Kolejlerin taban puan ve ücretleri açıklandı. Hani tam da dudak uçuklatan cinsten.
Velileri adeta kalpten götürecekler.
Hem müthiş başarılı olacaksınız hem de kıyıda köşede milyonlarınız olacak. Yoksa kolejli olmak, hayalin ötesine geçemez!
Peki, dünyayla kıyaslandığında ya da Türkiye ölçeğinde bakıldığında, istenen bu ücret ve puanlar makul gözüküyor mu?
Evet demek mümkün değil.
Ne istenen o puanları kazanmak ne de benim diyen bir genel müdürün bile zor ödeyeceği o ücretleri ödemek, her babayiğidin harcı değil...
Puanlar da, ücretler de uçtu gitti.
Çok akıllı, çok yetenekli ve düzenli ders çalışan en disiplinli öğrencilerin bile iki TEOG’da birden ful çekmesi çok zor bir ihtimal.
Yine aynı şekilde, 100 bin liraya varan, hatta bazı okullarda, bu sınırı da aşan ve her yıl katlanarak artan yıllık öğrenim ücretlerini ödeyecek birilerini bulmak da hiç kolay değil,
İşte bu yüzden sadece şampiyon öğrenci profilleri değil, kolej velilerinin profilleri de fazlasıyla değişti. Değişmeye de devam ediyor!..
Peki, gidişat daha mı iyi yoksa daha mı kötü?
Dünle, bugünkü mezunlara bakıp siz karar verin!..
Puanlar düşer mi?
Taban puanlar açıklandı.
Peki, puanlar ne anlama geliyor?
Bu puanlar daha da yükselir mi yoksa düşer mi?
Çok daha önemlisi, hemen kayıt yaptırmak mı daha avantajlı yoksa beklemek mi?..
Şu an için açıklanan puanlar, şimdilik çok göreceli ve Robert dışında pek çoğu düşecek.
Özellikle Fransız ve İtalyan liselerinde ilk kayıt dönemlerinde kontenjanların çoğu boş kalacaktır.
Bu yıllardır böyle.
İlgi görmediklerinden değil, sınav süreci bunu gerektiriyor.
Çünkü eğer ille de o okulu istemiyor ve kalıcı değilseniz, her okul değiştirdiğinizde, kayıt ücretinin bir bölümüne okul el koyuyor.
Bu da zaten kısıtlı olan bütçeleri daha da zorluyor...
Her okul, ön kayıt puanını açıklarken, kontenjanın üç katından sonraki öğrencinin taban puanını esas alıyor.
Şu an için açıklanan puanların üzerinde, hemen her okul için fazlasıyla öğrenci var ama pek çoğu devlet liselerine yöneleceği için puanlar düşecek.
Sadece Robert’te puan yükselmesi olacak, çünkü Robert’i seçen öğrenciler için gidilecek başka kolej yok.
Belki bazıları için Galatasaray olabilir ama zaten isteselerdi orayı seçerlerdi…
Bu yüzden, kayıtlar için aceleye gerek yok, çünkü köprülerin altından çok sular akacak...
Ve işin garibi, neredeyse hiçbir veli verdiği paranın karşılığını aldığına inanmadığı gibi, bu kadar para ödeyip de liselere ve üniversiteye hazırlık kurslarına gitmeyen ve özel ders almayan öğrenci yok gibi.
Yabancı dil konusunda çok başarılı olduğumuzu söylemek de mümkün değil...
Puanlar?
Hemen her konuda olduğu gibi liselere girişte de tam bir karmaşa söz konusu. Bu durum puanlara da yansımış durumda çünkü neredeyse hemen her okul türü kendisine göre bir puan skalası belirledi.
Kimi 1000 puan üzerinden alıyor kimi de 400-500 üzerinden. Bu yüzden taban puanların farklılığı sizleri şaşırtmasın.
İşte ilk kayıt puanları:
Robert: 995.5, Saint Joseph: 880, N. Dame de Sion: 870, Saint Michel: 840, Saint Benoit: 860, Alman Lisesi: 890, İtalyan Lisesi: 480, Koç: 498, TED İstanbul: 480, Üsküdar Amerikan: 395, Saint Pulcherie: 855, İzmir Amerikan: 380, Tarsus Amerikan: 365, TED Ankara: 493, TED Atakent: 470.
Peki ya diğer özel okullar?
Onlar da kimi bulursa onu alacaklar gibi gözüküyor...
Burslar?
Okul ve sınav başarısı 100 üzerinden 100 olan öğrenciler bursu hak etmiyor mu?
Bence fazlasıyla ediyorlar.
Ama gelin görün ki onlara bile bazı okullarda artık burs verilmiyor. Çünkü neredeyse tüm öğrenciler aynı durumda!
Yani hepsi şampiyon!..
Tercih ve kayıtlara yönelik ayrıntıları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz...
Özetin özeti: Eğitim adına tam bir tiyatro oynanıyor...