Liselere Giriş Sınavı (LGS) için sayılı günler kaldı. Cumartesi sabah yapılacak LGS için artık son gün ve son saatler yaşanıyor. Adaylar, heyecanlı ve bir o kadar da karamsar.
Çünkü önlerini göremiyorlar, nasıl bir soru tipiyle karşılaşacaklar, bilmiyorlar!
Velilerin de kafası karmakarışık.
Çünkü hangi okulları tercih edebilecekleri, belli değil.
Sınavsız olarak hangi okullara girebilecekler, belli değil. İstedikleri bir okula giremezlerse ne olacak, belli değil. Özel okullarda öğrenim ücretleri yükselir mi yoksa KDV’ler kaldırılırsa düşer mi, belli değil.
Kayıt maratonu ne zamana kadar sürecek, belli değil.
Kolejlere ön kayıt yaptırırlarsa, devlet okullarına girme şanslarını kaybederler mi, belli değil.
Hangi okullardan hangilerine nakil olanağı olacak, belli değil…
Belirsiz olan daha pek çok şey var ve seçim telaşında hepsi unutuldu gitti.
Ama her şeye rağmen sakin olmakta yarar var. Çünkü keskin sirke küpüne zarar misali, velilerin ve öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar MEB’in umurunda bile değil. Sınava odaklanın ve hasta olmayın yeter.
Gerisi bir şekilde kendiliğinden gelecektir.
Sınav, zor mu?
Peki, zor mu yoksa çok kolay bir sınav mı olur? Mantık, seçiciliği yüksek bir sınav olur diyor ama tam da seçim öncesi, zor bir sınav yapıp herkesin moralini bozmak kimsenin işine gelmez!
Bu yüzden her türlü olasılığa açık olmak gerekir.
Çok kolay sorular olursa, bu kadar da kolay olmaz deyip sakın öküzün altında buzağı aramayın!
Geçen yıl TEOG-2’de tam 17 bin şampiyon çıktığı da aklınızın bir köşesinde bulunsun!