O kadar çok iyi özelli- ğimiz var ki saçma sapan oluşumlar nedeniyle, maalesef bunların hepsi göz ardı ediliyor...
Şu an için dünya genelinde bir anket yapılsa ve Türkiye denilince aklınıza ne geliyor diye bir soru sorulsa, eminim ki ilk sırada terör çıkar.
Oysa biz, bunu, kesinlikle hak etmiyoruz!
Kötü bir dönemden geçiyoruz ve bu yanlış algıyı düzeltmek için hepimize önemli görevler düşüyor.
Birbirimizle sorunlarımız yok mu?
Fazlasıyla var ama gün, onları kaşıma günü değil, yaraları sarma, kendimize ve değerlerimize sahip çıkma günü.
Hele bu badireleri atlatalım, sonra, kavgalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz!..
Ülke olarak hepimizi bir terör sarmalının içine çekmeye çalışıyorlar, sakın buna izin vermeyelim!
Konuşma şampiyonuyuz!
Bizimle ilgili yanlış algılardan biri de sürekli konuşan ve sürekli televizyon izleyen bir ülke görünümü.
Herkesin elinde telefon yok mu, olur olmaz her konuda, hatta ev içinde bile birbirimizle telefonla konuşmuyor muyuz?
Doğru ama bu dönemsel bir durum. Tıpkı sabah akşam televizyon izlediğimiz gibi.
Bütün bunlar bir kaçış ve öyle ya da böyle sona erecek!..
Haber ilginç:
Türkiye, aylık 436 dakika mobil kullanım süresiyle, ortalama 257 dakika cep telefonu görüşmesinin yapıldığı Avrupa’da liderliğini bu yıl da kimseye kaptırmadı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye’de mart sonu itibarıyla yaklaşık 66 milyona ulaşan 3G abone sayısı, 4.5G’nin hayata geçmesiyle 23.5 milyona geriledi. 4.5G kullanıcı sayısı 45.7 milyonda kaldı..
Sabit ve mobil telefon trafiği yılın üçüncü çeyreğinde 64 milyar dakikayı geçerken, bunun 62.1 milyar dakikasını mobil hatlardan yapılan, 2.1 milyar dakikasını ise sabit telefonlardan yapılan görüşmeler oluşturdu.
Bir önceki üç aylık döneme göre mobil trafik miktarı yaklaşık yüzde 2.6 artarken, sabit trafik miktarı ise yüzde 16 gerileme gösterdi.
Bazı Avrupa ülkeleriyle aylık mobil kullanım (MoU) süreleri kıyaslandığında, Türkiye’nin en fazla mobil görüşme yapan ülke olduğu görüldü.
Türkiye’nin, 2015 üçüncü çeyreğinde 404 dakika olan MoU değeri, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 8 artışla 436 dakikaya yükseldi. Böylece Türkiye, cepten görüşmede en yakın takipçileri Fransa, İsveç ve Norveç ile arayı iyice açarken, abone başına aylık 156 dakikalık görüşme yapan Almanya’yı üçe katladı...
Sevinelim mi, üzülelim mi?
Yukarıdaki duruma sevinelim mi, üzülelim mi?
Üzülelim, çünkü zamanımızın çoğunu boşa harcıyoruz.
Sevinelim çünkü en azından hâlâ birbirimizle konuşabiliyoruz...
İnsanın ya da ülkenin kimyası bozulmaya görsün, en başta sağlıklı düşünme yeteneğimizi kaybederiz.
Olur olmaz her şey önce moralimizi bozar, sonra da hiç düşünmeyeceğimiz, yapmayacağımız şeyleri düşündürür ve yaptırır.
İşte bu yüzden, hiçbir koşulda, hele ki şu günlerde, kontrolü ve ortak değerlerimizi asla kaybetmemiz gerekiyor.
Çünkü bizi biz yapan onlar.
Dostluğumuz, kardeşliğimiz, hoşgörümüz, yardımseverliğimiz, misafirperverliğimiz, kara gün birlikteliğimiz olmazsa, biz, biz olmayız...
Rusya Büyükelçisi’ne yapılan hain saldırı, sadece ona ve ülkesine değil, değerlerimize yapılan bir saldırıdır.
Emanete hıyanet olmaz. Birileri bizi öyle görmek istiyor diye öyle olamayız!..
Özetin özeti: Zor bir dönemden geçtiğimiz kesin ama bu ülke en zor dönemlerinde bile kimseye pabuç bırakmadı. Yine bırakmayacak!.