Milliyet Şişli’ye taşın-madan önce, çok uzun yıllar Bağcılar’daydık.
Esenler ile iç içeydi.
Zamanımızın çoğu orada geçiyordu.
Minnacık bir ilçeden İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri haline gelmesini günbegün yakından izledik.
Çarpık kentleşme 20 yıl içerisinde 50 kentten daha büyük bir ilçe yarattı.
Her şehirden insanlar vardı. Ama en çok da Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’dan olanlar ve göçmenler.
Sıralama şöyle: 1-Malatya, 2-Kastamonu, 3-Sivas, 4-Tokat, 5-Sinop, 6-Giresun.
Genel dağılım ise yüzde 30 Doğu ve Güneydoğu, yüzde 30 Karadeniz, yüzde 40 göçmen ve diğer kentler şeklinde.
Önceki hafta yolumuz tekrar oralara düştü.
Hem nostalji yaptık hem de Başkan Tevfik Göksu ile biraz sohbet ettik.
Adıyaman Gölbaşı’ndanmış.
Önce uzunca bir Adıyaman muhabbeti yaptık.
Çünkü son yıllarda, çok gidip geldiğim ve farklılıklarından etkilendiğim kentlerden biriydi.
Her ilçesi gibi insanı da, mutfağı da, coğrafyası da, tarihi de rengârenkti.
Girişimci, hoşgörülü, misafirperver, sevecen ve en önemlisi de kabına sığmayacak kadar dışa dönük bir kentti.
Kıyıda köşede unutulmuş bir kent gibi görülse de, içlerinde ayrıkları olsa da, tanıdıkça seveceğiniz bir kent.
Şu sıralar belki zor olabilir ama ortalık biraz sakinleştiğinde Nemrut’lu bir tur eminim ki çok hoşunuza gidecektir...
Esenler’de Adıyaman’ı konuşmak garip gibi görünse de bir Adıyamanlının burada nasıl ve niye başkan seçildiğini anlamaya çalıştım.
Aslında, onunki biraz görevlendirme olmuş.
Tayyip Bey Refah Partisi’nin (RP) il başkanıyken, o da yardımcısıymış ve her dönemde, RP ve Ak Parti’ye en çok oy Esenler’den çıkınca, vefa borcunu ödemek için adeta kucağında bulmuş.
Ankara destekli olarak işini de iyi yapıyor ki son anketlerde ilçe halkının memnuniyet oranı bir hayli yüksek çıkıyor!..
En zor ödevAskeri birliklerin şehir dışına taşınması en çok da Esenler’in işine yaramış.
Binlerce dönümlük alan onlara tahsis edilmiş.
8.7 milyon metrekarelik bu alanda, sadece İstanbul’un değil, dünyanın en büyük parklarından birini yapmaya hazırlanıyor.
Beton yığınına dönüşen İstanbul’un elbette fazlasıyla yeşil alana ve parka ihtiyacı var.
Ama Esenler’deki bir park, İstanbul için ne kadar cazibe merkezi olur?
Bu fikri, biraz daha geliştirip, geliştirmeye-ceklerini sordum.
Başkan her öneriye açıktı ve işlev kazandırılsa çok daha iyi olur diye peş peşe sıraladım.
Örneğin, bu devasa park içerisinde, İstanbul’un anaokulundan üniversiteye en büyük eğitim kampüsü, en büyük bilim parkı, en büyük botanik parkı, en büyük teknoloji müzesi, en büyük teknoparkı, en büyük Ar-Ge Merkezi, en büyük açık hava sahnesi, en büyük spor kompleksleri, en büyük kültür merkezi, en büyük Çağdaş Sanatlar Müzesi, en büyük Hayvanat Bahçesi, her yöremizin hatta her kentimizden tatların yer alacağı en büyük restoranları olamaz mı?
Üzerinde çalışacağım dedi. Bakalım ortaya neler çıkacak?..
Eğitim suçu azalttıBaşkan Göksu, kentsel dönüşümle birlikte, sosyal ve kültürel dönüşümü de gerçekleştirdiklerine özellikle dikkat çekti. Eğitimle, suç oranlarını nasıl minimuma indirdiklerini anlattı.
İşte sohbetten önemli satır başları:
Önce kültürel dönüşüm diyoruz. Çünkü kültürel dönüşümü sağlarsanız, kentsel dönüşüm ardından zaten gelir.
Şehri sadece bir mekân olarak görmedik. Şehri insan yüzüyle görmeye çalıştık.
Esenler’de yaşamaktan mutluluk duyanların oranı 2009’da yüzde 66 iken, şimdi yüzde 95’e ulaştı. İnsanlar artık ekonomik ve kültürel olarak kendilerini bu şehre ait görüyorlar.
Kültür merkezlerindeki koltuk sayımızı 6 yılda 400’den 5 bin 116’ya çıkardık.
Esenler Sanat Evi ESEV’de 20 bin mezun verdik, 2 bin 500 öğrencimize 42 ana dalda eğitim veriyoruz.
2009’da derslik sayımız 820’ydi, bin 239’a ulaştı. Tuna Eğitim Vadisi projesi tamamlandığında bu sayı bin 700’lere çıkacak.
Son 7 yıldır Esenler’deki 84 bin öğrencinin defterleri belediye tarafından karşılanıyor. Bu defterler de belediyenin geri dönüşümden (kâğıt, karton, plastik v.s.) elde edilen gelirle alınıyor.
Özetin özeti: Esenler’i yakından izlemeye devam edeceğiz. Umarız İstanbul’un mega projelerinin en hayırlısını onlar gerçekleştirir.