Sürdürülebilirlik konusunda her alanda ciddi sıkıntılarımız var.
Bugün doğru olan, yarın yanlış olabiliyor.
Dün alınan kararlar, bugün geçersiz sayılabiliyor.
Dünyanın hızlı değiştiği bir ortamda yasalar, yönetmelikler, kurallar değişmez mi?
Elbette değişir.
Ama sürdürülebilirlik ve devlette devamlılık esastır.
Yoksa, hiç kimse geleceğe güvenle bakamaz, herhangi bir konuda adım atamaz.
Güven duygusu çok önemli.
Her şeyi kaybetsek de onu asla kaybetmemeliyiz.
Bir yitirdik mi, yeniden inşası çok zor!..
MEB bunu yaparsa!
Milli Eğitim Bakanlığı, yediden yetmişe, kişiliğimizi oluşturan, hayatımıza yön veren, hepimize rol model olan kurumların başında geliyor.
Bu yüzden, aldığı her kararı, bir değil, bin defa düşünmesi gerekir.
Oysa tam tersi, sabah aldığı kararın akşama değiştiğine, bu yıl getirdiği sistemin gelecek yıl çöpe atıldığına çok şahit olduk.
Ama can damarlarından biri olan öğretmenlere bile pes dedirtiyorsa, şapkayı önünü koyup düşünmesi gerekir.
Örnek mi istiyorsunuz? Alın size örnek:
“Bir devlet okulunda edebiyat öğretmeni olarak görev yapıyorum.
2018-2019 öğretim yılı özel okul teşvikine 8. sınıfta okuyan kızım için başvuruda bulundum.
Başvuru sırasında son 2 aylık maaş bordrosu istendi. 7. ve 8. ay maaş bordromu verdim.
Teşvik başvurunuz kabul edildi diye mesaj geldi ve bir özel okula kayıt yaptırdım.
Geçen hafta okuldan aradılar ve ders ücretini kanıtlayan belge bulunamadığından ‘Eksik belge nedeniyle teşvikiniz iptal edildi’, dediler.
İnanamadım!
Çalıştığım MEB, bana ders ücretini ödeyen MEB, bunun kanıtlanamadığını söyleyen MEB!
Maaş bordrosunun istendiği tarihte yani 7. ve 8. aylarda ders ücretinin olmadığını ve bu nedenle o aylardaki maaş bordrosunda ders ücretinin görülmeyeceğini bu dosyayı inceleyen ve MEB’de çalışan müfettiş bilmeyecek de kim bilecek?
Kaldı ki eksik evrak varsa, bu durumun okuluna ve biz velilere bildirilmesi gerekmiyor mu?
Ailelerin ve çocukların durumu hiç gözetilmeden hemen iptal etmek doğru mu?
Bugüne kadar yaptığım ödemeler yetmediği için şu ana kadarki ödemeleri ve diğer ödemeleri de yapmak zorundaymışım.
Ödeme yapamayacağım için çocuğumu özel okuldan alıp devlet okuluna yazdırmak zorunda kalacağım.
Çocuğumun yaşayacağı psikolojik durumu düşünebiliyor musunuz?
Ve bunu yapan bağlı bulunduğumuz, çocukların psikolojisini en çok düşünmesi gereken kurum MEB!
Başvuruda, gelirler bölümünde, ders ücretimin olduğunu da belirtmiştim.
Benimkini ders ücretini belgelendirmedim diye iptal ettiler.
Bazı öğretmen arkadaşların da gelirler bölümünde ders ücretini belirtmediği için teşvikleri iptal edildi.
Ders ücretini belirtsek de belirtmesek de ödemede alt sınır olan 5 bin lirayı hiçbir öğretmen arkadaşın maaşı zaten geçmiyor.
Yani bu belgeler olsa da olmasa da gelir şartları tutuyor ve teşvik alabiliyorlar.
Kaldı ki geçmiş yıllarda böyle belgeler istenmemiş ve bu nedenlerle iptaller olmamış.
Bu durum, ‘İnsanların durumu önemli değil, bir neden bulduğunuzda teşvikleri iptal edin’ diye birilerine emir verildiği izlenimini yaratıyor.
İtiraz ettik ama sonuçtan umutsuzum.
Sizden ricamız, bu durumu gündeme getirmeniz ve sesimiz olmanız.
Özellikle de çocuklarımızın mağduriyetine engel olmanız.
İnanıyorum ki bu kadar duyarlı olan bakanımızın da bu durumdan haberi yoktur...”
Özetin özeti: Yeterince küskün, kırgın yaratmadık mı?..