Yüksek-öğretim Kurulu (YÖK) Başkan Vekili Prof. Dr. Rahmi Er, “Bundan 4 yıl önce 48 binlerde olan uluslararası öğrenci sayımız 148 bini geçti” demiş.
Helal olsun deyip şapka çıkarmak gerekir ama detayını öğrenmek de en doğal hakkımız!..
Yüzde 300’lük bu artışın sırlarını öğrenmek, gerçekten çok önemli!
Neden mi?
Eğer bu işin sırrını keşfedip, diğer alanlara da uygularsak örneğin ihracat, turizm, patent ve üretim artış oranlarını da yüzde 300 artırırsak, ülkemiz uçar!
Bunu bize sağladığı için de ülke olarak YÖK’e minnet duyarız!
Umarız, bu artış da üniversite sayısındaki inanılmaz artışla birlikte gelen üniversite mezunu işsiz sayısındaki patlamaya benzemez!
YÖK Başkan Vekili Prof. Er, bakın gelişmelerle ilgili olarak ne demiş:
“Bundan 4 yıl önce 48 binlerde olan uluslararası öğrenci sayımız 148 bini geçmiştir. Tabii bu dinamik bir rakam. Uluslararasılaşma konusuna büyük önem verdik. Örneğin Cibuti ile çok üst düzey ilişkiler geliştirdik. Uluslararası öğrencileri bilgilendirmek amacıyla ‘Study in Turkey’ web sitemizi güncelliyoruz. Bu sitede sistemimizle ilgili genel bilgilerin yanında burslar, deneyimler, yaşam şartları ve Türk kültürü gibi çeşitli bilgiler yer alıyor. Bu sayfamız bir anlamda bizim görünür yüzümüz. Üniversitelerimizden bir bölümü, bu site için istenen verileri ne yazık ki henüz güncelleyemedi. Bu üniversitelerimizden verilerin girişini önemle rica ediyoruz.”
Demek ki sayfalarını güncellemeyen diğer üniversiteler de harekete geçse, yabancı öğrenci sayımız üçe değil, beşe katlanacak.
Neden olmasın!
Bu başarıya şapka çıkartılmaz da ne yapılır!..
İngiltere, Amerika, İsviçre, Kanada gibi pek çok ülkenin en önemli gelir kaynak-larından biri de eğitim!
Yabancı öğrenci sayıları o kadar çok ki hem müthiş para kazanıyorlar hem de kültür ihraç ediyorlar.
Peki, biz de bunu başarabilir miyiz?
Neden olmasın!
Ama önce kaliteyi yükseltmeliyiz.
Örneğin, dünyanın en iyi üniversiteleri arasına daha çok üniversitemiz girmeli.
Örneğin, verdiğimiz diplomalar dünyanın her yerinde kabul görmeli.
Örneğin, hiçbir yere giremeyen öğrencileri değil de dünyanın dört bir yanından kabul alan öğrencileri çekebilmeyiz.
Peki, bu kadar zor mu?
Kesinlikle hayır!
Eğer hedef sayısal artış değil de sürdürülebilir başarı olursa arkası gelir. Yoksa bir süre sonra tıpkı diğer kontenjanlar gibi yabancı öğrenci kontenjanları da boş kalmaya başlar!..
Engelli kadroları
MEB, dün, 750 engelli öğretmenin atamasını gerçekleştirdi.
Çok mu?
Elbette çok değil ama hiç yoktan iyi.
Sınava giren engelli sayısı 60 bin civarında, atanan memur sayısı ise 504.
Bu yüzden çok yüksek puan alan engelli yurttaşlarımız bile atanma şansı yakalayamadı.
Buruk hem de çok buruklar.
Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk’tan ilgi ve yeni yılda daha çok kadro istekleri var.
Eminiz ki gündemindedir, eminiz ki onlar için çok daha yoğun bir çabanın içerisindedir ve yine eminiz ki kendilerini sevindirecek müjdeyi en kısa zamanda açıklayacaktır...
Özetin özeti: Müjdeli haberlere öylesine hasretiz ki mini minnacık olanları bile hepimizi sevindiriyor. Müjde verenlerimiz çok olsun...