Yarını düşün- meden atılan adımlar maalesef kalıcı olmuyor.
Bu yüzden uzun ömürlü bir bakış açısı her zaman için olmazsa olmazların başında geliyor.
2023’te Cumhuriyeti- mizin 100. yılını kutlayacağız.
Bu çerçevede 2023 vizyonu diye bir dizi karar alındı.
Turizmde, tarımda, eğitim ve bilimde, savunmada, sağlıkta, enerjide, çevrecilikte, stratejik alanlarda, insan gücü planlamasında, dış politikada, sosyo-ekonomik konularda hedefler konuldu.
Onun da ötesinde her kurum kendisi için 2023 vizyonu belirledi.
Peki, geldiğimiz nokta neresi?
Daha da önemlisi, topluma mal olmuş hedeflerimiz hangileri?..
Çin modeli?
Gelin, tam da işte bu noktada, bizim 2023 vizyonuna biraz ara verip Çin’in 2030 vizyonuna bir göz atalım:
“Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ülkesinin BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni uygulamak, ulusal kalkınmasını daha etkili, adil bir yolda ilerletmek için çabalarına devam edeceğini söyledi.
Xi, Çin’in uluslararası kalkınma bilgilendirme merkezinin açılış törenine bir kutlama mesajı gönderdi.
Xi’nin 2015’te BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde yaptığı öneri doğrultusunda kurulan birim, kalkınma teori ve uygulamalarıyla ilgili çalışma ve temasları güçlendirmeyi amaçlıyor.
Xi, merkezin farklı ülkeler arasında kalkınma konusunda yürütülen araştırma ve temaslara katkı sağlamasını, 2030 Gündemi’nin küresel ölçekte yerine getirilmesi sürecinin ilerletilmesini umduğunu dile getirdi.
2030 Gündemi’ni uygulamanın, uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğuna işaret eden Xi, Çin’in bu planın yerine getirilmesine büyük önem verdiğini ve ulusal plan da çıkardığını belirtti. Çin’in ekonomi, toplum ve çevre alanlarındaki çalışmaların dengeli şekilde uygulanmasında ilerlemeler kaydettiğini de sözlerine ekledi. Törende, Çin’de söz konusu gündemin uygulanmasına dair ilerleme raporu da açıklandı...”
Haber böyle devam ediyor.
Şimdi tekrar bize dönelim ve 2023 vizyonundan ne kadar haberdarız, kendimize bakalım.
Ortada bir şeyler var da biz mi görmüyoruz yoksa hâlâ altını dolduracak somut adımlar atılmadı mı?
Yasa çıkarmakla, proje sunmakla, diploma almakla her şeyin hallolduğuna inanan bir toplum olarak, sanki biraz, planlı hayata alışık değiliz.
Takipçiliğimiz ise hiç yok gibi!..
Ek yerleştirme,
YÖK ve ÖSYM?
Üniversitelere ek yerleştirme öncesinde, yüz binlerce öğrencinin gözü kulağı Ankara’daydı.
Bugün başlayacağı açıklanan ek yerleştirme başvuruları ertelenecek mi, ertelenmeyecek mi diye akşam saatlerine kadar beklendi.
Dün akşam saat 18.30’a kadar ortada ne bir açıklama vardı ne de başvuru kılavuzu!
Keyfiyetin bu kadarına da pes doğrusu!
Boş kalan bu kontenjanlar adayların isteksizliğinden mi kaynaklandı, yoksa sistemden mi?
Taban puanlar değişmeli miydi, sınavsız geçiş ya da ek puan konusunda değişiklik olmalı mıydı? Görünen o ki bu konular daha uzun süre tartışılacak.
Bu eziyet ve dayatmacılık daha nereye kadar devam edecek?..
Özetin özeti: İstifa eden ÖSYM Başkanı giderayak ulufe dağıtır gibi kadro dağıtacağına, keşke biraz da adaylara yardımcı olsa...
