Bugün, yarın Cumhuriyet üzerine çok sözler söylenecek.
Dünü bırak, bugüne bak, diyenler çok olacaktır.
Ama unutmayalım ki eğer siz bugün dünü unutturursanız, yarın da birileri çıkar, bugünü unutturur!..
Bu yüzden, hiçbir şeyi başka bir şeyle karıştırmayalım...
Bugün çok önemli bir gün.
Çünkü bizim, biz olduğumuz bir dönemin miladı!..
Cumhuriyet’in ne olduğunu anlamak için çevrenize bakın!
En önemli koltuklarda oturanlar, eğitimden sağlığa her türlü olanağa sahip olanlar, acaba Cumhuriyet olmasaydı, yine aynı konumda olurlar mıydı?
En önemlisi de ailenizin bugün içinde bulunduğu şartlar ile Cumhuriyet öncesi kuşakların durumunu kıyaslayın...
Okul, hastane, cami, medeniyet, Cumhuriyet’le birlikte Anadolu’ya yayıldı.
Cumhuriyet’le birlikte halk çocukları hemen her alanda ben de varım dedi...
Peki, Cumhuriyet ve onun yarattığı değerler olmasaydı, ne olurdu?
Bunu görmek için geriye dönüp bakmakta yarar var.
Ankara’ya, Erzurum’a, Sivas’a, Antalya’ya, Kars’a, Edirne’ye, Hakkari’ye, kısacası Anadolu’nun dört bir yanına göz atın.
Cumhuriyet’ten önce ne konumdaydı, şimdi ne konumda?
Bırakın çöküş dönemini, en muhteşem dönemlerinde yapılan ne var?..
Osmanlı Anadolu’yu fazlasıyla ihmal etti. Çünkü ta en başından beri, Rumeli merkezli bir imparatorluk hayali vardı.
Anadolu’yu ihmal etmesi de sanki bu yüzdendi!..
Oysa en büyük zaferleri ve devletin devamlılığını, hep o Anadolu çocukları gerçekleştirdi...
Osmanlı’yı inkâr etmenin bir çocuğun babasını inkâr etmekten farkı olamaz. Olmamalı da.
Şanlı tarihiyle, hezimetleriyle onlar bizim atamız.
Niye kutlamalıyız?
Ve şunu kesinlikle unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar da Osmanlı’nın paşalarıydı!..
Cumhuriyet’i başkaları için değil, kendimiz için kutlamalıyız.
Cumhuriyet’e başkaları için değil, çocuklarımız için sahip çıkmalıyız.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, hepimiz için korumalıyız. Cumhuriyet’i başkaları için değil, kendi varlığımızı sürdürebilmemiz için denetlemeliyiz.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, bu mücadeleyi, bizler için verenlere saygı için ilelebet yaşatmalıyız.
Cumhuriyet’i başkaları için değil, daha güçlü haykırışlarımız için daha çok istemeli ve ondan vazgeçmemeliyiz.
Cumhuriyet’i, başkaları için değil, demokrasi, hak, hukuk, medeniyet ve özgürlükler için bağrımıza basmalıyız.
Peki ya sizin için ne ifade ediyor?
Cumhuriyet’in başkaları için ne ifade ettiği elbette çok önemli.
Ama daha önemlisi, asıl sizin için ne ifade ediyor?
Cumhuriyet deyince aklınıza ne geliyor?..
Başkaları bir yana, peki siz, Cumhuriyet’e ve değerlerine yeterince sahip çıkıyor musunuz?..
Pek çok konuda topu başkalarına atabilir, başkalarını suçlayabiliriz ama bizi biz yapan Cumhuriyet benzeri değerleri yaşatmayı, kimseye ama hiç kimseye havale etmeye hakkımız yok!
Alınan kararlara kızıp yargıya, politikacılara kızıp demokrasiye, gidişata bakıp üniversitelere, birkaç yazara bakıp medyaya kızmaya hakkımız yok.
Doğrular gibi yanlışlar da bizim ve onları düzeltmek de yine bizim görevimiz...
Cumhuriyet, size bu ülkeye sahip çıkma hakkı veriyor. Bundan daha kutsal bir görev olabilir mi?..
Bu millet, Milli Mücadele’de olduğu gibi 15 Temmuz’da da bu görevini fazlasıyla yerine getirdi.
Peki, aynı şeyi temsilcileri için de söyleyebilir miyiz?
Gönül rahatlığıyla evet demek o kadar zor ki!..
Özetin özeti: Cumhuriyet’e ve onun değerlerine başkaları için değil, kendiniz için sahip çıkın!..