Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve YÖK Başkanı Yekta Saraç, ikinci kez aynı göreve atandılar.
Görünen o ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her iki isme yönelik güveni artarak devam ediyor.
Bu da Beştepe’nin, anaokulundan üniversiteye, eğitimin gidişatından memnuniyeti gösteriyor.
Peki, kamuoyu da eğitimin genel gidişatından memnun mu?
Evet demek çok zor.
Üniversitelerde Yekta Hoca’dan sonra iyileşmeye yönelik atılan adımlar var ama Milli Eğitim için aynı şeyleri söylemek abartılı olur.
Bakan Yılmaz, eğitimi öğrenmeye çalışıyor. Bakanlığı daha önceki bakanlar döneminde olduğu gibi hâlâ Müsteşar Yusuf Tekin yönetiyor algısı hakim ki bunu kanıtlayan pek çok emare var.
Peki, eğitim gemisi, güven tazeleyen kaptanlarla, rotasında bir değişiklik yapmadan güvenli limanlara yol alır mı?
İşte onu da zaman gösterecek...
Üniversiteler sevindi
Prof. Saraç’ın YÖK Başkanlığı’na yeniden atanması üniversite camiasında olumlu karşılandı.
En azından tanıdığımız ve ne istediğini bildiğimiz bir isim yorumunu yaptılar...
YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın ikinci kez bu göreve atanması bizce de doğru bir karar, sevindirici bir gelişme. Çünkü daha yapacak çok işi var.
Başlattığı projeleri tamamladığında, yükseköğretim sistemimiz, umarız, biraz olsun çekidüzene girer...
Başkan Saraç’ın birinci dönemine bakıldığında akılda kalan üç detay var:
Kalite, sabır ve vizyon.
Yandaş kadroları değil de işin ehli uzman kadroları tercih etmesi, en önemli kararı ve en büyük kazancı oldu.
Kendisini kızağa çeken önceki başkanlar gibi sıradan olmadı.
Zor konuların üzerine cesaretle gitti.
Kendisini aşan konularda sessiz kalmayı tercih etti.
Güçlü başkan yerine, güçlü kurum için çalıştı ve bu yönde ciddi açılımlar gerçekleştirdi, büyük adımlar attı.
İlk dönemi bir anlamda revizyon dönemiydi ama ikinci dönemine atılım dönemi gözüyle bakabiliriz. Çünkü buna yönelik fazlasıyla sinyaller verdi.
Yekta Hoca, kendinden önceki başkanlar gibi kırarak dökerek ya da yukarıdan gelen talimatlara göre değil, aklın, bilimin ve ihtiyaçların doğrultusunda hareket etti ve bu koltuk için doğru bir seçim olduğunu, ikinci kez atanarak gösterdi.
Yükseköğretim sistemimizin çok hem de pek çok sorunu var ve umarım bu ikinci dönem bunları öteleme değil, çözme süreci olur.
Yekta Hoca sabırlı ve titiz ama bazı sorunlar zamana bırakılmayacak kadar önemli.
Bu yüzden, bu dönemde umarız çok daha hızlı hareket eder.
Üzümün çekirdeği, armudun sapıyla zaman öldürmez, tıkanan noktaları daha hızlı açar!
Özellikle de “çakma üniversiteler” konusunda, siyasetin değil, bilimin sesine kulak verir.
Başkan Saraç’a ve ekibine yeni dönemde sonsuz başarılar diliyoruz.
Bilim toplumu olmadan çağı ve refahı yakalamak mümkün değil. Bunu herkesten çok iyi biliyor ve eğitimin rotasını başka noktalara çekmek isteyenlere doğru olanı en çok da o anlatacaktır.
Yılmaz ve Saraç’ın başarısı, ülkemizin başarısı olacaktır...
Özetin özeti: Eğitim demek, akıl ve bilim demek, aksini düşünenlerin yanıldığını tarih bin defa gösterdi. Bir daha test etmek kime ne kazandırır ki!..
