Eğitim ülkemizin en önemli sorunlarından biri olmasına rağmen, muhalefetin ilgisini maalesef çekmiyordu. CHP bir anlamda şeytanın bacağını kırdı diyebiliriz.
MEB de bu yıl içerisinde, çok şaşırtıcı, çok farklı biri Milli Eğitim Şûrası düzenleyecekmiş.
Haydi hayırlısı diyoruz!..
“Nitelikli ve herkes için erişilebilir bir eğitim demokratik toplumun ve sürdürülebilir kalkınmanın temelidir” diye yola çıkan CHP, eğitim dünyasından farklı paydaşlarla masaya oturdu ve bir dizi tespitte bulundu, çözüm yolları önerdi. İşte önemli satır başları:
- Türkiye’de nitelikli ve çağdaş eğitim giderek küçük bir kesimin ayrıcalığı haline gelmektedir.
- Davet edilmelerine rağmen Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık yetkilileri çalıştaya katılmadı!
- Eğitim sisteminin yıllardır çözüm bekleyen sorunları arasında yer alan;
- Sınav merkezli eğitim yapısı,
- İkili öğretim,
- Kalabalık ve birleştirilmiş sınıflar,
- Karma eğitim karşıtı uygulamalar,
- Fiziki altyapısı yetersiz okullar,
- Öğrenciler arasında ve öğretmenlere yönelik artan şiddet,
- Öğrencilerin MEB eliyle cemaat ve vakıfların siyasal istismarına açık hale getirilmesi,
- Sözleşmeli-ücretli öğretmenlik uygulaması, norm kadro ve tayinlerde yaşanan sorunlar,
- Ataması yapılmayan öğretmenler, eğitim kadrolarında liyakati dışlayan atamalar,
- Zorunlu ve seçmeli din dersleri,
- Okulların zorunlu ihtiyaçlarının velilerden toplanan paralarla karşılanması,
- Sık değişen müfredatlar ve bu müfredatlarda öngörülen kazanımların tutarsızlıkları,
- Eğitime yapılan yatırımların yetersizliği,
- Üniversitelerimizdeki eğitimin nitelik bakımından yetersizliği gibi sorunlar sonucunda, eğitim sistemimiz ne yazık ki sorunlar yumağına dönüşmüştür.
- Tüm vatandaşlarımıza eşit, parasız, nitelikli eğitimi sağlamak kamunun birincil görevidir.
- Eğitim hakkından yararlanmanın önündeki en büyük engellerden biri olan ve kamuoyunda 4+4+4 şeklinde anılan kesintili eğitim düzenlemesinden acilen vazgeçilmesi, kesintisiz ve zorunlu temel eğitim uygulamasına geri dönülmesi gerekmektedir.
- Çocuk işçiliğinin önlenmesi ve mevsimlik tarım işçilerinin çocukları için onların ihtiyaçlarına uyarlanmış ve onlara özgü yeni okul modellerine ihtiyaç bulunmaktadır.
- Okul öncesi eğitim kurumlarının yaygınlaştırılarak ve bilimsel temellere dayalı olarak yapılandırılarak tüm çocuklarımızın yararlanmasının sağlanması öncelikli bir konudur.
- Çocuklarımız ve gençlerimizin sağlıklı gelişimi için her türlü vakıf, cemaat ve ticari işletmenin okullara girişi ve eğitime müdahalesi engellenmelidir.
- Yoksul çocuk ve gençlerimiz tarikat ve cemaat yurtlarına mahkûm edilmemeli, başta barınma olmak üzere tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalı, yatılı bölge okulları yaygınlaştırılmalıdır. Bu bilinçle öğrencilerimize sahip çıkacağız.
- Nitelikli öğretmen yetiştirme, nasıl bir insan yetiştireceğimize bağlıdır.
- Öğretmen istihdamındaki ve özlük haklarındaki eşitsiz uygulamalara son verilerek ataması yapılmamış öğretmenler istihdam edilmelidir.
- Özgür ve demokratik bir üniversite için üniversite üzerindeki her tür baskı ve siyasi vesayetin kaldırılması gerekir.
- Çocuklarımıza okul türü dayatmasından vazgeçilmelidir.
CHP’nin eğitim politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, eğitime olan ilgilerinin, artarak devam edeceğine dikkat çekerek, “Her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da iktidar için hazırlanıyoruz” dedi.
Peki bu kadarı yeter mi? Fazlası gerek!..
Depremin hatırlattıkları
Tam unuttuk derken, deprem gerçeği bir kez daha Osmanlı tokadı gibi suratımızda patladı. Önce Manisa, sonra Elazığ! Allah beterinden korusun diyoruz. Ulusumuza büyük geçmiş olsun. Yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, zor şartlarda yaşam mücadelesi veren diğer tüm Elazığlılara da sabır diliyoruz. Yalnız değilsiniz!..
Ne olur artık büyük İstanbul depremini ciddiye alalım ve ne gerekiyorsa önce onu yapalım...
Özetin özeti: Böylesi günler hataların arandığı gün değil, dayanışma günüdür. Ve bunu bizden daha iyi kimse başaramaz...