Eğitimin amiral gemisi MEB Talim Terbiye Kurulu’nun kaptanı Alpaslan Durmuş, üniversite sınavlarının bir işe yaramadığını ve iki üç yıl içerisinde toptan kaldırılması gerektiğini söylemiş.
Peki, bu mümkün mü?
YÖK ve ÖSYM bu işe ne diyor?
Daha da önemlisi, bu soruya cevap vermeden önce, bir durum tespiti yapmakta yarar var:
TEOG da kaldırıldı. Sınavlar bitti mi?
Dershaneler kapandı denildi, kapandı mı?
Her ile birden çok üniversite açıldı, üniversiteye giriş sorun olmaktan çıktı mı?
Bir bakan gitti, diğeri geldi, eğitimin sorunları çözüldü mü?
Müfredat değişti, eğitim ve öğrenci rahatladı mı?
Osmanlıca dersi konuldu, isteyen öğrendi mi?
Tekli eğitime geçilecek, herkes yabancı dil öğrenecek denildi, gerçekleşti mi?
Haydi kızlar okula, haydi gençler öğretmenliğe dedik, koşa koşa gittiler, peki sevinebildiler mi?
Bu tespitleri devam ettirsek, buradan Çin’e yol olur.
Konuşmak kolay, peki ya sonrası?
TTK Başkanı Durmuş, keşke üniversite sınavlarından önce MEB sınavlarının kaldırılacağı bir ortamı sağlasa ama nerdeeeee...
Görünen o ki MEB sınavları, üniversite sınavlarından daha fazla çocuklarımızı yoruyor ve kafaları daha da karıştırmanın ötesinde bir şey yapılamıyor!
Başkan tespitlerinde haksız mı?
Pek çoğunda sonuna kadar haklı. Aynı eleştirileri toplumun neredeyse tamamı, kırk yıldır yapıyor ama hâlâ değişen bir şey yok!
Niye?
Çözüm üreten değil, Başkan Durmuş gibi durum tespiti yapmanın ötesine geçemeyenler ya da onların ellerini kollarını bağlayan siyasetçiler yüzünden.
Bakın neler demiş:
- TEOG gibi birtakım sınavların yani sonuç değerlendirme sınavlarının, öğrencileri bir yere sokmak veya bir yerden atmak noktasında iş gören ve bunun dışında hiçbir şeye yaramayan sınavların toptan kaldırılmasını sağlamamız lazım.
- Çocuk- larımızın bu konuda kafalarının karışmasını istemiyoruz. ÖSYM Başkanı ile oturup çalıştık. Öğrencilere nerelerden soru çıkacağının listesini de göndereceğiz.
- Biz bir sadeleştirme yapmaya çalışıyoruz, bizim bu sadeleştirmemizi sınav yayıncıları, sınav odaklı düşünen öğretmenlerimiz, sınav odaklı düşünen kurumlar ve sınav düzenleyen kurumlar sabote ediyorlar.
- Niye ben çocuğa bilgi, beceri ve davranış kazandırmaya çalışıyorum? Sınavda neyi ölçüyorum? Sadece bilgiyi ölçüyorum. Beceri ve davranışı ölçemiyorum.
- Nasipse 2-3 yıl içinde üniversite sınavı kalkar diye ümit ediyorum. Çünkü bizim şu an zaten talepten fazla arzımız var. Yani diyelim biz bu sene 1 milyon 250 bin öğrenci mezun ettiysek, o öğrencilerin tamamı bile girse üniversiteye bunu karşılayabilecek miktarda okulumuz var.
- Sorun burada sadece matematikçilere düşüyor. Matematikçilerin yapması gereken şey, bir dağılım sorunu bir oyun teorini uygulamak suretle çözecekler...
Peki, ama nasıl?
Aslında fazla söze hacet yok! Başkan Durmuş, MEB, ÖSYM, YÖK, TÜBİTAK, TTK ve benzeri kurumlarla ilgili değerlendirmeyi bizzat kendisi yapıyor. Hem de çok çarpıcı bir şekilde:
- Biz ne garip insanlarız ya, çocuklara ne yapıyoruz, şimdi, inovasyon eğitimi veriyoruz yani yenilikçilik eğitimi, biz kendimiz yenilikçi değiliz ki biz dağılım problemini kendimiz çözmemişiz ki çocuklara akıllı ol, yaratıcı ol diyoruz...
Özetin özeti: Yanlışın farkındayız, bir şeylerin değişmesini hepimiz istiyoruz ama asıl sorun, kim, ne zaman, nasıl yapacak?..