Haberin Devamı

Böylesi görülmedi… Kadıköy’deki Olympiakos rövanşında işi bitirecek adamlar “korumak için” kenara alınıp, uğruna “Avrupa Kupası yarı finali” feda edilen Sivasspor deplasmanı, Fenerbahçe’yi “şampiyonluk aday adaylığından” da etti…
Traji-komik!..Lakin durum acıklı… Bundan sonrası Kadıköy’de tufandır!Çünkü, sözlük anlamıyla “yarım yamalak” bir sezon kalmıştır Fenerbahçe’nin elinde. Hem de en umutlu sezonda. Ne Avrupa, ne Lig, ne Kupa, hava sıfırın altında.
Bari frene basmasalardı, elini tutmasalardı da… Sistemi, pası, kötücül organizasyonları, bireysel yeteneksizleri dolu dolu protesto edecek Fenerbahçe eylemleri sürüp gitseydi. Yer yerinden oynasaydı. Hiç değilse futbola faydası olurdu belki. Bedelini ödediler, protesto da yarım yamalak kaldı. Bakınız Sivas’ın kazandığı penaltı.
***
Maça gelince… Açıkçası ilk yarının 40 dakikasında topa hakim ama temposuz bir Fenerbahçe vardı Sivas’ta… Sadece kendi standartlarına göre değil lig ölçeğinde bile rölantiydi oyunu. Üç gün önceki 120 dakikanın bedelini tempoda, “asi çocuk” olmanın bedelini hakemde-VAR’da ödedi.
Kaleyi bularak sonuçlanan ilk Fenerbahçe pozisyonu, ancak 34. Dakikada Sivas savunmasını yerleşmeden yakalandığında Dzeko’nundu, o da Ali Şaşal’da kaldı.Sivasspor’un hep ileride bıraktığı en büyük gol silahı Manaj’a, bugüne kadar birikmiş ne kadar tecrübesi varsa hepsini kullanarak adım attırmadı Becao. Ta ki, Livakovic’in ona yaptığı penaltıya kadar. Gerçi top o sırada auta çıkmış ama VAR ve hakem penaltı diyor işte. Şimdi “protestona” kaldığın yerden başlasan ne yazar!
Livakovic, büyük kaleci mi yoksa sıradan mı sorusuna tam da olumlu yanıtlar düşünmeye başlarken 57’de Koita’ya yetişemeyip yine ters yüz etti her şeyi. Ardından bir de penaltı yarattı. Büyük takımın büyük kalecisi değil. Ne yazık ki, çok geç anlaşıldı!
Fred’in ilk yarı uzatmalarında gelen golü, yüksek kalitenin her koşul altında nasıl işe yarayacağının kullanma kılavuzu gibiydi. Ceza sahası dışından topu çekti ve hiç gerilmeden kalçadan füze gibi bir şutu tam doksana gönderdi. Elini çabuk tutup golü atmadan Fred’i çıkaramadı İsmail Kartal!
Ama bir saat geride kaldığında İsmail Kartal derhal olaya el koydu! Tadic’in yerine Cengiz’i, Osayi’nin yerine Mert’i koyup ardından Dzeko ve Szymanski yerine çift forvet çaktı; Serdar-Batshuayi…
Bayılıyor şu Fenerbahçe ustalarını kulübeye çekmeye hoca!.. Doktordan telefon mu geldi, nedir? Ki, Fenerbahçe’yi bir süre galip duruma taşıyan İrfan Can golünde, değişikliklerin hiçbir katkısı yoktu. İsmail Hoca, yeni sezonda ancak takım elbisesini değiştirir!Her şeyi yarım yamalak yaparak iflas etti kadim kulüp! Yazık…