Lise ve üniver- sitelere girişte ciddi sıkıntılar var.
Veliler gibi, atama bekleyen öğretmenler ile parçalanmış sözleşmeli öğretmenlerin de gözü, kulağı Ankara’da.
MEB, dün önemli bir karar alarak, sözleşmeli öğretmenlere, sağlık özrüne bağlı yer değiştirme hakkı verdi.
Peki, yeterli mi?
Kesinlikle hayır!
Parçalanmış sözleşmeli öğretmen ailelerin, bu haktan yararlanabilmeleri için ille de kafayı yiyip, hasta mı olmaları gerekiyor?
Kadrolu öğretmenler ve diğer çalışanlara tanınan haklar, kesinlikle onlara da tanınmalı!
En azından öğrencileri için!..
Bravo ÖSYM’ye
Yiğidi öldür ama hakkını ver derler.
ÖSYM, fakültelere yerleştirmede, son üç yılın Türkiye sıralamalarını yayınlayarak çok önemli bir iş yaptı.
Hatta bölünerek yeni kurulan üniversitelerin, eski sıralamalarını bile verdi ve alkışı hak etti.
Bu arada, gerçek sıralamanız, o, bu, şu diye kafa karıştıranlar ya da bu yılki sıralamalar, şöyle olacak diyenler de umut tacirliği yapmanın ötesine geçemiyorlar ama nedense, veliler böylesi fal bakanlara, adeta bayılıyor!
Liselere girişte olduğu gibi üniversiteye girişte de sistem ve puan türleri değişikliği nedeniyle, kafalar bir hayli karışık.
İşte bu noktada, ortaya atılan her yeni bilgi, tedirginliği, daha da artırmanın ötesinde bir işe yaramıyor.
Hele ki, tercihler konusunda tam bir bilgi kirliliği söz konusu.
Örneğin, önceki yıllara yönelik her türlü bilgi, sadece fikir versin diye paylaşılıyor.
Bu yıl da böyle olacak diye bir durum kesinlikle söz konusu değil.
ÖSYM’nin yayınladığı son üç yıla ait başarı sıralarına bakıldığında, hemen her üniversitenin, her fakültesinde artı ya da eksi yönde çok önemli kaymalar olduğunu görebilirsiniz…
Daha önce de yazdık, bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Tercih sıralamasında, en önemli ayrıntı, istek sıranızdır.
Çok yüksek ya da çok düşük puanlı fakülteleri çıkardıktan sonra geriye kalanları, sadece ve sadece istek sıranıza göre sıralarsanız asla pişman olmazsınız.
Örneğin en çok istediğiniz fakülte, puan ya da başarı sırasına göre 5. sırada kalıyorsa, onu, o şekilde mi bırakacaksınız?
Tam aksine, onu alıp ilk sıraya koymalısınız ve sıralamaya o şekilde devam etmelisiniz…
Sıralamanın önemi!
Tercihlerde, sıralama neden önemli?
Çünkü herhangi bir tercihinize yerleştikten sonra önceki ya da sonra ki tercihlerinize girme şansınız kalmıyor. Bu yüzden, puanı, en yüksek olanları değil, en çok istediklerinizi, en üst sıralara yazmalısınız.
Puanın önemi ise şurada:
Örneğin aynı fakülteyi, ben birinci, siz 15. sırada yazdınız ve sizin puanınız, benden binde bir puan bile yüksek ve önceki tercihlerinize yerleştirilmediyseniz, o fakülteye, ben değil, siz yerleştirilirsiniz.
Ve tercihlerin can alıcı uyarısı:
Kazandığınızda havalara uçmayacağınız, okurken keyif almayacağınız, mezun olduktan sonra da o işi yapmayacağınız bölümleri, asla listenize almayın.
Eğer bunu yaparsanız, hem bu yılınız heba olur hem de kazanmanız halinde orta öğretim başarı puanınız yarı yarıya düşeceği için gelecek yılınızı da riske atmış olursunuz…
Tercihlere karışmayın!
Siz, siz olun tercihinizi kimselere bırakmayın!
Gelecek sizin geleceğiniz ve eğer bu konuda karar veremiyorsanız, demek ki, üniversite öğrencisi olma kıvamına gelmemişsinizdir…
Bu konuda, ebeveynler, arkadaşlar, yakın çevre ve öğretmenler, adayları, elbette bilgilendirsinler ama ne olur, son kararı verirken kendi kendileriyle baş başa bıraksınlar…
Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi çocuklarımıza en büyük ‘kazığı’ iyilik olsun diye, biz anne babalar ve devlet atıyor!
Sonunda da en büyük üzüntüyü onlar yaşıyor, en büyük faturayı onlar ödüyor.
Özetin özeti: İyi okul, iyi meslek yoktur, doğru okul, doğru meslek vardır ve bir başkası için doğru olan sizin için doğru olmayabilir!..