MEB, 2018 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın sonuçlarına göre öğrencilerin performansını içeren değerlendirme raporu hazırlamış.
MEB, bir anlamda, eğitim ve sınav sisteminin nasıl iflas ettiğini bizzat kendisi açıklıyor.
Keşke bir de tam günken ikili eğitime dönen liseler, boş kalan kontenjanlar ve açık liseye yönelen öğrenci sayıları da verilseydi!
İşte rapordan bazı çarpıcı tespitler:
- Ortaokullardan 1 milyon 192 bin 799 öğrenci mezun oldu. 1 milyon 9 bin 260 öğrenci başvurdu, bu öğrencilerin 971 bin 657’si sınava katıldı. (Dönemin Bakanı İsmet Yılmaz sınava 200 bin kişi başvurur demişti!)
- 20 soruluk testlerde, en yüksek başarı 16.48 ortalamayla Türkçe’de, en düşük başarı ise 6.99 ile Matematik’te.
- Soru sayısı 10 olan testlerde ise ortalamalar T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde 9.26, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’nde 9.72, Yabancı Dil’de 7.78 oldu.
- Öğrencilerin yüzde 28.99’u matematik sorularını boş bıraktı. Matematiği yüzde 6.25 oranla fen bilimleri testi, yüzde 4.42 oranla yabancı dil testi izledi.
- Kız öğrenciler matematik dışında tüm testlerde daha başarılı oldu.
- Başarı oranı devlet ortaokullarında yüzde 68, özel okullarda yüzde 16 olurken, imam hatip ortaokullarında yüzde 14’te kaldı.
- Liselere yerleştirilen öğrencilerin yüzde 29’u Anadolu liselerine, yüzde 28’i fen liselerine, yüzde 7’si sosyal bilimler liselerine, yüzde 11’i mesleki ve teknik Anadolu liselerine, yüzde 22’si Anadolu imam hatip liselerine yerleştirildi!..
Tam gün eğitim
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, “İkili eğitimin sonlandırılması için ihtiyaç duyulan derslik sayısı 29 bin 535’tir. İhtiyaç duyulan derslikler, iki yıl içerisinde tamamlanarak tekli eğitime geçilmesi hedeflenmektedir” demiş.
Peki, bu mümkün mü?
Samimi olunursa evet, yoksa çok zor!..
Tam gün eğitim, son kırk yıldır, iktidara gelen tüm hükümetlerin gündeminde var ama arkası gelmiyor!
Fazla uzağa gitmeyelim, birkaç yıl önce, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım da 2018’de tam güne geçileceğini söylemişti.
Bakan Bey, bir yandan derslik açığından söz ederken, öte yandan yüz binlerce boş kontenjana yani bomboş sınıflara seyirci kalıyor.
Olaylara şaşı bakarsanız, doğru çözüm üretemezsiniz ve biz bu hatayı hemen her konuda yapıyoruz...
Kaldı ki tam gün eğitime geçmek de tek başına bir çözüm değil.
Örneğin, tam gün eğitim yapılan okullarda her şey istenildiği gibi mi?
Ya da 12 yıllık zorunlu temel eğitime geçtik, gereği yerine getiriliyor mu?
Bu yaş kuşağındaki tüm çocuklarımız okullu oldu mu?
İlgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim alıp, sporla, sanatla iç içeler mi?
Bu konular zor konular ve çözümü için kararlılık ve samimiyet gerekir.
İstenseydi şimdiye kadar bin defa çözülürdü.
Yılda yüz binlerce konut üreten bir ülke için 30 bin derslik hiç ama hiçbir şey değil!..
İşte kararlılık!
İsveç, 2025 yılından itibaren sigara kullanımını bütünüyle yasaklıyormuş!
Daha önce kapalı alanda sigara içimini yasaklayan İsveç, gelecek yıldan itibaren başta parklar, stadyumlar ve tren istasyonları olmak üzere sigara tüketimini bütünüyle yasaklayacak.
İsveç parlamentosu, 2025’ten itibaren ülkede tütün ürünlerinin piyasaya sürülmeyeceğini ve böylece başta sigara olmak üzere puro, pipo tütünü, elektronik sigaranın satışının men edileceğini de 6 yıl öncesinden kullananlara duyurmuş oldu!..
Eminiz ki o gün geldiğinde herkes sigarayı bırakmış olacaktır!
Özetin özeti: Önemli olan söylemek değil, yapmaktır!..
