öğrenciler geliyor.
Dünyaya açılmak isteyenler için yurt dışında eğitim, tamam, önemli alternatif haline geldi ama eğer iyi bir yol haritası çizilmezse maceraya da dönüşebiliyor.
Peki, yurt dışına hangi amaçla gidilmeli?
Dil öğrenmek için mi, ilk ve ortaöğretim için mi yoksa lisans ve yüksek lisans eğitimi için mi?
Hepsi için gidiliyor. Gidilmeli de.
Bu noktada asıl önemli olan yurt dışına gitmekten çok, gidilen kurumların ve gidilen zamanın doğru olup olmadığı!
Amaca uygun bir şekilde ülke ve öğrenim kurumu doğru olarak seçiliyorsa, ilkokuldan itibaren, yaz okullarından değişim programlarına, mastırdan doktoraya kadar her amaçla yurt dışına gidilebilir.
Bu kısa süreli de olabilir, uzun süreli de. Yeter ki doğru bir yol haritası çizilebilsin!
Kış aylarında ücretlerin çok düştüğünü, lisede bir yıllık değişim programlarının çok yararlı olduğunu, lisans ve yüksek lisans için çok önemli burs olanaklarının bulunduğunu özellikle hatırlatırız.
Seçeceğiniz okullar gibi aracı kurumlarla ilgili olarak da mutlaka güvenilir referanslar bulun, arkadaş gruplarıyla gitmekten kaçının, en önemlisi de en uygun zamanda gidin!..
En uygun zaman herkes için farklıdır. Çocuğun da, gencin de, ailenin de buna hazır olması gerekir.
Ve tabii ki ekonomik altyapı.
Eğer bütün bunlar dikkate alınmadan yola çıkılırsa, daha iyi bir gelecek hayali maceraya dönüşebilir ve bu da derin izler bırakır. Bazen en doğru dediğiniz kararlar bile sizi çok ama çok yanıltabiliyor.
Bunun o kadar çok örneklerine şahit olduk ki bu kervana, ne olur, sizler de katılmayın...
MEB ve YÖK?
Lise değişim programları çerçevesinde ya da üniversite eğitimi için gidiyorsanız, MEB ve YÖK’e danışmadan, onların onayını almadan, kesinlikle yola çıkmayın!
Gittiğiniz lisenin ya da üniversitenin denkliği yoksa, dönüşte aynı sınıfı bir kez daha okumak zorunda kalabilirsiniz.
Yok eğer üniversite eğitimi için gidiyorsanız, aracı şirketlerin ya da yabancı üniversitelerin söylediklerinden daha çok, YÖK’ün yurt dışı eğitim için koyduğu kuralları ve denklik koşullarını harfiyen yerine getirmelisiniz, yoksa ileride çok üzülebilirsiniz...
Başta tıp olmak üzere sağlıkla ilgili bölümlere Doğu Avrupa ülkelerinde girmek çok kolay, mezun da olunuyor ama YÖK’ten denklik almaları imkânsız değil ama zor ötesi bir durum!
KKTC üniversitelerinin TL’ye dönmeleri sevindirici. Ama onlara da mutlaka ÖSYM üzerinden gitmelisiniz...
Özetin özeti: Eğitim için harcanan her kuruş kutsaldır ama harcandığına değdiği sürece!..
