Hemen her yerde, her konuda ciddi sıkıntılar var.
Kimi konjonktürel kimi de yerel ve bugün var, yarın yok cinsinden!
Görünen o ki öğrencilerin sınavlarla yaşamaya alışmaları gerektiği gibi, bizler de her türlü gerginliğe karşı hazırlıklı olmalıyız.
Sorunlar olmaz mı? Elbette olur. Nerede ve hangi konuda yok ki?
Önemli olan enerjimizi, doğru ve verimli bir şekilde yönetebilmemiz. Yoksa boşa kürek çekmenin ötesine geçemeyiz!..
Bardağın dolu tarafını mı yoksa boş tarafını mı göreceğiz?
İşte en büyük kafa karışıklığımız bu konuda.
Sadece eğitimde değil, her konuda ya hep sorunları görüp eleştiriyoruz ya da sorunları halının altına süpürüp, mini minnacık ayrıntıları bile abartılı bir şekilde parlatıyoruz. Tıpkı ya cüceleştiren ya da devleştiren sihirli aynalar gibi!..
Erasmus
Yurt dışına açılmanın en iyi, en güvenilir, en ekonomik yolu öğrenci değişim programları.
Son 15 yılda yarım milyon öğrencimiz Avrupa’ya gitmiş. Daha da artmalı. Tıpkı yurt içi değişim programı Farabi’ye katılımın artması gibi. Çünkü her seyahat, her değişim, yeni bir vizyon kazandırır...
Yurt dışına kendi olanaklarınızla gitmek, elbette çok masraflı ama Erasmus benzeri değişim programları devlet destekli olduğu için fazlasıyla ekonomik ve herkes yararlanabilir. Üstelik maceraya dönüşme riski de yok denecek kadar az!
Gelin bu konudaki habere bir göz atalım:
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, “2004’ten bu yana ülkemiz yarım milyondan fazla vatandaşımızı Erasmus’un değişik programları çerçevesinde özellikle Batı Avrupa ülkelerine gönderdik. Bunların içerisinde lisans öğrenimi gören öğrenciler, akademis- yenlerimiz, çıraklarımız, kalfalarımız, öğretmenlerimiz, gönüllülerimiz var. Keza Avrupa ülkelerinden de ülkemize gelen birçok öğrenci var” diye açıklama yaptı.
Sevindirici, hem de çok sevindirici bir durum.
Kaymakçı, “Erasmus, öğrencilerimize, gençlerimize, insanlarımıza hem gezme hem öğrenme şansı veriyor, dolayısıyla Erasmus’a katılanlar çok daha bilgili insanlar haline geliyorlar ve aynı zamanda yurt dışında bir ülkede olmaktan dolayı da deneyimleri artıyor. Ülkemize gelen öğrenci sayısını artırmak, ülkemizden de Erasmus ülkelerine giden sayıyı artırmak konularını ele alacağız” demiş.
Görünen o ki bu konuda güzel gelişmeler olacak. Bu fırsatı kesinlikle kaçırmayın deriz!..
Öğrenci kulüpleri
Yurt dışına açılmanın bir başka yolu ise uluslararası bağlantıları olan öğrenci kulüplerine üye olmak.
Bu sayede, hemen her yıl binlerce öğrencimiz ya muadili olan kulüpleri ağırlıyor ya da onların düzenlediği programlara katılıyor.
Günümüzde, işverenler diplomadan çok, öğrenciliğinizi nasıl değerlendirdiğinize bakıyor. Bu yüzden özellikle üniversite yıllarını dolu dolu yaşamakta ve en azından bir dil öğrenmekte, sosyal projelere katılmakta sonsuz yarar var. Yoksa işsizler kervanına katılanlardan biri de siz olabilirsiniz!
Bugünün dünyasında en büyük zenginlik para değil, insan biriktirmektir. Ve bu değişim programları, sosyal etkinlikler, size büyük dostlukları kazandırıyor...
Özetin özeti: Hayat bir maratondur ve kimin kazandığı ancak yarış bittiğinde belli olur. Bu yüzden, mücadeleden asla vazgeçmeyin!..