Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhu- riyet’i anlamak için, Cumhuriyet öncesini iyi bilmek gerekir.
Daha da önemlisi, Mustafa Kemal ve Cumhuriyet olmasaydı, 1923 koşullarında nasıl bir Türkiye olurdu?
Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Temuçin Ertan ve Sinan Meydan ile birlikte, önceki akşam, Sarıyer Belediyesi’nin ev sahipliğinde Cumhuriyet öncesi ve hemen sonrası dönemi konuştuk. Müthiş anekdotlar vardı...
Hani bazen böylesi ayrıntılar anlatılmaz, izlenir denir ya, işte öyle bir şey!
Peki, yeterince ilgi var mıydı? Evet demek çok zor!
Sarıyer bile böyle ise gerisini siz düşünün demiyoruz ama Cumhuriyet’e olan bu ilgisizliğe ne olur artık mazeret aramayalım!..
Paneli ben yönettim. Ertan ve Meydan ayrıntılara girdi.
Klasik formatın dışında merak edilen konular üzerinde yol aldık.
O günün Türkiye’sinin yanı sıra o günün dünyası ve o günün konjonktürü neydi önce ona bakıldı.
Yedi düvele karşı savaş verilirken iç isyanların yarattığı sıkıntılar dile getirildi.
Neden Cumhuriyet sorusunun cevabı arandı ve Mustafa Kemal’in Cumhuriyet fikrine ne zaman karar verdiği dile getirildi.
Çanakkale mi önemli yoksa Sakarya mı?
Milli Mücadele’de bize en fazla katkıyı kimler sağladı? Hindistan’ın yarattığı farklılık nelerdi?..
Atatürk’ün, o dönemin liderleri Hitler, Mussolini, Stalin’den farkı neydi?
Osmanlı’nın devamı mümkün müydü? Ne zaman çöktü, miras olarak neler bıraktı?..
Osmanlı’daki modernleşme çabaları, Cumhuriyet’in ilk adımları mıydı?
Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer cumhuriyetlerden farkı ne oldu?..
Üç saatlik bir söyleşiyi üç paragrafla anlatmak elbette mümkün değil.
İşte bu yüzden, sıcak koltukları mızdan kalkıp, böylesi söyleşilere gitmek gerekir.
Televiz- yonlardan da benzer programlar ya da olanları canlı yayınlamalarını sakın beklemeyin. Onlar hâlâ farklı bir dünyada yaşıyor ve öncelikleri çok farklı!..
Peki ya siz?
Cumhuriyet’in başkaları için ne ifade ettiği elbette çok önemli. Ama daha önemlisi, asıl sizin için ne ifade ediyor?
Cumhuriyet deyince aklınıza ne geliyor?
Başkaları bir yana, peki siz, Cumhuriyet’e ve değerlerine yeterince sahip çıkıyor musunuz?
Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Pek çok konuda topu başkalarına atabilir, başkalarını suçlayabiliriz ama bizi biz yapan Cumhuriyet benzeri değerleri yaşatmayı, kimseye ama hiç kimseye havale etmeye hakkımız yok!
En önemli ortak değerimiz Cumhuriyet ve buna sahip çıkmak da hepimizin boynunun borcu!
Neden kutlamalıyız?
Cumhuriyet’i başkaları için değil, kendimiz için kutlamalıyız.
Cumhuriyet’e başkaları için değil, çocuklarımız için sahip çıkmalıyız.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, hepimiz için korumalıyız, başkaları için değil, kendi varlığımızı sürdürebilmemiz için denetlemeliyiz.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, bu mücadeleyi, bizler için verenlere saygı için ilelebet yaşatmalıyız.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, daha güçlü haykırışlarımız için daha çok istemeli ve ondan asla vazgeçmemeliyiz.
Cumhuriyet’i, başkaları için değil, demokrasi, hak, hukuk, medeniyet ve özgürlükler için bağrımıza basmalıyız.
Özetin özeti: Cumhuriyetsiz bir siz, hiçsiniz!..