Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milliyet ekibi olarak, seçim öncesi Türkiye turuna çıktık.

İlk durağımız Tarsus ve Mersin’di.

Tarsus her ne kadar Mersin’e bağlı bir ilçe gibi gözükse de, binlerce yıllık tarihi ve 52 ilden daha fazla nüfusuyla çok özel bir yere sahip. İki üniversitesi var ve üç kutsal dinin çok önemli merkezlerinden biri.

Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa gibi pek çok kentimizde tarihi dokuyu gözler önüne seren o sihirli dokunuşlar Tarsus’ta da gerçekleşse, milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapabilir ama nedense, bu ağır yükün altında ezilip kalmışlar!

Haberin Devamı

Yüzlerce hatta binlerce yıldır ayakta kalan eserler bugünkü Tarsus’tan çok daha estetik, çok daha bakımlı ve çok daha etkileyiciydi.

Ve acı olan, bunu attığınız her adımda hissediyorsunuz!..

Tarsus Şelalesi, Ashab-ı Kehf Mağarası, Makam-i Danyal Cami, Ulu Cami, St. Paul Kilisesi, Kleopatra Kapısı, Roma Yolu, eski konaklar, jilet olmaktan kurtarılan Nusrat Mayın Gemisi ve daha neler neler...

Karacaoğlan da Tarsusluymuş. Muhteşem bir heykeli vardı.

Tarsus’a kim sahip çıkabilir bilmiyorum ama birileri mutlaka çıkmalı. Çünkü bu güzide kentimiz, her şeyin çok daha fazlasını hak ediyor!..

Deniz kenti ama!..

9 kilometrelik sahil şeridiyle ülkemizin en güzel kordon boyu Mersin’de denilse, eminim ki karşı çıkan az olur.

Tarsus ne kadar tarih kokuyorsa Mersin de o kadar modern.

Sahil boyunca bisiklet ve yürüyüş yolları, dinlenme, spor ve piknik alanları ve hatta kediler için Miyav Parkı bile var.

Kentin her yeri estetik değere sahip heykellerle donanmış.

Mersin’de, özellikle sahilde görüntü mükemmel ama kullanım ömrü koşullara bağlı.

Örneğin dün, o güzelim bisiklet yolunda ve spor alanlarında tek kişi göremedim.

Üstelik, bisiklet parklarında, kartla alınan onlarca akıllı bisiklet varken.

Mersinliler yağmurda ve sıcakta pek sokağa çıkmazmış!

Bu yüzden AVM’ler tıklım tıklım doluydu.

Zaten son yıllarda yapılan en büyük yatırımlar da onlarmış!..

Tantuni deyince Mersin akla gelir. Ama siz siz olun, iyice araştırmadan ilk gördüğünüz yere dalmayın. Hele hele, künefe hiç yemeyin!..

Haberin Devamı

Emekli Dinlenme Evi’nde emeklilerle, Gençlik Merkezi’nde gençlerle sohbet ettik.

Hallerinden ve kendilerine sunulan hizmetten memnunlardı. Ama sanki onlar da Tarsus gibi çok daha fazlasını hak ediyorlar.

Gençler için üniversite kursu yerine meslek kursu, emekliler için de ikinci bir bahar yaşatacak, heyecanlandıracak çok daha aktif etkinlikler düşünülebilirdi.

Mersin’e gidip de AVM ve marinayı ziyaret etmeden olur mu?

En havalı yerleri...

Spor ve siyaset?

Tarsus ve Mersin’de siyaset demek Burhanettin Kocamaz demek!

Tarsus’ta 4 dönem başkanlık yaptıktan sonra, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş.

Şimdi ikinci kez aynı göreve talip!

5 dönem MHP’liydi, şimdi İyi Partili.

MHP aday göstermeyince o da parti değiştirmiş.

Halk onu seviyor o da halka hizmeti.

Peki, bu seçimde şansı var mı?

O da kendisinden çok diğer partililerin tutumuna bağlı.

Sevenlerinden ve diğer partilerin küskünlerden oy gelirse, şansı yüksek...

Spora gelince!

Bir zamanlar 1. Lig’de fırtına gibi esen Mersin İdman Yurdu, şimdi, borçlar ve cezalar nedeniyle Amatör Lig’deymiş! Ama 4 yıldır dünya çapında maraton yarışına ev sahipliği yapıyorlar.

Haberin Devamı

İki günlük programla ilgili diğer ayrıntıları, sonraki günlerde sizlerle paylaşacağız ama programı her kimler yaptıysa, üniversitelerden zerre kadar bahsedilmemiş olması ya da oraların ziyaret edilmemesi sanki çok büyük eksiklikti.

Özetin özeti: Tarsus ve Mersin’i hâlâ görmediyseniz, Türkiye’yi tanıyorum diyemezsiniz. Nisan, mayıs en güzel aylarıymış.