Çağ değişimi için eskiden yüzyıllar gerekiyordu.
Şimdi neredeyse 10 yılda bir çağ değişiyor.
Bilim ve Teknoloji Çağı derken, Bilişim ve İnovasyon Çağı’nı da çoktan geride bıraktık.
Yeni çağ, Yapay Zekâ Çağı!..
Yapay zekâ, çok uzun yıllardır geliyorum diyordu.
Akıllı telefonlar, akıllı uygulamalarla ayak sesini duyurdu.
Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde ise dünyaya damgasını vuracak...
Peki, neler değişecek?
A’dan Z’ye her şeyin değişeceği kesin de, düşünen robotlar insanların yerini, özellikle de çalışanların işini elinden alır mı?
Örneğin robot öğretmenler, öğretmenleri şimdilik tümüyle saf dışı bırakamasa da, onun sınıftaki meslektaşı olur mu?
Eğitimde ve medyada olduğu gibi roller tümüyle değişecek ve yine eğitimde ve medyada olduğu gibi hemen her şeyin tarifi, kurgusu, görev ve yetkileri sil baştan yeniden belirlenecek, yeniden şekillenecek.
MEB hazır mı?
Yeni çağa çocuklarımızı hazırlayacak olan MEB ve YÖK, bu konuda hangi noktada?
YÖK’ü bilmeyiz ama Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yine çok güzel konuşmuş!..
Diyor ki:
n Ancak kendi teknolojimizi üretebilirsek tam bağımsız bir ülke olabiliriz.
n Bugün ilkokula başlayanlar 2040 yılında iş hayatına atılacak. Bu çağ, büyük ölçüde yapay zekâ marifetiyle robotların hâkim olduğu, işlerin yüzde 80’ine yakınını robotların yaptığı bir çağ olacak. Bu çağ, aynı zamanda bir müjdeyi de taşıyor. Bizim daha fazla insanlaşmamıza yol açacak. Çünkü eğitim beşeri, insan yapan süreçtir. Biz daha fazla insanlaşmak için daha fazla bilime, sanata ihtiyaç duyuyoruz. Bu açıdan da gelecekten ümitliyiz...
Sanat?
Bakan Selçuk bilim ve sanattan söz ederken, sporu telaffuz etmese de eminim ki o da aklındaydı.
Söylediklerine katılmamak mümkün değil.
Peki, ama bunu kim, nasıl, ne zaman yapacak?
Daha da önemlisi, sınav ve test dayatmasından nasıl vazgeçilecek?..
Sınav mafyası nasıl devre dışı bırakılacak?
15 Ekim’e az kaldı, sabırla bekliyoruz...
TÜBİTAK, TEKNOFEST
TÜBİTAK Başkan Hasan Mandal, yeni çağı yakalama konusunda çok hazırlıklıydı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı olduğu için daha çok sanayi odaklı projeler ürettiğini gördüm.
Önemsiz mi, elbette çok önemli.
Sabırla bekliyorum, çocukları yakaladığı gün, yeni çağı da yakalayacaktır.
Selçuk Bayraktar’ın öncülüğünde gerçekleşen TEKNOFEST bu konuda çok önemli bir referans oldu.
Kesinlikle devamı gelmeli...
Dergiciliğin öldüğü, basılı eserlerin can çekiştiği bir dönemde, TÜBİTAK yayınlarının yüz binlerce satıyor olması, çocuklarımızın, böylesi bir çağa çoktan hazır olduğunun çok önemli bir göstergesi.
MEB, YÖK, TÜBİTAK ile akıl ve bilim sevdalıları, aynı heyecanla yola devam ederse, yeni çağı yakalamamız işten bile değil...
Özetin özeti: Dünya Mersin’e giderken biz tersine mi gidiyoruz yoksa doğru yönde hızla mı ilerliyoruz yakında belli olur...