Mersin’e bir ay kadar önce geldiğimizde, gezmek için en güzel zamanın nisan, mayıs olduğu söylenmişti.
Programı biraz daha öne çekip, bu kez, Mersin’in ilçelerini gezmek için yollara düştüm. Hava mükemmeldi. Doğa çoktan uyanmış, her taraf yemyeşildi. Muhtemelen birkaç hafta sonra daha da bir renk cümbüşü olacak.
Bir önceki gelişimde Narlıkuyu’yu çok beğenmiş ama gezme fırsatı bulamamıştım. Erdemli üzerinden ilk durağımız orasıydı. Ama önce Erdemli’yi gezdik. Böylesine görkemli bir kenti nasıl bu kadar saklamışlar, hayret ki hayret. Hemen her yerden tarihi eserler fışkırıyor. Belli ki döneminin en büyük kentlerinden biriymiş. Bunu attığınız her adımda hissedebiliyorsunuz.
Efes’i dünya kenti yapan turizm sektörü, Erdemli’yi neden pas geçmiş, anlamak mümkün değil.
Oysa çok daha fazla antik kent ve hikâye var. Elbette, Efes’te Meryem Ana faktörü var. Erdemli’de Kanlıdivane’den Cennet Cehennem’e, kaya mezarlardan Kızkalesi’ne, ticaret merkezlerinden muhteşem mağaralara ve Sebaste benzeri antik yerleşim merkezlerine kadar inanılmaz bir zenginliğe sahip.
Erdemli Ayaş (Tırtar) Akkale, yüzlerce yıl zeytinyağı ticaretinin en önemli merkezlerinden biri olmuş ve muhteşem bir antik kentsel dokuya sahip. Yerebatan Sarayı gibi zeytinyağı sarnıcı var.
Roma döneminden kalma eserlerin pek çoğunun kazı çalışmaları henüz tamamlanmamış, birçoğu da yarım kalmış. Yani biraz sahipsiz kalmışlar. Hem de son dönemde iki Kültür Bakanı çıkarmalarına rağmen!..
Cennet Cehennem
Mersin’e gidip de Cennet Cehennem’e gitmemek çok büyük eksiklik olur. Bu çöküntüler, bundan milyonlarca yıl önce, çöküntüler sonucu oluşmuş. Cennet, içine merdivenle inilebilen, en dibinde de bir mağara olan, Cehennem ise içine sadece dağcılık ekipmanıyla inilebilen darlıkta ve derinlikteki obruk.
Cennet’e girişte “Cennete Giriş” diye tabela var ve giriş sadece 18 lira. Arkadaşlar, Cennete Giriş bu kadar mıydı diye espri yaptılar…
Kanlıdivane
M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş Olba Krallığı’nın antik şehri ve kutsal yerleşim yeri olarak kurulan Kanlıdivane’ye yönelik rivayetler korkunç ötesi. Rivayete göre şehrin ortasında, Kral Sarayı’nın hemen önünde bir derin obruk var ve bu obrukta vahşi hayvanlar beslenirmiş. Krala itaatsizlik edenler de içine atılarak cezalandırılırmış!.. Adamkayalar Mersin’in Erdemli ilçesinde ve Şeytan Deresi Vadisi’nde. Kızkalesi’ne 5 kilometre uzaklıkta yani arabanız varsa 7-8 dakikada ulaşabilirsiniz. Adamkayalar ismini kayaların üstüne yapılan insan kabartmalarından almış. Astım Mağarası, Cennet-Cehennem çukurlarının yanında, Cennet Çukuru’yla arası yaklaşık 300 metre.
Mağaranın içine yüzlerce basamak merdivenlerden inebilirsiniz, hamamdaymışçasına terliyorsunuz.
Çevresi, antik bir yerleşim yeri, Roma Dönemi’nde ondan ayrılmış ve kendi başına bir kent haline gelmiş.
Kızkalesi ve çevresi Selevkoslar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler, Karamanoğulları ve Osmanlılar’a ev sahipliği yapmış. Kızkalesi, Erdemli sahiline, yaklaşık 600 metre uzaklıkta. Gençlerin pek çoğu adaya yüzerek gidiyor. Siz de deneyebilirsiniz...