Bunlar, “gemi azıya” aldılar. Yüzde 47 oy aldıkları için, Türkiye’de istedikleri gibi at koşturacaklarını zannediyorlar. Bence, bu mahalli seçimleri de kazansınlar ki, iyice azsınlar. Demokrasi adına, assınlar, kessinler; bütün muhalifleri sindirsinler.
Oyları düşmesin diye, Boğaz’a yapılacak 3. köprünün yerini bile açıklamadılar. Bir kez daha kazansınlar diye, İstanbul’da Maslak-Levent metrosunu bitirmeden, çalıştırmadan, açtılar. Sadece İstanbul’da, cumhuriyet tarihi boyunca verilen “imar izni”nin 8 katı, bunlar tarafından, “diş kirası” alınarak verildi. Milleti, sadaka karşılığı oy vermeye alıştırdılar. Oysa, verdiklerinin bin mislini kendilerine alıyorlar.
Bunlardan önce, yakınlarının kayırılma “durumu” değil, “ihtimali” var diye, nice bakanlar istifa ettirildi. Şimdi, Başbakan’ın, bakanların yakınları, her türlü “iş” yapıyorlar ve de, çalışmadan daha bol kazansınlar diye, yasalar çıkarılıyor. Bunların, din kisvesi altında, dinleri imanları, para olmuş.
Palavralara bakmayın
Kimsenin harcamalarını kontrol edebilme olanağı olmasın diye, IMF ile anlaşmıyorlar. “Davos Fatihliği” de bir seçim yatırımı. Bir zamanlar, Ecevit de “Kıbrıs Fatihi” idi. O yüzden, 15 yıl “ambargo” yedik; ampul bile bulamadık. Ama, hiç olmazsa, Kıbrıs’ı kurtardık. Bakalım, bizim aslanların “Davos Fatihliği” bize kaça patlayacak? Hiçbir şey almadan, neler vereceğiz?
Dünyada kriz büyüyor
Global Equity Outlook’un, 1970’den beri dünyanın karşılaştığı krizler üzerinde yaptığı araştırmaya göre, mevcut global krizin dip noktasına gelmesine, daha 12 ila 18 ay zaman var. Kriz, daha da derinleşecek. Dip nokta görülmeden önce de, hisse senetleri fiyatlarında artış olmayacak. Kriz bundan sonra, gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelerden daha ciddi hissedilecek. Kısacası, halen, dışarıda ve bizde hisse senedi yatırımı yapmanın zamanı değil.
Moody’s ve Standard & Poors gibi değerlendirme kuruluşlarının, “not indirimleri” bundan sonra, yağmur gibi artacak. Sıfırcı hocaların, “yatırım yapılamaz”, yani “batabilir” olarak değerlendirebileceği firmaların oranının bu yıl, not alan firmalar toplamının yüzde 5’ine ulaşması bekleniyor.
Citibank’ın yaptığı araştırmaya göre, sadece ABD’de, büyük şirketlerin bu yıl 518 milyar dolar ve gelecek yıl da buna ek olarak 473 milyar dolarlık, finansman ihtiyaçları var. Ayrıca, finans sektörünün bu yılki ihtiyacı, 1 trilyon 351 milyar dolar ve gelecek yıl için de ilave olarak, 1 trilyon 206 milyar dolar olacak.
Kısacası, yerel seçimlerden sonra, Türkiye’nin “ekonomik” ve buna bağlı olarak da “siyasi” krizi başlıyor.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024