Türkiye sadece seçim yorgunu değil, eğitim yorgunu.
Gün geçmiyor ki yeni bir değişim olmasın ve kabak öğrencinin başına patlamasın.
Veli, öğrenci, öğretmenler MEB’in hatalarından yoruldu ama onlar hatalarını savunmaktan yorulmadı!
MEB, gerçekten de bir âlem!
LGS’ye giren bir milyon öğrenci ve iki milyon aile ayaktayken bile, bildiğini okuma devam ediyor!
Onlara göre her şey yolundaymış.
Pes demekten başka söyleyecek söz bulamıyoruz.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’in açıklamaları, her zamanki gibi çok ilginç!
MEB ve millet yoruldu, o, hâlâ hata yapmaktan ve sistem değiştirmekten yorulmadı!
LGS konusunda bakın neler söylemiş! Noktalı olanlar onun söyledikleri, parantez içindekiler de bizim miniminnacık yorumlarımız...
LGS soruları zor eleştirisine cevap!
- TEOG sürecini başlattığımızdan beri analitik düşünen, ezbercilikten uzak, problem çözebilen bir sistem öngördüğümüzü, bunun da kademeli olarak kendisini hissettireceğini söyledik.
(Peki, zor sorular neden sadece Matematik’teydi? Diğer dersler için söz konusu analitik düşünce önemli değil miydi?)
- Bir sonraki PISA ve TIMSS’te göreceksiniz. Bu süreç sonuç verecek, öğrencilerimiz çok farklı sonuçlar elde edecek.
(Çocuklarımızı, Temel Eğitim Kanunu’na göre mi yetiştireceğiz yoksa önceliğimiz hâlâ sınavlar mı? Çocuklarımızı, OKS, TEOG ve LGS’den kurtaracağız derken PISA ve TIMSS’in kucağına mı itiyoruz?)
- Çocuklarımızın bilgiye erişmedeki kolaylıklarını düşünerek müfredatımızı hafiflettik.
(Bu müfredat mı hafiflemiş! Hâlâ dünyanın en ağır müfredatlarından birine sahibiz. Liseye girişte ALES soruları soruyoruz ve müfredat hafifledi diyoruz. Hayret ki hayret!)
Aynen devam edecek!
- Sorularımızda da bu tür değişikliklerin olması doğal.
(Zorluk derecesi yüksek soru her sınavda olur ama belli bir dozajı olur. Ayrıca neden sadece Matematik’te?)
- LGS, devam edecek. Liseye Geçiş Sınavı’nda (LGS) soruların zor olduğunu söylüyorlar. Neye göre zordu dediğimde, TEOG’a göre diyorlar. Bunun kapsadığı alan çok farklı. Öğrencilerimizden beklenen beceriler çok farklı. Bu, başka bir sınav.
(Ortada bir seçim var ve seçim sonrası çok büyük ihtimalle değil, yüzde 100 bakan değişikliği olacakken, MEB müsteşarının, gelecek bakan adına böylesine bir dayatma içerisine girmesi ve siyasi iradeyi yok sayması anlaşılır gibi değil. TEOG da hiç değişmeyecek diyordu! Getiren de, çöpe atan da, kendisi oldu!)
- Bu sınavda soruları zor-kolay soralım diye bir düşüncemiz olmadı.
(Olması gerekirdi. Çünkü ölçme değerlendirme tekniği açısından, her sınavda kolay ve zor sorular olur ama dengeli bir dağılım gerçekleşir. Yoksa ortaya ucube bir sınav çıkar ki LGS de böyle bir sınav oldu!)
Sorular zor değilmiş
- Bilimsel usullere göre hem seçmeyi, hem elemeyi hem sıralamayı sağlayacak şekilde sorular ona göre yapılıyor.
(LGS’de bilimsellikten söz etmek mümkün değil. Nereden bakarsanız bakın, soru sayısından zorluk derecesine, soru dağılımından seviyeye,
adil oluşundan verilen süreye kadar hemen her şey baştan aşağı ölçme değerlendirme usullerine aykırıydı!)
- Bu sınav kendi içinde zor değildi.
(Sorular zor değilmiş! Evet, Türkçe ve Sosyal Bilimler zor değildi ama Matematik için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Aksini söylemek, zor diyen herkesi adeta aşağılamaktır!)
- Öğrenciler, TEOG’a göre düşündükleri için LGS zor gelmiş olabilir.
(TEOG’la ne alakası var? Kaldı ki TEOG’u hazırlayan ve son dakikaya kadar savunan da bizzat MEB ve Sayın Tekin’di. Yani şimdi TEOG bir hata mıydı diyor.)
- Eğitimi iyi bilenler bu konuda eleştiri yapmıyorlar.
(Kimmiş bu eğitim bilip de sessiz kalan ya da LGS’yi alkışlayanlar? Açıklasa da biz de öğrensek. Başkalarını bilmem ama ben eğitimi de biliyorum, ölçme değerlendirmeyi de! Sorun veli, öğrenci, öğretmen ve bizlerde değil, MEB’de!)
- Nihayet, MEB sorularını ona göre kurgulamış eleştirilerini aldık. Bu şekilde devam edecek bu sınavlar.
(Bu sınav böyle devam etmeyecek. Çünkü eğitimden az çok anlayan hiçbir bakan bu oldubittiye devam edemez. MEB ve bürokratların sorunu, yanlış yapa yapa, doğrunun ne olduğunu unutmaları, yaptıkları her yanlışın yanlarına kâr kalması ve kendilerinin hiç sorgulanmaması!)
Özetin özeti: Cumhurbaşkanlığı sisteminde milletvekilleri değil, dışarıdan isimler bakan olacak! Umarız, konunun uzmanı isimler seçilir ve onları ikna etmek bu kadar kolay olmaz!