Öyle ya da böyle, hemen herkesin bir mesleği var.
Peki ya siz, mesleğinizden memnun musunuz?
Çocuğunuzu ya da bir yakınınızı bu mesleğe yönlendirmek ister misiniz?
Bugünün Türkiye’sinde zor bir soru diye düşünüyordum.
Twitter’da sordum, sadece yüzde 4 “Kesinlikle evet” dedi!
İşinden ve mesleğinden memnun olmayanların çok olduğunu biliyordum ama bu kadar yüksek çıkacağını hiç tahmin etmiyordum.
Dün akşam saatlerinde anketle ilgi son durum şöyleydi.
Soru: Çocuğunuzun ya da bir yakınınızın sizin mesleğinizi seçmesini ister misiniz?
Asla: Yüzde 32
Kesinlikle evet: Yüzde 6
Seviyorsa neden olmasın: Yüzde 30
Araştırıp karar versin: Yüzde 32
Neden sevmiyoruz?
Ülkemizde meslek seçiminde bir hata olduğu kesin.
Lise ve üniversiteye giriş sistemleri insani olmaktan çok uzak.
Güvenilir deseniz, güvenilir değil ama çok daha vahimi, ilgi ve yetenekleri yok sayıyor.
Oysa insanı insan yapan değerlerin başında onlar geliyor...
Eğitimin amacı, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini belirleyip onları geliştirmektir.
Okullarımızda bu yönde yeterince rehberlik hizmeti veriliyor mu?
Kesinlikle hayır?
Peki, o zaman meslek seçimini neye göre yapıyoruz?
Duyduklarımıza ya da puanımıza göre, el yordamıyla gerçekleştiriyoruz.
Mutsuzluğumuzun temelinde yatan da bu!
Hemen her yıl yüz binlerce üniversite öğrencisi ve adayın tekrar tekrar sınava girmesinin nedeni de bu!
Mesleğinden memnun olmayan bir insanı hiçbir şeyden memnun edemezsiniz ama bunun bile farkında değiliz!..
Mesleğinden kim memnun?
Yaptığı işten, politikacılardan daha çok mutluluk duyan var mı?
Koltuklarına adeta yapışıyorlar.
Hizmetse, bu kadarı yeter deyip, bırakını görmek mümkün değil.
Partisi, genel başkanı ya da millet ‘Hadi biraz dinlen’ demese, ömür boyu siyasetten kopmayacaklar.
Peki, politika bir meslek mi?
Kesinlikle hayır.
Ama bizde mesleğe dönüştü!..
Hem de ömür boyu yapılan bir mesleğe...
Seçimi neden önemli?
Doğru meslek seçimi, bir ömür boyu, alınan kararların en önemlilerinden biri.
Hemen her şeyi değiştirebilirsiniz ama ileriki yaşlarda mesleğinizi değiştirip, farklı bir sektöre kaymak çok da kolay değil.
İşte bu yüzden, meslek seçimini ciddiye almak zorundayız.
MEB’in, YÖK’ün, ÖSYM’nin, üniversitelerin ve diğer tüm öğretim kurumlarının asli görevi, çocuklarımızı, kendisi için doğru olan mesleğe yönlendirmektir.
Oysa bizde yapılan, herkese aynı reçeteyi yazmak!
Çok başarılıysan, doktor, mühendis olmalısın, öğretmenlik de neyin nesi, diye diye bu hale geldik...
Meslek seçimi konusunda bilgili, donanımlı, kanaatkâr ve en önemlisi de vizyoner değiliz.
Bugünkü sıkıntılarımızın başlıca nedenlerinden biri de bu!
Ve bu sorunu çözmeden, yani çocuklarımızı doğru mesleğe yönlendirmeden, onları en iyi mesleğin severek yaptıkları meslek olduğuna inandırmadan ve her mesleğin onurlu olduğunu yediden yetmişe kabullenmeden mutlu bir gelecek yakalayamayız!..
Özetin özeti: Her şeye yeniden başlasaydınız, yine aynı mesleği seçer miydiniz?..