Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlkokul son sınıf öğrencilerinin yüzde 40’ı Türkçe’de okuduğunu anlamıyor, yarısı ise Matematik’te akıl yürütemiyormuş!

Bunu kim diyor, bizzat MEB diyor.

Dahası, öğrencilerin en başarılı oldukları alan Fen Bilimleri’ymiş ama gelin görün ki LGS ve YKS’de en düşük Türkiye ortalaması yine Fen Bilimleri’ndeydi.

Bir başka tespit ise ödevler başarıyı artırıyormuş! Peki, ödevlerin kaldırıldığını müjdeleyen kimdi?..

Bütün bu tespitleri dün Twitter’da paylaşıp, şaşırdınız mı diye sordum ve şoke edici cevaplar geldi.

Haberin Devamı

“Bu da bir şey mi, liseye başlayıp da okuma yazma bilmeyenler var” denildi, bu kez, bunu sordum. Keşke hiç sormaz olaydım!.. Var hem de çok varmış!

Daha nereye kadar birbirimizi kandıracağız? Ne olur artık, en azından eğitimde, birbirimizi kandırmaktan vazgeçelim. Çünkü eğitim demek çocuklarımız ve gelecek demek!

Ve bu konuda yapacağımız yanlışların telafisi yoktur!..

Ders kitapları

Devlet, dünyanın masrafını yapıp, her öğrenciye bedava ders kitabı veriyor.

Yıl sonunda toplayıp, onları başka öğrencilerle de paylaşması en doğru olanı. Nedense, bu hiç kimsenin aklına gelmiyor. Çok daha vahimi ise devletin hazırladığı ders kitaplarının kapağı açılmadan çöpe atılması.

MEB, diğer pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da olup bitenleri görmezden geliyor. Öğretmenlerinin, kendi yazdığı kitapları değil de yardımcı ders kitaplarını esas almalarına seyirci kalıyor.

Peki o zaman, onca masraf niye?..

Dershaneler kapandı mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dershaneye olan bağımlılığın ortadan kaldırılması ve dershanelerin kapatılması için çok kesin talimatları var.

Peki, kapandılar mı?

Tam tersine, bağımlılık da dershane sayısı da çok daha fazla arttı ve MEB sadece seyrediyor!

Güya sınavsız eğitim olacak, herkes evine en yakın okula girecekti. MEB’in en fazla 200 bin öğrenci girer dediği Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) iki yıldır bir milyon öğrenci giriyor.

MEB, bu konuda da olup bitene seyirci kalmanın ötesine geçemiyor!

Ödevler kalktı mı?

Bir önceki Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz, giderayak, ödevlerin kaldırıldığını müjdelemişti.

Haberin Devamı

Yeni bakanımız bu topa hiç girmedi.

Var dese eski bakanı eleştirmiş olacak, yok dese bugüne kadar söylediklerine ters düşecek.

En iyi bildiği şeyi yaptı ve etliye, sütlüye hiç karışmadı. Ama bakanlığının yaptığı araştırmaya göre, ödev başarıyı artırıyormuş!..

MEB, enteresan bir rapor yayımladı. Ödev verme sıklığına ilişkin tespitlerin de yer aldığı rapora göre, ödev verme sıklığı arttıkça her bir testte öğrencilerin başarısının arttığı belirlenmiş.

Doğru olan bu, yanlış olan “Ödevleri kaldırdık” müjdesiydi.

MEB, kendi yayımladığı bu rapordan sonra bakalım nasıl bir düzenlemeye gidecek?..

Hazırlık sınıfları

Anadolu liselerinin tümünde yabancı dil hazırlık sınıfları vardı. Ayrıca fen ve matematik dersleri de yabancı dille yapılıyordu. Çok özgün ve başarılı bir modeldi. Fakir fukara çocukları bu sayede yabancı dil öğrendi, dünyaya açıldı. Fazla değil on yıl kadar önce, bu uygulamaya son veren MEB, şimdi aynı uygulamayı, eline yüzüne bulaştırarak, bazı okullarda yeniden başlatmaya çalışıyor ama çok zor! Çünkü yöntemi yanlış!

Haberin Devamı

Okula başlama yaşı?

Okula başlama yaşı konusunda akıl almaz hatalar yaptık. 60, 66, 72 derken şimdi 69 ay dedik ve bu arada 6-12 ay farkı olan çocukları aynı sınıfta topladık. Veliler perişan halde ve isyanda. Tıpkı ailesinden ayrı sözleşmeli öğretmenler gibi ama onlar da dertlerini kimseye anlatamıyorlar. Oysa bu iki konuda da müthiş bir kaos yaşanıyor!

Çarpıcı mesajlar!

- Geçen seneki 9. sınıfta bulunan öğrencim hiç okuma yazma bilmiyordu.

- Evet, var çünkü çocuk 1 gün bile okula gelmiş olsa sınıfta bırakamıyorsunuz, öğretmenler, kurul kararıyla geçiriyor.

- Tanıdığım var, 10. sınıfta ve yazma bilmiyor.

- Ortaokuldakilerin birçoğu okuma yazma bilmemesine rağmen üst sınıfa geçiriliyor.

- Mümkün... Liseden de öyle mezun oluyorlar.

- Her gün okula gelip yine okuma yazması olmayanlar da var.

- Branş öğretmenlerine 6, 7, 8. sınıfta ayrıca öğrencilere okuma yazma öğretmeleri söyleniyor.

- Okula 1 gün bile gelmiş olması öğrenci olmasına yeterli.

- Meslek liseleri ve çok programlı liseler böyle öğrencilerle dolu.

- Toplama/çıkarma yapamayan lise öğrencileri var.

- Şaşırmadım, liseye gelen çocuk çarpım tablosu bilmiyor.

- 8. sınıflar okuduğunu anlamıyor, konuşamıyor.

- Eğitim sistemimizin dışını Ferrari şekline getirdik ama motoru hâlâ Murat! Gitmiyor, ilerlemiyor!..

Özetin özeti: Eğitim ciddi bir iştir ve hak ettiği önemi vermek zorundayız!..