Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bizden önceki nesiller, 20’li yıllar derken 1920’ler akla gelirdi. Yakın gelecekte, 2020’li yıllar konuşuluyor olacak...

1920’li yıllar, Cumhuriyet tarihimizin en zor yıllarıydı. TBMM kuruldu, Cumhuriyet ilan edildi, devrimler gerçekleşti, iç ve dış düşmanlara karşı zorlu bir mücadele verildi ve en önemlisi, Osmanlı’nın küllerinden modern bir ülke yaratıldı...

Aradan 100 yıl geçti ve yine çok zorlu bir dönemden geçiyoruz. Her şey o günden daha zor değil ama karmaşık. Ama eğer 100 yıl önceki gibi inanırsak, birlik olursak, fabrika ayarlarına dönersek, başaramayacağımız hiçbir şey yok. Ne olur, yeni yıla bu inançla girelim ve günü kurtarmak yerine, 100 yıl sonrasını düşünelim. 2120’de, bugünler konuşulurken, onlar da, şu an bizim 1920’ler için duyduğumuz gururu yaşasınlar!..

Günü kurtarma

Yeni yıl için hatta 20’li yıllar için birinci önceliğimiz, ne olur, akıl, bilim, planlama, liyakat, kalite ve üretim olsun!
Bu o kadar zor mu?

Kesinlikle hayır!

Haberin Devamı

Geriye dönüp baktığımızda, örneğin daha önceki 20’li yıllara baktığımızda, az zamanda çok işler başarıldı. Hem de azmin, iradenin ve
memleket sevdasının dışında, çok da bir şey yokken!

O gün nasıl başardıysak, bugün de başarırız. Yeter ki o günkü ruhu yakalayalım, oldubittilere izin vermeyelim!..
10 yıllık bu sürecin daha ilk gününde eleştiri getirmek istemem ama birilerinin de bu yapılanlara dikkat çekmesi gerekir ki günü kurtarmanın ötesine geçelim.

Günlerdir coğrafya öğretmenlerinin mücadelesini farklı ortamlarda dile getiriyoruz. Aslında bu mücadelenin öncüsü onlar olsa da, diğer tüm branşları aynı tehlike bekliyor. Yani temel bilimlere yönelik tüm dersler seçmeli hale gelebilir ya da kaybolabilir.

Örneğin gelecek öğretim yılında 9. sınıflarda, ders sayısını azaltacağız diye, branş dersleri Sosyal Bilimler ve Doğa Bilimleri adı altında toplanıyor. Yani Tarih, Coğrafya, Felsefe grubu dersleri Sosyal Bilimler, Fizik, Kimya, Biyoloji de Doğa Bilimleri olacakmış! Tıpkı ortaokulda olduğu gibi!

Peki, bu dersleri kim verecek? Program dağılımı nasıl olacak belli değil. Hâlâ üzerinde çalışılıyormuş. Ama bu çalıştaylara katılan öğretmenlerin tespitlerine göre her şey muallak! Bu yüzden, söz konusu projenin tüm okullar yerine pilot okullarda uygulanmasını istiyorlar.

Umarız dikkate alınır!..

Ders ve kitap seçimi!

Gazeteci olarak, Milli Eğitim’i 40 yıldır çok yakından izliyorum.

Her gelen bakanın acelesi var! Çünkü ortalama görev süreleri 2.5 yıl. Bu yüzden, her şeyi hızlandırıyorlar ve bu da yanlışları beraberinde getiriyor. Yeni gelen bakanın ilk işi de onları çöpe atıp, yeni projeler geliştirmek oluyor! Yine öyle oldu.

İşte onlardan biri daha:

“Anadolu lisesinde rehberlik öğretmeniyim. Geçen hafta itibarıyla Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nden gelen yazı doğrultusunda, 27 Aralık 2019-9 Ocak 2020 tarihleri arasında, ders seçimi yapılması ve kitap modülüne işlenmesi gerektiği bildirildi.

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde, ders seçimi 2. dönem başı yapılması gerekir maddesi doğrultusunda, bizler okul yıllık rehberlik planı hazırlamış, rehberlik kazanımlarının en önemlisi olan öğrencilerin ilgi, yetenek ve değerleri tanımasıyla ilgili, testlerin uygulanması ve değerlendirme sürecini, öğrenci ve veli bilgilendirmelerini, sunumları planlamıştık.

1. dönem itibarıyla genel bilgilendirmeler yapılmış, şu anda öğrencilere testler uygulanmakta. Değerlendirme süreci sonrası bölüm araştırmaları yapılacak sonra da YÖK ATLAS ve ÜNİVERİ sisteminden öğrenciler ders seçimi gerçekleştirecekti. Fakat bu yazıyla birlikte okul yönetimi acil olarak kitap modülüne kitapların girilmesi amacıyla, öğrencilerden bir an önce ders seçimlerinin yapmasını istemektedir.

18 yıldır sağlık meslek lisesi, endüstri meslek lisesi, çok programlı lise, Anadolu lisesi, fen lisesinde görev yaptım. Edindiğim tecrübe ve mesleğim gereği gördüğüm, bilinçli doğru meslek, alan ve ders seçimi, öğrencinin başarısını artırmakta, hayata daha iyi hazırlanmaktadır.
Aceleye getirilmiş, bilinçsiz tercihler, zaten aile ve çevre beklentisinin oluşturduğu baskılardan dolayı, öğrencilerin sıkıntı yaşadığı bu dönemde, doğru ve bilinçli bir tercih sürecinde aksama yaşanacağını düşünüyorum…

Yazık oluyor gençlerimize...”

Özetin özeti: Hani deneme yanılma yöntemiyle öğrenme ve yönetme biçimi, bin yıl öncesinde kaldı ama...