Aşılamanın hızlanması ve 1 Temmuz itibarıyla kısıtlamaların kalkması yaz planlarını hızlandırdı. Okulların da tatil olmasıyla keyifli önerilerle dolu bir yaz çocukları bekliyor
Belirsizlik, kaygı, stresle geçen bir dönemin ardından yaz geldi. Başta ebeveynler ve çocuklar biraz olsun nefes almak, rahatlamak istiyoruz. Bu süreçte ailelerin aklındaki soru yine “çocuklarla yaz tatilini nasıl geçireceğiz?” Bu yaz ister online ister yüz yüze değerlendirilebilecek pek çok alternatif var. Ben öncelikle gerilen ilişkilerimizi düzenlemek, dijital yorgunluğu üzerimizden atmak ve hem kendimizle hem çocuğumuzla ilişkimize öncelik vermemiz gerektiğinden yanayım. Tüm günü aktivitelerle doldurmak yerine, daha çok göz göze baktığımız, konuştuğumuz, ekranlardan uzak kalabildiğimiz bir yaz dilerim hepimize.
Çevrimiçi Yaz Sanat Okulu
İstanbul Modern 5 Temmuz-27 Ağustos tarihleri arasında 4-7 ve 8-12 yaş grubu çocuklara çevrimiçi yaz sanat okulu düzenliyor. Yaz boyu, her gün, sınırlı kontenjanla
Günümüz dünyasında çocuğun bakımına yardımcı olmayan, çocuğuyla mesafeli ilişki kuran geleneksel babaların aksine modern babaların sayısı hızla çoğalsa da hâlâ gidilmesi gereken çok yol var. İşte bu yolda babalık izni büyük önem taşıyor
Doğumdan itibaren baba-bebek bağlanmasının çocuk gelişimindeki önemine dair araştırmalar arttıkça, babaları, bebek bakım sürecine dâhil edecek adımlar da atılıyor. Avrupa ülkelerinin çoğunda babalık izinleri, anneninkiyle eşitlenirken, ülkemizde de bu konuda olumlu adımlar atılıyor ve babalık iznini uzatan şirketlerin sayısı artıyor.
Özel sektördeki babaların 5, kamuda çalışanların 10 gün babalık izni var. Bu süre hem baba hem bebek açısından çok kısa. Çünkü pek çok güncel araştırmaya göre, evde bebeği ve eşiyle vakit geçiren, sürece katılan babalar uzun vadede daha mutlu oluyor. Babaların bebekleriyle bağ kurması, çocuk gelişimini sağlıklı etkiliyor. Evde iş bölümüne dâhil olması da, eş ilişkilerini olumlu yönde
Pandemi döneminde oyun ve teknoloji kullanımındaki artış bağımlılığı nasıl etkiledi? Bakalım, Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nde bu sorunlara bilim insanları hangi çözümleri öneriyor
Pandemiyle birlikte teknoloji bağımlığı da arttı. Tüm gün ekran başında olan çocuk ve gençlerde evde kalış süresi uzadıkça, dijital oyunlara ilgi de arttı. Yeşilay tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nde, Kovid-19’un davranışsal bağımlılıklar üzerindeki etkileri konusunda konuşan uzmanlar, toplumsal bir seferberlik başlatılması ve devlet politikalarında düzenleme yapılması noktasında birleşiyor. Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), teknoloji bağımlılığı alanında; “115 numaralı danışma hattı”, “sosyal destek” ve “yüz yüze psikolojik danışmanlık” olmak üzere 3 tür ayakta tedavi hizmeti veriyor.
Yeşilay Genel Başkan Vekili, öğretim görevlisi Mehmet Dinç de pandeminin başvuruları 2 kat artırdığına işaret ediyor. Türkiye genelinde 105 şehirde hizmet veren YEDAM’ların bağımlılık alanında uzman
25-31 Mayıs Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası. Lösemi, en sık görülen çocukluk çağı kanserlerinden ancak tedavi sürecindeki gelişmelerle, iyileşme olasılığı da bir o kadar yüksek. Koç Üniversitesi Hastanesi Pediatri Hematoloji ve Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Erbey ile çocukluk çağı lösemileri hakkında konuştuk
Dünyada ve ülkemizde en sık görülen lösemi türü ve oranları nedir?
Tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen çocukluk çağı kanseri, lösemidir. Halk arasında “ilik kanseri” ya da “kan kanseri” olarak da adlandırılan lösemi, blast adı verilen lösemi hücresinin kontrolsüz çoğalması ile başta kemik iliği olmak üzere, çeşitli organ ve dokuları tutması sonucu gelişen kötü huylu bir hastalıktır. Kan değerlerinde görülen anormallik lösemiyi düşündürürken, lösemide kesin tanı kemik iliği muayenesiyle konulur. Lösemiler akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır.
Bi’oyunkur hareketince başlatılan “Askıda Oyun” projesiyle kronik rahatsızlığı nedeniyle oyuna erişemeyen çocuklar oyun isteğinde bulunabiliyor, bağışçı veliler ise oyun hediye edebiliyor.
