Yerli turist yine mağdur!

Yabancı turist sayısı ne zaman artsa, döviz kurları ne zaman tavan yapsa, yerli turistin yüzüne bakan olmaz.

Yine aynı şekilde, yabancı turist ne zaman zınk diye kesilse, yerli turist baş tacı edilmeye çalışılır.

Animasyonlar, yemekler, ücretler onlara göre belirlenir, ta ki yeni bir yabancı turist dalgası gelene kadar. Çünkü makbul olan onlardır!

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, yabancı turist sayısının artması ve kurlarda yaşanan yükseliş sonrasında yerli turistin 2019’da tatile çıkmasının zorlaştığını belirterek bakın bunu ne güzel(!) de anlatmış:

“İç turizmle ilgili birkaç sıkıntı var. Ani kur artışı nedeniyle otel kapasitelerinde yerli turiste ayrılan payda sıkıntı yaşanıyor. Oteller euro ile turiste satmak yerine, TL ile Türk turiste vermek istemiyor. Birçok otel yabancı kapasitesini artırdı, yerli kapasitesini kıstı. Buradan çıkan sonuç önümüzdeki yıl Türk vatandaşlar daha pahalıya seyahat edecek ve istedikleri zaman istedikleri yerde otel bulamayacak. Önümüzdeki sene için erken rezervasyon çok daha büyük önem taşıyor. Fiyatlar doğal olarak yükselecek. Yabancının ödeyeceği para ile yerlinin ödeyeceği para arasında ciddi fark oluştu. Doğal olarak otelci de yabancı turisti istiyor. Oteller kapasitelerinin yüzde 80’ini yabancıya ayırırken, yerli turiste ayrılan oran yüzde 20’de kaldı. Bu geçen yıl yüzde 30-35’lerdeydi. Otelcilerin de haklı olduğu noktalar var. Çünkü yatırımlarını dövizle yapıyorlar. Dövizle borçlanıp, TL ile ödemeleri zor. Sonuçta bu ticari bir iş. Yerli için fiyat 2019’da, 2018’e göre fiyat artışının yüzde 40 civarında olacağını öngörüyoruz.”

Paralı turist bize gelir mi?

Yıllardır dillerde dolaşan bir tespit var:
Harcamayan turistle, turizmimiz kalkınmaz.
Sınırlı bütçesi olan harcamayan turist değil, zengin ve harcayanı gelmeli!
Peki, bu nasıl olacak?
İşte asıl kafa yorulması gereken bu!
Kime nerede, nasıl para harcatacağız?
Turizmi, turistleri kazıklama çerçevesine oturtursanız, bir defa kandırırsınız.
Asıl önemli olan yıldız sayısını artırmak ve onun hakkını vermektir.
Eğlence ise yok gibi. Halı ve mücevher satışlarının ise hem sürekliliği yok hem de yaygın değil.
Tatil köyü turistlerini dışarı çıkartma konusunda Yunanistan’ın gösterdiği çabanın yarısını bile gösteremiyoruz.
Her şey dahil sistemden asla vazgeçmiyoruz çünkü işimize geliyor.
Kişi başı 300, 500 dolar harcatacak restoranımız ise yok gibi!
Anlayacağınız, paralı turisti çekecek ortamlar yaratmadan onları beklemek, hayalcilikten başka bir şey değil!..

Sezon bitti mi?

Birden bire düşen hava sıcaklığı, sürekli yağan yağmurlar, kestane karası, Ege kasırgası derken bir anda kış moduna girip sezonu kapattık.
Oysa daha pastırma yazı ve sarı yaz var. Yani kışlıklarınızı çıkarmak için hiç acele etmeyin ve sezonu hemen kapatmayın.
Özellikle Ege’den Akdeniz’e daha yaşanacak çok sıcak günler var...

Doğu şoku!

Geçtiğimiz hafta Turizm Bakanı ile birlikte birçok arkadaşımız Doğu ve Güney Doğu’ya turistik bir çıkarma yaptı.
Bakan da dahil bazıları ya ilk kez gidiyor ya da ilk kez böylesi bir turistik tatil yapıyor olacak ki, bölgenin turizm potansiyelini anlata anlata bitiremediler.
Günaydın!..
Geç de olsa farkına varılması çok güzel. Umarız, en azından bundan sonra, çok daha fazla yatırım ve tanıtım yapılır.
Yoksa nostaljik bir gezinin ötesine geçmez!..