2008 verilerine göre bütçe giderlerinin yüzde 74’ünü vergi gelirleri karşılıyor. Bu rakama alınan borçların faiz ödemeleri dahil. Yani, devlet harcamasının her yıl yaklaşık 1/4’ü vergilerle karşılanamıyor. İşte bu açığı kapatabilmek için Hazine ya içerden ve dışardan borçlanıyor ya da özelleştirme yaparak elindeki varlıkları satıyor.
Ülkemizdeki ekonomik faaliyetlerin büyük bir bölümü “kayıt dışı”, yani vergisi verilmeyen faaliyetlerden oluşuyor. Üstelik “kayıt dışı” ekonomi her yıl daha da büyüyor. Böyle olunca da “gelir dağılımı adaletsizliği” gittikçe büyüyor ve “vergi yükünün adaletli dağıtımı” ilkesi uygulanamaz hale geliyor. Vergisini muntazaman ödeyenler vergi ödemeyenlere karşı rekabet edebilme olanağını kaybediyor.
Yüzde 2’si denetleniyor
Ülkemizde ödenen vergilerin sadece yüzde 2’si denetlenebiliyor. Derinliğine yapılabilen incelemelerin oranı ise sadece yüzde 1. Bu nedenle birçok vergi grubu, kolaylıkla, ortalama olarak bile asgari ücretin altında kazandıklarını söylüyorlar. Yani yanlarında birçok kişi çalıştıran ve bol harcama yapan bazı kişiler vergiden kaçınmak için gelirlerini düşük beyan ediyor. Örneğin, altın imalatı ve ticareti ile uğraşan 17.511 kuyumcu ayda ortalama 653 TL gelir gösteriyor. Yine 11.614 diş hekimi ortalama ayda sadece 592 TL kazanabiliyor. Seyahat ve turizm acentalarının aylık ortalama geliri 378 TL. Lokanta sahiplerine de çok üzülüyorum. 52.912 lokanta ayda ortalama sadece 256 TL kazandığını söylüyor. Gece gündüz çalışıyor ama ayda sadece 256 TL yapabiliyorlar.
Maliye, vergi tabanını artıracağı yerde KDV-ÖTV gibi dolaylı vergilere yükleniyor. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı yaklaşık yüzde 65. Gelişmiş ülkelerde ise tam tersi bir uygulama söz konusu. Üstelik dolaysız vergilerin yüzde 91’i stopaj ve kaynakta kesme
yoluyla toplanıyor.
IMF de istiyor
İşte IMF bu yüzden her şeyden önce “vergi reformu” yapılmasını istiyor. Maliye Bakanlığı da bu konu üzerinde yıllardır çalışıyor. Bu konuda herkesin hem fikir olduğu konular şöyle:
- Etkin bir denetim sistemi kurulmalı.
- Tüm denetim birimleri (denetmenler, kontrolörler, uzmanlar, müfettişler) arasında koordinasyon sağlanmalı.
- Denetim elemanı sayısı artırılmalı.
- Kayıt dışılıkla mücadele için otokontrol sistemi oluşturulmalı.
- Gelir - servet - harcama karşılaştırmaları yapılmalı.
- Vergi denetiminin gittikçe artan bir bölümünün özel sektöre bırakılması düşünülmeli.
- Türk vatandaşı olan herkese bir vergi numarası verilmeli ve her kişiden beyanname istenmeli.
- Dolaylı vergilerin oranı giderek azaltılmalı.
- Vergi gelirleri faiz dahil bütçe harcamalarını karşılayabilecek düzeye yükseltilmeli.
En önemlisi alınacak tedbirler için acele edilmesi.