Liselere giriş son 20 yılda en az 20 kez değişti.
Ve her defasında da daha beteri geldi.
MEB, şimdi yine, tıpkı öncekiler gibi, yeni sistemi de, yere göğe sığdıramıyor.
Ama emin olun, gelecek yıla bile kalmadan, tümüyle tarih olursa, hiç şaşırmayın.
Çünkü kendi içinde bile bir tutarlılığı yok...
Durduk yerde, en iyi liseleri bile aşağılarcasına açığa aldık.
Yüzlerce lise fokur fokur kaynıyor. MEB, bunun bile farkında değil!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım sınavlar kaldırılsın, öğrenciler rahatlasın derken, bunu mu istemişti?
Kesinlikle hayır!
Dün olduğu gibi, bugün de yukarısı ne istediyse, tam tersi yapıldı.
Yaz gelip, kayıtlar başladığında, sistemin yarattığı sıkıntılar çok daha net görülecek ve hâlâ ne olduğu anlaşılamayan bu sistem, kesinlikle çöpe atılacak!..
Not ticareti
Önceki yıllarda 450 üzeri puanla öğrenci alan, üniversiteyi kazandırma oranı en yüksek olan, spor, sanat ve sosyal etkinliklerde aldıkları derecelerle, bulundukları ilçenin en popüler okulu unvanını kazanmalarına rağmen, liste dışı kalan okullar için şimdiden piyasa oluşmaya başladı.
Bu okullara en yakın yerdeki kiralık evlere ilginin arttığı, velilerin not ortalamalarını yükseltmek için harekete geçtiği, düşük puanlı başka okullardan bu okullara nakil için hareketliliğin yaşandığına kadar onlarca şehir efsanesi dolaşıyor.
İşte bu yüzden, yeni mağduriyetler yaratmadan, şişirilmiş hormonlu notla ya da son dakika ev değişikliğiyle birilerine avantaj sağlanmaması için MEB’in kuralları şimdiden ayrıntılı bir şekilde açıklaması gerekiyor!..
Hatırlanacağı gibi, süper liselere de başarı puanıyla öğrenci alınmaya başlanmış ve tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı!..
Merakla cevap aranan sorulardan biri de “nitelikli” okullar listesine alınan 1367 okulun kontenjanı dolar mı?
Evet, bazılarının önünde çok uzun kuyruklar olacaktır, kontenjanın 50-100 katı başvuru gerçekleşecektir ama bazıları da kesinlikle kontenjanını dolduramayacaktır.
Bunu görmek için de âlim olmaya gerek yok.
Yaz ortasında hep birlikte göreceğiz.
Çünkü okul seçiminde yeterince özenli davranılmamış!..
Sistem kalıcı mı?
Liselere giriş sistemi o kadar çok değişti ki artık dikiş tutmuyor. Bu yüzden, bu sistemin kalıcı olmasını beklemek de hayal olur.
Peki, TEOG benzeri yarış atı yetiştiren sistemler aynen devam etmeli mi? Kesinlikle hayır!
Çocuklara çocukluğunu, gençlere gençliğini yaşatmayan her sınav ortadan kaldırılmalıdır.
Peki, seçim ve eleme olmadan herkesi istediği okula nasıl yönlendireceksiniz?
MEB bu konuda çözümü çok uzaklarda aramamalı!
Önceki yıllarda başarıyla uyguladığı sistemlerden örnekler olabilir.
Örneğin, Köy Enstitüleri modelinden sorun çözmeyi, üretkenliği ve yönlendirmeyi, fen liseleri sisteminden belli derslere belli bir performans sergilemeyi alabilir.
Eskiden Türkçe, Matematik ve Fen dersleri ortalaması 5 üzerinden 4 olmayan fen liselerine başvuramazdı. Şimdi yine benzer yönlendirmeler yaparak, belli derslerden belli bir ortalama tutturamayanlar imam hatiplere, meslek liselerine ya da spor, güzel sanatlar, tarım, turizm liselerine başvuramamalı.
Ama bütün bunların yapılabilmesi için MEB’in ölçme değerlendirme konusunda bir devrim gerçekleştirmesi gerekir.
Özetin özeti: MEB hâlâ günü kurtarmanın ötesine geçemiyor ama bunu bile başaramıyor!..