Yasaya göre seçimde en fazla oy alan 6 isim YÖKe bildiriliyor. YÖK bu adaylardan 3ünü eleyerek diğer 3ünü Cumhurbaşkanının takdirine sunuyor. Cumhurbaşkanı da bu adaylardan birisini rektör olarak atıyor.Seçim, aday belirleme seçimi olduğu için en fazla oy alanın atanması diye bir kural söz konusu değil. YÖK, seçimde en fazla oy alan adayı eleyip Cumhurbaşkanına göndermeyebiliyor. Cumhurbaşkanı da en çok oyu alanı değil de daha az oy alanı rektör olarak atayabiliyor. Her iki durumun örnekleri var.YÖK yasası, rektörlük seçimlerindeki keyfi uygulamalar nedeniyle de tartışmaların odağında. Önümüzdeki bir hafta içerisinde şu üniversitelerde seçim var: Adnan Menderes (Aydın), Balıkesir, Celal Bayar (Manisa), Dumlupınar (Kütahya), Gaziosmanpaşa (Tokat), Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (Kocaeli), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kafkas (Kars), Sütçü İmam (Kahramanmaraş), Kocaeli, Mersin, Muğla, Mustafa Kemal (Hatay), Sakarya, Karaelmas (Zonguldak).3 Kasım genel seçimleri, yukarıdaki üniversitelerin umurunda değil. Çünkü kendi seçimlerine odaklanmış durumdalar. Koltuk böylesine önemli olunca meraklısı da çok oluyor. Dolayısıyla dosyaları da. Mevcut rektörler ve rektör adaylarıyla ilgili olarak öylesine çok ihbarlar geliyor ki; şaşıp kalıyoruz. Bazı rektörler, adayları bir bir çağırıp adaylıktan vazgeçiriyormuş. Bazen tatlı dille bazen de tehditle. Yolsuzluk, usulsüzlük, iftira ise gırla...YÖK ve Çankayanın da aday belirlerken çok dikkatli olmaları gerekiyor! Birçok ülkede rektör adayı olmanın çok önemli kıstasları var. Sorunu bulunanlar zaten aday olamıyor. Ama bizde farklı. Profesör olan herkes aday olabiliyor. Hatta hakkında ne kadar ciddi suçlama bulunsa bile seçimi kazanabiliyor. YÖK önceden yapması gerekeni sonra yaptığı için, çoğu zaman dozunu kaçırdığı için seçim galibi adayları eliyor ya da rektör olduktan sonra görevden alıyor. Bu da tabii hiç hoş olmuyor!..Aslında siyasetçilerin müdahalesine hiç gerek kalmadan YÖKün bu sorunu kendi içinde çözmesi gerekir. Ama amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olunca sonuç alınamıyor!.. 1993te kurulan 23 üniversitenin çoğunda seçim heyecanı var. Görev süreleri dolan rektörlerin yerine yenileri atanacak. Bazı rektörler iki dönem üst üste görev yaptıkları için seçime katılamıyor. Ama pek çoğu koltuğa ikinci kez oturmak için öğretim üyelerinin karşısına çıkacak. Demirel ODTÜde Tüm bu görüşmelerde gençliğin yükselen sesini, ilgililere ve kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz.Gençlik, daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi 3 Kasım seçimlerinin lokomotifi olacak. Siyasete bu kez onlar yön verecek. Her ne kadar bazı liderler, hâlâ onları ciddiye almamaya devam etseler de!..Türkiyedeki üniversitelerin üçte ikisinin altında Demirelin imzası var. Üniversiteleri en fazla ziyaret eden de o. Bugüne kadarki birikimiyle içinde bulunduğumuz şu kritik günlerde eminim çok önemli açıklamalarda bulunacak. Siyasetten savaşa, YÖKten IMFye kadar hemen her konuda öğrenciler soracak o cevaplayacak. Ayrıca sizler de sorularınızla katılabileceksiniz.Kanal D, 23.40... aguclu@milliyet.com.tr Kanal Dde Genç Bakışın bu akşamki konuğu 9. Cumhurbaşkanı Demirel. Geçen hafta Sabancı Üniversitesindeydik. Konuğumuz da AKP lideri Recep Tayyip Erdoğandı. Gelecek haftaki konuğumuz ise Başbakan Ecevit olacak...