Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Zenginlerle, fakir ve orta sınıf arasındaki temel fark, paranın ne işe yaradığı konusundadır. Fakir ve orta sınıf para kazanmak ve bu parayla günlük masraflarını karşılamak için, çalışır da çalışır. Zengin sınıf ise, paranın kendileri için çalışmasını sağlamıştır. Para, zengin sınıfın hizmetindedir. Zengin, mütemadiyen yeni varlıklar satın alır; zenginliğini artırır.
Fakirin sadece masrafları vardır; tasarruf yapamaz. Orta sınıf ise, borçlanarak varlık sahip olma peşindedir. Yani, “varlık zannettiği yükümlülükleri” vardır. Kredi alarak, ev ve araba almıştır; onların taksitlerini ödemeye uğraşmaktadır.
Zenginler, varlıklarından elde ettikleri gelirlerle harcamalarını yaparlar. Çoğu zaman da bu gelirlerini şirketlerinden geçirip, masraflarını da şirketlerine yazarak, gerçekte, fakir ve orta sınıftan az vergi öderler. Bilhassa, kayıtdışı ekonominin bulunmadığı ülkelerde, zenginin daha da zenginleşmesinin temel unsuru budur. Yani, zenginler önce kazanır, sonra harcar, en son kalandan vergi öderler. Para kazanmak için çalışan fakir ve orta sınıf ise, önce kazanır, sonra vergi öder, kalanı harcarlar. Kayıtdışı işlemin çok olduğu ekonomilerde ise, fakir ve orta sınıf, vergi ödemekten kaçındıklarını zanneder; halbuki, vergiyi zenginlere ödemişlerdir. Gerçekte, vergiyi devletten kaçıran, kendileri değil, zenginlerdir.

Zengin olmak isteyen
Zengin olmak isteyen, insan idaresini, zaman yönetimini ve para yönetimini bilmelidir ve her şeyden önce de harcamak için değil, kendi varlık birikimi için harcama yapmalıdır. Yani, işten elde ettiği gelirle önce varlık yaratmaya çalışmalı; sonra, yarattığı bu varlıktan gelir elde etmeye başlamalı ve bu gelirle harcamalarını yapmalıdır. Aksi takdirde, önce harcamalar yapılırsa, geriye pek fazla bir şey kalmayacaktır. Biz bu döneme, “zenginlik için sıkıntı çekilen dönem” de diyebiliriz. Bu dönemde, masraflar kısılır; lüks harcamadan kaçılır. Varlıklar arttıkça, bunların gelirleriyle, güzel ev ve araba alınabilir.
Sanılanın aksine, profesyonellerden yararlanmak lazımdır. Profesyonellerin yardımından sakınmakla kazanılacak para, yardım almamakla girilen riskten çok yüksektir. Para yatırırken de, gayrimenkul alıp-satarken de profesyonellerden faydalanmanın daha kârlı ve güvenilir olduğu ispatlanmıştır. Gelişmiş ülkelerin zenginleşmesinin temel nedeni budur. Bizde, her işi bir adam yapar; onlarda, her işin bir adamı vardır. Bu yüzden bizde, iş isteyen kişi “Ne iş verirsen yaparım” der; ama, hiçbir şeyi tam yapamaz. Yani, isteyeceği para karşılığında, kendisinin patrona ne verebileceği konusunda bir görüşü yoktur.
Akıllı bir yatırımcı, yatırdığı anaparayı 3 yıl içinde geri alabilmelidir. “Yatırım 10-15 yılda kendi anaparası kadar kazandırır” tezi, sadece, fakir ve orta sınıf için doğru olabilir. “Karşılıksız vermek”, aslında, bir süre sonra “karşılıksız almak” sonucunu doğurur.
Sınıf atlamak kolay değildir.