Gazete, dergi ve kitaplarda KDV kalkıyormuş.
Keşke eğitimde de kalksa.
Hatta herkesin daha kolay ulaşabilmesi için öğretim kurumları vergilerin tümünden muaf olsa.
Eğitim, bilim, teknoloji, sadece kişiye değil, ülkeye de yüksek katma değer sağlar.
Ne kadar ulaşılabilir olursa, getirisi de o kadar yüksek olur.
Dünyanın en zengin, en güçlü, en müreffeh, en demokratik ülkelerine baktığımızda, hemen hepsinin eğitimde, bilimde, en üretken ülkeler olduğunu görüyoruz.
Dünya bilimine katkı ile kalkınmışlık düzeyi arasındaki korelasyon bunun en açık örneği.
İşte bu yüzden, geç de olsa, gazete, dergi ve kitaplardan KDV’nin kaldırılması çok doğru bir karar ama yetersiz.
Bu konuda Maliye’nin çok büyük bir kaybının olacağını sanmıyoruz.
Tam tersine, özel okul fiyatlarının ucuzlaması devletin üzerindeki yükü hafifletecektir.
Cebe gitmesin!
KDV oranları sıfırlandığında, devletin yaptığı bu fedakârlık direkt velilere yansıtılmalı. Yoksa bir anlamı olmaz.
Buna daha önce çok şahit olduk.
Benzeri indirimler olduğunda, fiyatlar düşeceğine, tam tersine ya yükselmeye devam etti ya da aynı kaldı.
Ha, göz boyamak için bir süreliğine indirip, daha sonra iki katı zam yapanlar da çok oldu.
Aynı süreci yeniden yaşamamak için kuralların doğru konulması gerekir ki fiyatlar makul seviyelere insin.
Peki, iner mi?
Hep birlikte göreceğiz...
Seçimler?..
Seçim manifestoları, seçim bildirgeleri peş peşe açıklanıyor.
Gözüm ısrarla eğitime, bilime, gençliğe, istihdama yönelik ayrıntılar aradı.
Sonuç?
Tam bir hayal kırıklığı.
Yerel seçimlerle eğitimin, bilimin, gençliğin, istihdamın ne alakası var diyenleriniz çıkabilir ama bence tam tersi.
Eğer amaç halka hizmetse, insana ve hele ki evlatlara hizmetten daha önemli bir şey olamaz.
Belediyeler İSMEK benzeri kurslarda yüzlerce farklı alanda gençleri meslek ve iş sahibi yaptı fena mı oldu?
Bir başkan çıkıp da “Evet, diğer sorunlar da çok önemli ama ben günü tek öğün yemekle geçiren üniversite öğrencilerine akşam yemeği vereceğim” dese ya da öğretmenlerden ulaşım ücreti almasa buna kim karşı çıkar?
Gençleri mutlu eden, anne babaları da mutlu eder ki bu da oyun rengini belirlemesinde en önemli unsurların başında geliyor.
Kısacası, eğitimi, bilimi, geleceği ve en önemlisi de çocuklarımızı ciddiye alan seçimi kazanır, almayan da nerede hata yaptım diye düşünür durur...
Üniversite maratonu
2019 Üniversite Sınav Maratonu bugün başlıyor.
Başvurular 6 Mart’a kadar devam edecek.
Sınavlar ise haziran ortasında gerçekleşecek.
15 Haziran’da Temel Yeterlilik Testi (TYT), 16 Haziran sabah oturumunda Alan Yeterlilik Testleri (AYT), öğleden sonra oturumunda Yabancı Dil Testi (YDT) uygulanacak.
Başvuruyla ilgili ayrıntılara osym.gov.tr adresinden ulaşılabilecek.
Peki, geçen yıldan bu yıla değişen ne var?
Görünen o ki boşuna yarış aynen devam edecek!
Adaylardan ancak yüzde 20’si en çok istedikleri bölümlere girerken, yüzde 80’i yine derin hayal kırıklıkları yaşayacak!
Yine 2 milyonun üzerinde aday başvuracak, yine on binlerce işsiz mezunu olan alanlara bol bol öğrenci alınacak, yine yüz binlerce kontenjan boş kalacak!
Ve en garibi de gençlerin hayalleriyle böylesine oynanırken ne YÖK’e ne de ÖSYM’ye hiç kimse hesap sormayacak!..
Özetin özeti: Hani gençler ve onların gelecekleri bizim için çok önemliydi?
