Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatları genelgesi ilaç şirketlerini ve eczacıları ayağa kaldırdı. Genelgeye göre, orijinalinin aynı özellikleri taşıyan jenerik ilaçlar ile yaklaşık 20 yıllık fiyat koruma süresi geçmiş orijinal ilaçların fiyatları, orijinal ilaç fiyatlarının yüzde 60’ına indiriliyor.
Bu uygulamanın başlamasından önce, sadece jenerik ilaçlar için, orijinalinin en çok yüzde 80’i olacak biçimde fiyat belirlenmesi isteniliyordu. Üstelik şimdi, orijinal ilaçlardan, ek olarak yüzde 13 iskonto talep ediliyor. Bu indirimlerden başka, eczacılara da, reçeteye yazılan ilaç ile aynı etkin maddeyi taşıyan ama dozu farklı olabilen, başka üreticilerin ilaçlarını verebilme yetkisi veriliyor.
İlaç üreticileri, eczacılara verilen bu yetkinin tıbbi açıdan, telafisi mümkün olmayan hatalar doğurabileceğini öne sürüyorlar. Bu durumda, hasta, hekim tarafından öngörülen tedaviye ulaşmak için, yüksek fark ödemek durumunda kalabilecek. Öte yandan, bu kararlar, ilaç sanayiinin gelişimine, bu alandaki istihdama ve yeni yatırımlara zarar verecek.
Yeni ilaçları piyasaya süren, uluslararası yenilikçi ilaç firmaları yüzde 60’a indirilen jenerik ilaç fiyat farkının en az yüzde 73’e çekilmesini, yüzde 13 iskonto oranının da yüzde 6’ya indirilmesini talep ediyorlar. Bu indirimler yapılamazsa, ülkemizdeki hastalar ciddi sıkıntılarla karşılaşabilir. Ayrıca, daha önceki fiyat ayarlamalarında da bakanlık, ilaç şirketleriyle pazarlık yapmış ve orta yol bulunmuştu. Öte yandan, yerli ve yabancı ilaç şirketleri arasında işbirliği sağlanamadığı için, bakanlık, alanı boş bulmuş durumda.
Dünyada nasıl?
Ülkemizde ilaç fiyatlarının yaklaşık yüzde 80’ini devlet ödüyor. Bu oran, yaklaşık olarak, Hindistan’da yüzde 10, Brezilya’da yüzde 15, ABD’de yüzde 20, Çin’de yüzde 30, Rusya’da yüzde 35, Kanada ve Güney Kore’de yüzde 50.
Türkiye’nin durumu, vatandaşına tam sağlık hizmeti sağladığı söylenen İngiltere ve Almanya’dan bile daha kötü. Kısacası, dünyada en yüksek oranda ilaç parası ödeyen bir ülkeyiz.
Demek ki, ilaç paralarının ödenmesinin, giderek daha fazla oranda özel şirketlere ve kişilere kaydırılması gerekiyor. Aksi halde, eczane ve ilaç şirketleriyle yapılan “kör dövüşü” sürecek. Çünkü, çok artan sağlık harcamaları, bütçe açığını giderek artan biçimde körükleyecek.
Türkiye’de ilaç fiyatları, şimdi bile, Avrupa ortalamasından yüzde 17 daha düşük. Yani, artık, ilaç fiyatlarıyla uğraşmak yerine, daha köklü tedbirler alınmasının zamanı gelmiş.
Türkiye’de kişi başına düşen ilaç harcaması, 2005 yılı esas alındığında, 141 dolar. Bu rakam, ABD’de 792 dolar, Polonya’da 245 dolar, Finlandiya’da 380 dolar, Almanya’da 498 dolar, Fransa’da 554 dolar. Yani, bizde kişi başına harcanan ilaç parası, aslında düşük. Sorun, bu paranın yüzde 80’inin devlet tarafından karşılanıyor olması.
İlaç fiyatlarıyla uğraşmak yerine, bu önemli konuya eğilmek gerek.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024