Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kriz sırasında, reel sektör için yeterli tedbir alınmazsa, halen sağlıklı olan şirketlerin durumu da bozulacaktır.
- Deflasyon (mal ve servis fiyatlarının düşmesi) halinde, şirketlerin kredi geri ödemeleri de zorlaşacağı için, bu durum, bankaların sıkıntılarını da artıracaktır.
- Yani, ekonomileri artık, “yüksek enflasyon” değil; “yüksek deflasyon”, tehdit ediyor.
- Sanılanın aksine, krizin, bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri oransal olarak daha fazla etkileyeceği anlaşılıyor.
- Kurtarma paketleri ve vergi gelirlerinin düşmesi nedeniyle, devlet maliyeleri de zor durumda kalacaklar ve ilave borçlanmak veya merkez bankaları kaynaklarını kullanmak zorunda olacaklardır.
- Müdahale edilmeyerek, krizin dibe vurmasına izin verilse, toparlanma çok daha çabuk olacaktır. Ancak, devletler, yaşın yanında kurunun da yanmaması amacıyla, dibe vurmaya izin vermiyorlar.
- Krizde borsaların kaybı halen 30 trilyon doları buldu. Dolayısıyla, ciddi bir düzelme başlamadan borsalar bu kaybı karşılayamazlar.
- Faizler düşse bile, “spread”ler (risk marjları) yükselmekte; dolayısıyla, faizdeki düşmeler, borç talep edenlere yansıyamamaktadır.
- Sanayi üretimimiz, krizin ortasında bulunan, Avrupa Birliği ve ABD’den (önceki yıla göre, yüzde değişim olarak), 2 mislinden fazla düşmüştür.
- Halen, ortalama olarak yüzde 4 civarında olan, geri ödenemeyen krediler oranı, 2009 yılında yüzde 8- 10 seviyelerine yükselecektir.

Öyleyse ne yapmalı?
Alınan tedbirler yerindedir; ama yeterli değildir.
- IMF kaynaklarının bir bölümünün bankalara verilmesi, bunların krediye dönüşeceği anlamında olmaz. Bunların mutlaka krediye dönüşmesi için tedbir alınmalıdır.
- Krizin yükü, giderek devlete yönlenecektir. Kurtarma operasyonları yapılması bile gündeme gelebilir. Gündeme gelmese bile vergi gelirleri beklenmedik ölçüde düşecektir. Bu nedenle, Maliye, hemen tedbirlere başlamalıdır.
- Merkez Bankası, mutlaka devreye girerek, sadece bankaları değil, reel sektörü de destekleyici tedbir almalıdır.
- Sağlıklı şirketlerin hisse senetleri veya tahvillerinin, Merkez Bankası tarafından satın alınması dahi gündeme getirilmelidir.
- Merkez Bankası, kredi mektuplu döviz hesapları ve süper hesaplarını beklemeden bankalara devretmelidir.
- Beklenilmeden, yasal değişiklik yapılarak, vadeli çek yazılmasına ve bu çeklerin kırdırılmasına olanak tanınmalıdır.