Bazı yıllar vardır, bir an önce bitse de kurtulsak diye iple çekilir. Bazıları da öyle görkemlidir ki hiç bitsin istenmez.
Peki, 2019 nasıl bir yıldı?
Ne oydu, ne de diğeri.
Her yeni yıl umutları da beraberinde getirir diye 2020’den çok şey bekliyorsak, belli ki aradığımızı bulduk diyemeyiz!
Evet, içinde bulunduğumuz yılda, eğitim adına çok şeyler yapıldı ama hiçbir şey yapılmadı!
En azından algı bu yönde!
Bu konuda daha önce bu köşede yazdığım iki yazının başlığı sanırım durumu özetliyor:
İlki “Ne olur biri ona bakan olduğunu hatırlatsın!”, diğeri de “Cek, Cak Bakanlığı” şeklindeydi.
Sonraki günlerde, öne çıkan ve akılda kalan belki de en çarpıcı anekdot öğretmen önlükleri oldu!
“Peki, Eğitimde 2023 Vizyonu açıklandı, onu nasıl görmezden gelirsiniz” diyenler elbette çıkacaktır!
Haklılar ama ne olup, olmadığını anlamak için görmek gerekiyor!
FATİH Projesi de dönemin bakanlarına göre, “Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi”ydi ama 2023 Vizyonu’nda tek satır da olsa söz edilmedi!..
Okula gidilen gün sayısı, tatillerden daha az olan ender ülkelerden biri olarak, turizm sektörünü canlandırmak için 4 yarıyıllı sisteme yani “tatil arası eğitim” modeline geçtik. Bu yılın en önemli yeniliklerinden biri de buydu. Bakalım sonuç nasıl olacak?..
İddia mı, gerçek mi?
Coğrafya’nın başına gelmeyen kalmadı. Öylesine sıradanlaştırıldı ki söyleyecek söz bulamıyoruz. Ama görünen o ki bilimlerin atası olan Coğrafya için verilen ceza hâlâ bitmemiş! Sadece o olsa iyi, temel bilimler adeta hepten yok edilmeye çalışılıyor! Verilen kadrolara, sınavlarda çıkan soru sayısına ve ders saatlerine bakın yeter!..
Coğrafya ile ilgili çok yazdık. Yazmaya da devam edeceğiz. Çünkü dünyanın en önemli coğrafyasında yaşıyoruz ve coğrafya, yaşamın ta kendisi!
İşte son gelişmeler. Çarpıcı hem de çok çarpıcı:
“14 Aralık’ta, İstanbul’da yeni tasarının hazırlayıcıları tarafından lansman niteliğinde bir çalıştay yapıldı ve biz de katıldık.
Detay çok ama size önemli hususları özetlemek istiyorum:
- 9. sınıf Coğrafya konuları tamamen Fizik dersine, ki yeni tasarıdaki adı “Doğa Bilimleri”ne geçmiş. Bu Doğa Bilimleri dersi halihazırdaki Fizik, Kimya, Biyoloji derslerinin birleştirilmiş şekli olup haftada 6 saat uygulanacak.
- Yeni tasarıdaki Doğa Bilimleri dersine hangi öğretmenin gireceği belli değil. Net olan bir tek öğretmen girecek ama Fizik mi, Biyoloji mi, Kimya öğretmeni mi belli değil. Bu soruyu sorduğumuzda tasarıyı hazırlayan Prof. Dr. Orhan Arıkan söyle cevap verdi:
Hangi öğretmen, öğrenciyi düşündürecek veya merak uyandıracaksa o girecek!
Velev ki tüm öğretmenler merak uyandırdı veya tam aksi oldu hiçbiri merak uyandıramadı, o zaman aralarında kura mı çekilecek veya okul müdürü mü seçecek?
Kısaca, cevap askıda kaldı, hazırlayanlar bile bunu düşünememiş.
- Tasarı seneye başlayacak ama öğretmen eğitimi ve müfredat yazımı henüz yok; kitap yazımına bile hâlâ başlanmamış!
- Kurgu var, tasarı var ama müfredat yok.
- Öğretmen sahip çıkmazsa, bu yeni tasarı da kısa sürede çöp olur ki olan ülkeye olur ama öğretmenler de yeni tasarıyı hazırlayanlar da kendi aralarında mutabık değil...”
Özetin özeti: Ne olur, gençlerimizi, okuduk da ne oldu noktasına getirip, eğitime küstürmeyelim. Onlar, bizim geleceğimiz! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da İslam Ülkeleri Konferansı’nda dikkat çektiği gibi, eğitimde, bilimde yol kat etmeden çağı yakalamamız mümkün değil!