Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son 50 yıldır Isparta demek Demirel, Demirel demek de Isparta’ydı.
Ve sanki bu daha uzun yıllar böyle devam edecek.
93. doğum yıl dönümü önceki gün Isparta’da etkinliklerle kutlandı.
Sabah mezarı başında anıldı, akşamüstü de adını taşıyan üniversitede bir panel düzenlendi.
Her iki etkinlik de kalabalıktı. Seveni hâlâ çok.
Hem de artık anılardan başka verecek hiçbir şeyi olmamasına rağmen!
Tüm diğer siyasetçi ya da yöneticilere olduğu gibi, aktif siyaset döneminde, Demirel’e de hiç yakın olmadım. Öğrencilik yıllarımızda MC’li hükümetler döneminde canımızı çok yaktı ama emeklilik döneminde, her 6 ayda bir kendisiyle farklı üniversitelerde Genç Bakış yaptık.
Programlarda “Efendim, günah mı çıkartıyorsunuz?” diyerek, kendisini eleştirdiğimiz çok oldu. Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında o zor günleri unutturmak için elinden geleni yaptı. “Olup bitenleri o zamanın koşullarında değerlendirin. Ortaya sandık konulduğu sürece, boşuna endişelenmeyin” derdi.
Demirel’i dönem dönem değerlendirmek ve anlamaya çalışmak sanki en doğru olanı.
50’li yıllarda Su İşleri Müdürü, 60’lı yıllarda siyasetin parlayan yıldızı, 70, 80’lerde krizlerin adamı ve darbe mağduru, 90’lı yılların başında bir bilen, 90’ların sonu ve 2000’li yılların başında ise sadece partililerin değil, herkesin Baba’sı olmaya özen gösterendi.
Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki (SDÜ) panelde, son 15 yılda tanıdığım Demirel’i anlattım. Mütevazı, donanımlı, hoşgörülü, sabırlı, eğitim dostu ama en önemlisi de memleket sevdalısıydı. Ülkenin her karesi onun ilgisini çekiyor ve her yere ulaşmaya çalışıyordu.
En çok gurur duyduğu yatırımlar, ne barajlar, ne enerji santralleri ne de sanayi kuruluşlarıydı. En büyük hayali, elektriksiz ve okulsuz köyün kalmaması ve ülkenin dört bir yanına üniversitelerin açılmasıydı.
“Cumhuriyet olmasaydı, Çoban Sülü ne başbakan olurdu ne de cumhurbaşkanı” derdi.
Ankara’da, İstanbul’da görkemli anıt mezarlar istemedi.
Her şey gelip geçici, dünya nimetleri gözünüzü karartmasın dercesine, doğduğu topraklara gömüldü.
Ruhu şad olsun...
SDÜ
Son 35 yılda kurulan üniversitelerin pek çoğu gibi SDÜ’nün de temel atma, açılış, ilk mezuniyet töreni ve sonraki gelişmelerini çok yakından izledim.
SDÜ muhteşem bir üniversite olmuş ama tanıtım ve pazarlama sıfır! Pek çok alanda ilkleri başarmışlar. 88 bin öğrencileri var. Öğrenci ve öğretim üyesi memnuniyeti ortalamaların çok üzerinde. Ama son yıllarda başları çok ağrımış! Bir ara geniş geniş yazacağım. Isparta, Demirel’in memleketi ve gülün vatanı olmanın çok ötesine geçmiş. O artık bir üniversite kenti! Kim ne kadar bunun farkında, işte o çok tartışılır!
Sagalassos
Onca yoğunluk arasında birkaç saatliğine de olsa 40 dakika uzaklıktaki Sagalassos’a da gittim.
Antik çağın önemli kentlerinden biri. Kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Gördüm ki iki bin yıl öncesinin kentleri bugünkülerden çok daha güzelmiş. Ayrıntılar pazar günü Rota’da.
Özetin özeti: Türkiye, Ankara ve İstanbul’dan ibaret değil! Güzel ülkemizin neresine giderseniz gidin, moralle döneceğinizden eminim.