Prag’da, son birkaç gün, farklı ülkelerden gelen akademis-yenlerle eğitimi konuştuk. Şaşırtıcı ama sınavlardan kimse tek kelime söz etmedi. Benim de aklıma gelmedi.
Gündem farklı, hem de çok farklıydı. Onlar geleceğe odaklanmış, biz ise günü kurtarmaya çalışıyoruz. Oysa çocuk dünyanın her yerinde aynı çocuk, geleceğe yönelik beklenti ve kaygıları da her yerde aynı!..
Eğitime yönelik değişim rüzgârı fırtına gibi esiyor. Direnenler ile olmazsa olmazcılar arasında ciddi görüş ayrılıkları var.
Teknolojik dayatmalar, öğrenme yöntemleri, eğitim süreçleri, finans kaynakları, pabucu dama atılacak ve gözde olacak yeni meslekler gibi pek çok ayrıntı dile getirildi.
Şimdi geriye dönüp, sınavların hiç konuşulmamasının gerekçesini anlamaya çalışıyorum da anlamlı bir cevap bulamıyorum. Demek ki onlarda böyle bir baskı ya da umut tacirliği söz konusu değil!..
Eee, artık İstanbul’a döndüğümüze göre, orayı orada bırakıp, gerçek gündemimize dönelim.
Çünkü milyonlarca öğrenci ve anne babanın gözü kulağı sınav sonuçlarında ve kayıtlarda.
Liselere giriş
Liselere kayıt süreci devam ediyor. Okullar açılıncaya kadar da devam edecek.
Peki, adil bir kayıt sistemi ve yeterli kontenjan var mı? Evet demek çok zor.
Gelen mesajlara bakılırsa, veli ve öğrenci memnuniyeti adeta dibe vurmuş durumda...
MEB bu sistemde neden hâlâ ısrarcı, anlamak mümkün değil.
Ebeveynlerin ve öğrencilerin yaşadıklarından habersiz olamazlar.
Haberleri olup, bu kadar duyarsız olmaları da mümkün değil.
Bu inat ve sessizliğin arkasında ne var?
Bilen varsa, ne olur bize de söylesin!
Görünen o ki MEB bu konuda tıkandı.
Peki, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Yüksek Kurulu bu işe ne diyor?
Eğitime onlar mı yön verecek yoksa eski bürokratlar mı?
Daha da önemlisi, okulların açılmasına daha uzun zaman varken, sistemi rahatlatmak hâlâ mümkünken, yine son dakikaya kadar beklenip, söz konusu değişim yine gelecek yıla mı ertelenecek?..
MEB’in dünden bugüne sınavlar konusunda çok da başarılı olmadığı gün gibi ortada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sınavları azaltın” dedikçe onlar artırdı, “Dershaneye bağımlılığı azaltın” dedikçe de daha bağımlı hale getirdiler.
Dahası, tüm bu hataları yapan bürokratlar hep ödüllendirildi. Ödüllendirildikçe de, yeni hatalar yapmaya devam ettiler...
Bu konuda yaşananları bizim abarttığımızı sananlar ne olur çevrelerinde bu yıl sınava giren birkaç öğrenci ve veliyle konuşsunlar, bu onlara yeter de artar.
Konuştuklarında görecekler ki, bırakın abartmayı, veli ve öğrencileri daha fazla endişelendirmemek ve tansiyonu düşürmek için elimizden geleni yaptığımıza şahit olacaklardır...
Çocuklarımız mutlu değilse, hiçbirimiz mutlu olamayız, ne olur artık bunu anlayalım...
Yeni meslekler
Üniversite sınav sonuçları yakında açıklanır. Adaylara önerim, meslek seçerken, bugünden çok geleceği düşünmeleri.
2030’da, bugünkü mesleklerin üçte ikisinin yok olacağı söyleniyor. Hadi yarısı diyelim. Bu yüzden, milyonlarca diplomalı işsizin bulunduğu ya da bugün olup da, yarın ortadan kalkacak olan meslekler konusunda çok daha duyarlı olalım.
Tercih zamanı, bu konudaki ayrıntıları daha detaylı bir şekilde sizlerle paylaşacağız ama sizin de şimdiden kafa yormanızda sonsuz yarar var...
Özetin özeti: Gelecek, değişime ayak uyduranların ve fark yaratanların olacak!..