Vah İstanbul vah

İstanbul, bir turizm kenti mi?

Evet, ama bir Paris, Roma ve Viyana değil.

Onları 30, 40 milyon turist ziyaret ediyor, İstanbul’u 13 milyon. Ve gelen turist profili giderek Araplaşıyor!

İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin ülke ve milliyetlere göre dağılımında Ortadoğu ülkelerinden gelenlerin payı, katlanarak artıyor.

Geçen yıl gelen toplam 13.4 milyon ziyaretçinin yüzde 28’i Ortadoğu ülkelerinden.

Arap ülkelerinden İstanbul’a gelen 3.408.424 ziyaretçinin yarısından fazlasını Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt ve Ürdün’den gelenler oluşturuyor.

Görünen o ki, Suriyeliler turist sayılmıyor. Yoksa ilk sırada onlar olurdu!..

İstanbul’a gelen yabancıların yüzdelik payları şöyle:

Almanlar: 8.0, İranlılar: 7.0, Suudiler: 4.7, Ruslar: 4.6, Iraklılar: 4.5 İngilizler: 3.4, Fransızlar: 3.3, Amerikalılar: 2.8, Çinliler: 2.6, Ukraynalılar: 2.4, Ürdünlüler: 2.1, Kuveytliler: 2.1, Hollandalılar: 2.1, Cezayirliler: 2.0, Azeriler: 1.9, Diğer Ülkeler: 46,6.

Rakamlar içerisinde en dikkat çekici olan Çinli turist sayısı.

Yıllardır, sayıları patladı, patlayacak deniliyor ama hepsi hikâyeymiş!

İstanbul’a gelen toplam ziyaretçi sayısı ve Arap ülkelerinden gelenlerin yıllara göre oranı incelendiğinde, 2013’te yüzde 16 olan oranın 2018’de yüzde 25.4’e yükseldiği görülüyor.

Ha bu arada, İstanbul belediye başkanı adaylarından turizme yönelik bir yol haritası duyanınız oldu mu?

Nerdeeee…

Turist artıyor ama!

Turist sayımız kriz dönemi baz alınırsa artıyor ama arzulanan rakamların çok gerisinde.

TÜİK’e göre geçen yıl Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı önceki yıla göre yüzde 21.45 artışla, 40 milyona dayandı. Buna yurt dışından gelen yurttaşlarımızı da eklersek, toplam ziyaretçi sayısı 45 milyona ulaştı diyebiliriz.

Turizm geliri ise 5 milyon 345 bin doları yurt dışında ikamet eden yurttaşlarımızdan, 24 milyon 28 bin doları da yabancı ziyaretçilerden olmak üzere toplam 30 milyar dolara ulaştı. Yani bir anlamda turist sayısı artarken, kişi başına düşen harcama azaldı.

İyi mi kötü mü derseniz, tabii ki kötü. Özeti, hem daha paralı turistlere yönelmeli hem de gelenlere daha çok para harcatacak yöntemler bulmalıyız!..

Almanlar bizden asla vazgeçmedi!

Almanların 2019 için yaptıkları rezervasyonlarda, ilk üç ülke arasında Türkiye de varmış!

Diğer iki ülke ise Yunanistan ve İspanya.

Rakiplerimiz bu konuda bizden daha avantajlı durumda mı?

Evet demek mümkün değil ama bu işi bizden daha iyi bildikleri kesin! Çünkü onlar turizmi ciddiye alıyor, bizim ise hâlâ umurumuzda değil.

Turizme gönül veren yatırımcılar da olmasa, yol almamız çok zor. Oysa ülke olarak bizi uçuracak, en önemli sektörlerden birisi turizm!

Yeni bir bakış açısı

Sektörden bakan getirmek kâğıt üzerinde iyi bir fikir gibi gözüküyordu. Bazı bakanlıklara bu yönde atamalar yapıldı.

Peki, yararlı oldu mu? Genel olarak evet demek çok zor.

Başarılı olur gibi olan da oldu, daha da geriye giden de.

Peki, turizmde durum ne?

Daha fazlası ve çok daha farklı bir bakış açısı gerek.

EMITT’in ortaya koyduğu en önemli tespitlerden biri de buydu!..