Evet, krizler konusunda tecrübeliyiz. Ama, krizleri önleyecek tecrübemiz yok. Kriz çıktıktan sonra, ne yapacağımızı öğrendik. Ama, testi kırılmadan önce, çocuğu azarlamayı öğrenemedik. En azından, devlet sektöründe bu böyle. Özel sektör, nispeten, kriz başlangıcı hareketlenmeler karşısında daha uyanık.
Bu sefer de, öncekilerde olduğu gibi, bürokratlar, sorumluluğu hükümete atma operasyonuna başladı. Neyse ki, bürokratlar, medyadaki destekçileri aracılığıla konuşmadılar.
Sıra, bürokratların, “yakan top”u birbirine atmalarına geliyordu ki, Başbakan işe el koydu. Başbakan’ın ciddi tavrı olmasaydı, ekonomiden sorumlu bakanlar arasında da, karşılıklı atışmalar başlayacaktı. Çünkü, hem bürok-ratlar hem de siyasiler yetki kullanma, ama sorumluluk almama peşindedirler.
Piyasayı rahatlattı
Hafta içinde, bir televizyon kanalında yaptığım açıklamada, krizi önleme adına, neler yapılması gerektiğini anlattım. Bu konuşma büyük yankı yaptı. Konuşmanın ardından hem Merkez Bankası, hem BDDK ve hem de bankalar, söylediklerimle örtüşen önlemler almaya başladılar. Bunları sevinçle karşılıyorum.
Merkez Bankamız, fiyatlarla oynamadan, çılgın gidişi önleyecek biçimde döviz piyasasına müdahale edip döviz sattı. Döviz depoları sistemini yeniden çalıştırmaya başladı. BDDK, bankaların kredi, borçlanma ve mevduat verilerini günü gününe takip etmeye başladı. Bankalar Birliği’nde, alınacak tedbirler konu- sunda tartışmalar yapıldı. Bütün bu gelişmeler piyasayı çok rahatlattı.
Mevduat garantisi
Kriz önleyici her tedbirin za-manlaması çok önemli. Ancak, zamanlama hatası, beklenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. “% 100 Mevduat Garantisi” de böyle bir uygulama.
Halen, 50.000 YTL’ye kadar olan mevduatlarda tam garanti var. Bu limit, toplam mevduat sahibinin % 90’dan fazlasını, garanti altına alıyor. Yani, limitin yükseltilmesi, sadece, bu limitin üzerindeki mevduat için geçerli olacak. Yani, bu limit artışından, parası bol olan yararlanacak.
Mevduata “% 100 Garanti” verilmesi, çok dikkatli karar verilmesi gereken bir konu. Çünkü, bu durum, bankalar arası, faiz yarışını başlatabilir. Özellikle, biraz kan kaybeden bankalar, ne fiyata olursa olsun mevduat toplama yoluna gidebilirler. İnsanlar da, nasıl olsa mevduatımın tamamı garantide diyerek bu bankalara koşabilirler. Bu durumla daha önce de karşılaşıldı. Hatırlarsanız, bir eski Hazine Müsteşarı, “% 100 Mevduat Garantisi” varken bile, ortalama faizlerin üzerinde verilen faizlerin sahiplerine ödenmesini durdurmak zorunda bile kaldı.
BDDK ve TMSF, piyasayı iyi izlemeli ve gerekirse, “Mevduat Garantisi” üst limitlerini tedricen değiştir- melidir. Bu konuda, karar alırken, Hazine ve Merkez Bankası’na da danışılmalıdır. Karar mutlaka hükümet kararı olacaktır.
Bugünlerde, mevcut sistemde yapılacak ani ve aşırı değişiklikler panik havası yaratabilir.
Merkez Bankası ve BDDK’nın aldığı tedbirler, bugün için yerindedir.
Pazartesi yeni bir gündür.