2019 sanki istenmeyen misafir gibi.
Kiminle konuşsanız, hep aynı tavır!
Herkes dudak kıvırıyor.
Umarız, sevgisi, hoşgörüsü, huzuru ve bereketiyle hepimizi şaşırtır.
Şaşırtmalı da şaşırtacak da.
Ha bu arada, 2019, 1919’un 100. yılı!
Ve, 1919’un tarihimizdeki yeri çok müstesna!..
Yeni yılda daha çok demokrasi, daha iyi eğitim, daha çok sevgi, daha çok hoşgörü ve hepsinden önemlisi, daha çok sağlık, huzur ve samimiyet bekliyoruz.
2019, önceki yıllardan farklı olmak zorunda, olacak da.
Çünkü hepimizin dileği, bu yönde.
Eğitime gelince, kesinlikle o da çok daha iyi olacak.
Demokraside taşlar daha bir yerli yerine oturacak, huzur, başarı ve kazanç her zamankinden daha memnuniyet verici olacak.
Neden mi?
Çünkü bu konularda çok büyük fedakârlıklarda bulunduk, çok büyük bedeller ödedik ve çok önemli tohumlar ektik.
Refahı keşfettik, yüksek katma değerli ürünler üretmeyi öğrendik, gücümüzü pekiştirdik, demokrasiyi, hukuk devletini, ekonomiyi, bilimi, diplomasiyi, uluslararası ilişkileri, terörle mücadeleyi çok daha iyi noktalara getirmeye odaklandık.
Geleceğin dünyasında, çok daha güçlü bir şekilde biz de varız.
Çünkü bu konuda kararlıyız, çünkü bu konuda çok büyük emek sarf ettik, çünkü bu konuda hiç olmadığı kadar inançlıyız.
İşte bu yüzden 2019’u istenmeyen bir misafir olarak değil, yeni umutlara, yeni heyecanlara, yeni fırsatlara olanak sağlayacak bambaşka bir yıl olarak görmeliyiz.
Çöküş mü, toparlanma mı?
2019, 2023’ün bir ön provası olacak.
Hasta Adam’dan genç bir Cumhuriyet yarattık, yaşamaz denilen bu Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamaya hazırlanıyoruz.
Ülkemiz, bugün dünden çok daha güçlü.
Buna inanalım, kendimize güvenelim, birlik ve beraberliğimize toz kondurmayalım, gerisi kendiliğinden gelecektir...
2019’da en büyük değişim, kuşkusuz eğitimde yaşanacak.
Eğitim tümüyle çökecek diyenler var ama bir an önce toparlanmasını isteyenlerin beklentisi ve sinerjisi çok daha yüksek.
YÖK’teki yeni yapılanma ve Milli Eğitim’de Ziya Hoca ile başlayan değişim rüzgârı, yeni yılda meyvelerini verebilir. Vermeli de.
Altyapı, hem yükseköğretimde hem de ilk ve ortaöğretimde büyük oranda tamamlandı sayılır.
Bundan sonrası biraz da vizyona bağlı.
Yekta Hoca ve Ziya Hoca, biraz kararlı ve cesur olurlarsa, eğitim çökecek hayali kuranlar, derin hayal kırıklıkları yaşayabilirler.
Eğitimde doğru gitmeyen çok şey var.
Hataların bini bir para ama bardağın bir de dolu tarafı var.
Çöken bir eğitim sisteminin ne ülkemize ne de çocuklarımıza bir yararı olur.
İşte bu yüzden 2019 eğitimde çöküş yılı değil, şaha kalkış yılı olmalıdır.
Olacak da.
Niye mi?
Çünkü iktidarıyla, muhalefetiyle, çocuğuyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle yediden yetmişe hepimiz daha iyi bir eğitim sisteminin önemine inanıyor ve istiyoruz.
Eğitimde, bilimde, sadece bizde değil tüm dünyada, inanılmaz gelişmeler yaşanıyor, artan bir şekilde yaşanmaya da devam edecek.
Eğitim artık öğrenme odaklı değil, yönlendirme odaklı olacak.
Yapay zekâyla birlikte eğitimde tüm roller değişecek.
Okul, öğretmen, veli, ders, müfredat, not, sınav, ödev, tez, patent, Ar-Ge, akademik unvanlar, yani eğitim ve bilim adına aklınıza ne geliyorsa hemen her şeyin yeni ve farklı bir misyonu olacak.
Ve 2019’da güncel sorunlardan çok, onlar öne çıkacak, onlar konuşulacak.
Peki, buna hazır mıyız?
Kendi küçük dünyasının ötesine geçemeyenlerimiz hep vardı, olmaya da devam edecek ama dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen ve bunları hayata geçirenlerimiz de çok!
Zoru severiz ve göreceksiniz, bu yıl inanılmaz değişim ve başarılara imza atacağız.
Özetin özeti: 2019’a canı gönülden hoş geldin diyoruz. Göreceksiniz, çok farklı ve çok özel bir yıl olacak...