Pandemi yüzünden çocuklarımız arkadaşlarıyla ve sokakta oynama imkânını hepten kaybetti. Çocukların oyun ihtiyacından yola çıkarak kurulan Bi’oyunkur hareketi, online ortamda doğal ve yaratıcı oyunlar kurguluyor. Bu süreçte kronik rahatsızlığı olan çocukların oyun ihtiyacını da gören ekip, Askıda Oyun Projesi’ni başlattı. “Biz çocukların oyun arkadaşı değiliz, rolümüz oyun kolaylaştırıcılığı yapmak” diyen Bi’oyunkur programının kurucu ortağı ve Oyun Hareketi Derneği Başkanı Eğitimci Nedim Buğral ile bu anlamlı projeyi konuştuk.
- Bi’oyunkur nedir ve neler yapıyor?
Bi’oyunkur (www.bioyunkur.com) çocukların kişisel gelişimini destekleyen, onları hayata hazırlayan oyun ve oyun kurma eylemini eğitsel bir programla uygulayan oyun danışmanlığı programıdır. Çocuklara bir oyun topluluğu kurarak, kendilerini ifade edebilecekleri bir sosyal alan
23 Nisan günü, oyuncu Uraz Kaygılaroğlu’nun öncü olduğu ve pek çok ünlünün de desteklediği kampanyayla 1 milyon liranın üzerinde bağış toplayan UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği), yeni başlattığı projeyle Türkiye genelinde çocuk istismarına karşı savaş açmaya hazırlanıyor
Çocuk istismarıyla mücadele etmek ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla var gücüyle çalışan UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği), 23 Nisan günü, UCİM gönüllüsü oyuncu Uraz Kaygılaroğlu önderliğinde sosyal medyada başlatılan yardım kampanyasıyla 1 milyon liranın üzerinde bağış topladı. Desteklerle daha da güçlenen UCİM, Türkiye genelinde açacağı önleme merkezleri ve yeni başlattığı “Güçlü UCİM, Güçlü Çocuklar” projesiyle çocuk istismarına nokta koymayı amaçlıyor. Uraz Kaygılaroğlu ile çocuk yetiştirmek konusunda, UCİM kurucusu Saadet Özkan ve proje koordinatörü Yonca
Çocuklarla yeniden evdeyiz. Evde iletişimde dikkat edilmesi gerekenleri klinik psikolog ve oyun terapisti İrem Polat’la konuştuk
Ebeveynler olarak, evde oyun önerilerinden, “kaliteli vakit” söyleminden yorulduk. Bir yılı aşkın süredir devam eden salgın, aile içi ilişkileri zora soktu. Geçen yıl ilk kez yaşadığımız ev karantinasından sonra, bu sefer deneyimliyiz. Her evin koşulları ve kuralları farklı olsa da, çocuklarımızla kuracağımız güçlü ve sağlıklı bağların önemini unutmayalım. Aile içinde çocuklarla ilişkimizde dikkat etmemiz gerekenleri hatırlamak için, klinik psikolog ve oyun terapisti İrem Polat ile bu konuyu ele aldık.
Klinik Psikolog İrem Polat, salgın nedeniyle hem ebeveynlerin hem de çocukların çok yorulduğunu ve sıkıldığını anlatıyor. Son kapanmada, evde kendimiz ve çocuğumuzla ilgili gerçekçi beklentiler taşımanın önemine dikkati çeken Polat, şu önerilerde bulunuyor: “Kusursuzluk ve mükemmellikten uzak duralım. Neyi, ne kadar yapabiliyorsak, ona odaklanıp, kendimize şefkatli davranmamız gerekiyor.
Yazma ve okuma birbirinden ayrı düşünülemez. Okuma becerimiz ne kadar gelişirse, yazma becerimiz de o kadar hızlı gelişir. Geçen hafta çocuklarda yazma becerisinin öneminden bahsetmiştik. Bu hafta ise okuma alışkanlığını ele aldık.
Yazma becerisinin ikiz kardeşi de okuma becerisidir. Okuma ve yazma birbirinden ayrı düşünülemez. Bu hafta da psikolog Ayben Ertem ile erken çocuklukta okuma ve yazma becerisinin öneminden konuştuk.
Yazma ve okuma arasındaki ilişki nedir?
Okuma ve yazma arasındaki ilişki biraz tavuk ve yumurta ilişkisi gibidir. Hangisinin önce olduğu çok önemli değildir. Ama biri olmadan diğeri olmaz. Mevcut müfredatlar çocukların yüksek standartlarda başarması üzerine olduğu için okumada geri kalmış çocuklar için yaşam biraz daha zordur. Araştırmalar gösteriyor ki çocuklar ne kadar çok okursa o kadar çok yazma becerileri gelişir. Farklı türde kitaplar okumak çocuklara metin yapılarını ve dili öğrenmelerinde yardımcı olur.
Okuma yazma becerilerinin gelişimi, birçok bileşenli becerinin koordine olmasını